Büyük Türkçü ATSIZ ATA'nın, TANRIDAĞI'na çok sevdiği Kür Şad'ımızın yanına uğurlayışımızın 32. yıl dönümündeyiz. Türk Fikir Hayatına damgasını vuran, Eğilip Bükülmeyen bir Mertlik, Adamlık abidesi olan ATSIZ ATA'mız; Gayri-Türk unsurlara ve ideolojilere karşı savaşına son nefesine kadar devam etmiştir. TANRIDAĞI'na varmadan önce bizler için, TÜRK'ler için son bir büyük eser daha hazırlıyordu. BÜYÜK TÜRK TARİHİ'ni tüm hatlarıyla yazacak, TÜRK IRKI için büyük bir eser vücuda getirecekti.
Olmadı !. Mücadelelerle, binbir zorluklarla; dolu yüreği artık yorgundu. Bu son eseri hazırlarken çektiği sıkıntılar, onu fiziken çok yıpratmıştı. 1 yıl önce kaybettiği ve Türkçülük Yolundaki en büyük desteği olan kardeşi Nejdet Sançar'ın yanına gitti.
Bizler onun eksikliğini, onu görememenin, eksiliğini yüreğinde hisseden, ancak onun fikirlerini, öğretilerini, benimsemiş; onun çizdiği TÜRKÇÜLÜK-TURANCILIK anlayışına bağlı kişileriz. Sonsuza kadarda öyle kalacağız. Hiçbir şahıs, kurum, şart ve diğer dış unsurlar; bizleri onun yolundan çeviremeyecek, döndüremeyecektir.
Kendisi Ziya Gökalp'in, Yusuf Akçura'nın TÜRKÇÜLÜK anlayışının devamını temsil eden yegane kişidir.
O, çok sevdiği TÜRK MİLLETİ için sağlığı el vermediği halde, 70 küsur yaşında kara zindanlara hiç çekinmeden girdi. Verdiği Savaşa her koşulda devam ederek, bizlerin Direniş Bayrağı haline geldi.
TÜRKLÜK uğruna çekmediği çile kalmayan, verdiği eserler, yazdığı makaleleriyle ve şiirleriyle, yaşadığı dönemde TÜRKÇÜLÜĞÜN BAYRAKTARI olan ATSIZ ATA'mızı, rahmet , minnet ve özlem ile anıyoruz. Onun yokluğunu dolduracak hiçbir şey omasa da, onun bizlere, TÜRKÇÜLERE yadigar bıraktığı mücadelesini son nefesimize değin sürdüreceğiz.
TÜRK IRKI SAĞOLSUN
TANRI TÜRK'Ü KORUSUN