LATİN YAZISI İLE BİLGE TONYUKUK TAŞLARI
1. taş, 1. yüz. (Batı yüzü)
1- Ben Bilge Tonyukuk'um. Kendim Çin ülkesinde doğdum. Türk bodunu Çin'e bağlı idi.
2- Türk bodunu (bir) baş bulamadan Çin'den ayrıldı, (bir) baş buldu. (O) başı bırakıp Çin'e yine döndü. Teñri şöyle demiş beliğ: "Baş verdim,
3- Başını bırakıp geri döndün. Döndüğün için Teñri öldürmüştür beliğ". Türk bodunu öldü, eridi, yok oldu. Türk Sir bodununun yurdunda
4- boy kalmadı. Uzakta, dışarıda kalmış(lar) toparlanıp yediyüz oldu(lar). İki bölüğü atlı, bir bölüğü yaya idi. Yediyüz kişiyi
5- yol göstereni, büyüğü şad idi. �Katıl� dedi, katılanı ben oldum: Bilge Tonyukuk. (Bu şadı) Kağan mı kılayım dedim. Düşündüm. �Sıska boğalı, semiz boğalı ırakda
6- bölünseler (hangisi) semiz boğa(dır), (hangisi)sıska boğa(dır) diye bilinmezmiş� diye, öylece düşündüm. Ondan sonra sonra Teñri bilgi verdiği için, özüm, kendim (o şadı) kağan kıldım. Bilge Tonyukuk, Boyla Bağa Tarkan
7- ile İlteriş kağan olunca Güney'de Çin'i, Doğu'da Kıtayn'ı, Kuzey'de Oğuz'u pek çok öldürdü. Bilgesi, çavuşu ben kendim idim. Çoğay'ın Kuzeyi'nde Kara Kumuğ'da oturur idik.
1. taş, 2. yüz. (Güney yüzü)
1- Geyik yiyerek, tavşan yiyerek oturur idik. Bodunun boğazı tok idi. Yağımız çevrede ocak gibi iken (biz) ateş gibi idik. Öylece otururduk. Yörük Oğuzlarından tanık geldi.
2- Tanığın sözü şöyle: "Dokuz Oğuz bodunu üzerine kağan oturdu." der. Çin yönüne Konı Paşa'yı göndermiş. Kıtayn yönüne Toñra Esim'i göndermiş. Söz böyle: "Azıcık Türk bodunu
3- yürüyor imiş. Kağanı alp imiş. Danışmanı bilgili imiş. O iki kişi var olursa seni (de), Çin'i (de) öldürecek derim. Doğu'da Kıtayn'ı öldürecek derim. Beni, Oğuz'u
4- öldürecek derim. Çin Güney'den yana değsin, Kıtayn Doğu'dan yana değsin, ben Kuzey'den yana değeyim. Türk Sir bodunu yerinde dursun. (Onun) ilerlemesi dahi dursun, (onu) yok edelim
5- derim.". O sözü işitip gece uyuyasım gelmedi, gündüz oturasım gelmedi. Ondan ötürü kağanıma açıldım. Şöyle açıldım:"Çin, Oğuz, Kıtayn, bu üçü birleşirse
6- biz kala kalacağız. Kendi içi dışarıdan tutulmuş gibiyiz. Yufka gücündekinin delinmesi ucuz imiş. İnce gücündekini kırmak kolay. Yufka kalın olsa delinmesi çetin imiş. İnce
7- yoğun olsa kırmak çetin imiş. Doğu'da Kıyayn'dan, Güney'de Çin'den, Batı'da Batılı'lardan, Kuzey'de Oğuz'dan iki üç bin erimiz gelecek var mı ki? Böyle konuştum.
8- Kağanım, ben Bilge Tonyukuk konuştuk. (Kağan) Konuştuğumu işiti verdi. Gönlünce yönlendir dedi. Kök Öñ'ü aşıp Ötüken Ormanı'na yöneldim. İnig Köklük (denilen yer)'ün Toğul (denilen yer)'da Oğuz geldi.
9- Eri üç bin imiş. Biz iki bin erdik. Savaştık. Teñri öyle istedi dağıttık. Irmağa düştü. Dağıttıklarımız yolda yine öldü hep. Ondan sonra Oğuz'un tümü (bize katılmak için) geldi.
10- Getirdim bütün Türk bodunu'nu Ötüken Yeri'ne... Ben kendim Bilge Tonyukuk Ötüken Yer'e konmuş diye işitip Güney'deki bodun, Batı'daki, Kuzey'deki, Doğu'daki bodun (bize katılmak için) geldi.
1. taş, 3. yüz. (Doğu yüzü)
1- İki bin erdik biz. İki ordu(muz) oldu. Türk bodunu kılındığından, Türk Kağanı oturduğundan beri Şantuñ kentine, Taluy ırmağına ulaşmış yok imiş. Kağanıma söyleyip ordu ilettim.
2- Şantuñ kentine, Taluy ırmağına değdirdim. Yirmi üç kenti kırdı. Usu yıprandı. Otağda yatıp kalırdı. Çin kağanı yağımız idi. On Ok kağanı yağımız idi.
3- Dahası Kırkız'ın güçlü kağanı yağımız oldu. O üç kağan sözleşip "Altun ormanı üstünde buluşalım" demiş. Öyle anlaşmışlar. "Doğu'da Türk Kağanı'na saldıralım" demiş. "Ona doğru saldırmazsak nice ne eder o bizi...
4- Kağanı alp imiş. Danışmanı bilge imiş. Nice ne edip kesinlikle öldürecektir. Üçümüz birleşip sü salalım. İyice yok kılalım." demiş. Türgiş Kağanı öyle demiş. "Benim bodunun oraya ulaşır." demiş.
5- "Türk bodunu yine karışıktır." demiş. "Oğuz'u yine sıkıntıdadır." demiş. O sözü işitince gece yine uyuyasım gelmez idi. Oturasım gelmez idi. Orada düşündüm.
6- İlk Kırgız'a salmamız iyi olur dedim. Kögmen'in yolu bir imiş, (ama) kapalı imiş diye işitip bu yolu yürür isek yaramıyacak dedim. ..... kılavuz istedim. Çölüg İz eri buldum.
7- Kendim az yerim, onu beslerim ..... imiş. Bir at yolu imiş. Onun (ile) gitmiş. Ona söyleyip bir atlı gitmiş diye o yolu yürürsek iyi olur dedim. Düşündüm. Kağanıma
1. taş, 4. yüz. (Kuzey yüzü)
1- söyledim. Ordu yürüttüm. "Attan in" dedim. Aktermil'i geçince yorgalattım. At üstüne bindirerek karı söktüm. Yukarıya at yedekleyip yaya... ağaç(lara) tutunarak çıkarttım. Öndeki er
2- geçince ... Işbaraartı (Işbara geçidini) aştık. Yobul (dağı)'u indik. On gecede yanındaki Tuğ'un berisine vardık. Kılavuz yeri şaşırıp boğazlandı. Bunalan Kağan "koşturu verin" demiş,
3- "Anı suyuna varalım"... O suyun yanına vardık. Aş yemeğe attan indirdik. At(lar)ı iyice dinlendirdik. Gündüz de gece de koşturup vardık. Kırgız'ı uykuda bastık.
4- Süngüyle açtık. Ka(ğa)nı, ordusu derlenmiş. Savaştık, sançtık. Ka(ğa)nını öldürdük. Kağan'a Kırkız bodunu tutsak oldu, baş eğdi. Geri döndük. Kögmen ormanına beri geldik.
5- Kırkız'dan döndük. Türgiş kağanın(ın yanın)dan gözcü geldi. Sözü şöyle: "Doğu'dan kağana doğru ordu yürütelim demiş. Yürütmezsek o bizi [(ki) kağanı alp imiş, danışmanı bilge imiş] ne çağda, nerede olsa
6- bizi kesin öldürür demiş. Türgiş kağanı dışarılamış" dedi. "On Ok bodunu eksiksiz dışarılamış" der. Çin ordusu (da) var imiş. O söz(ler)ü işitince kağanım: "Ben eve geri döneyim" dedi.
7- Katun yok olmuş idi. "Onu yoğlatayım" dedi. "Ordu gönderin" dedi. "Altun ormanında oturun" dedi. "Sü başı İnel Kağan, Tarduş Şad gitsin(ler)" dedi. Bilge Tonyukuk'a, bana söyledi.
8- "Bu orduyu yönelt" dedi. "Buyruğunu gönlünce söyle. Ben sana ne söyleyeyim" dedi. "Gelirse yiğitçe toparlanır, gelmezse dilini sözünü alır oturursunuz" dedi. Altun ormanında oturduk.
9- Üç çaşıt arka arkaya geldi. Sözleri bir: "Kağan ordu çıkardı. On Ok ordusu eksiksiz çıktı" der(ler). "Yarış ovasında buluşalım" demişler. O sözü işitince Kağan'a o söz(ler)i ilettim. Kağan'dan (bu) söze karşılık
10- geldi. "Oturun" diye demiş. "Öncüyü, gözcüyü iyice vur. Baskın yaptırtma" demiş. Bög (kapağan) Kağan bana öyle söylemiş. Apa Tarkan'a içre (gizli) söz göndermiş: "Bilge Tonyukuk korkar, o kendisi o yanılır.
11- Ordu yürütelim derse onamayın". O sözü işitince ordu yürüttüm. Altun ormanını yol aramadan aştım. İrtiş ırmağını geçitsiz yerinden geçtik. Gece de gittik. Bolçu'ya tan atmadan değdik (ulaştık).
2. taş, 1. yüz. (Batı yüzü)
1- Ulak getirdiler. Sözü şöyle: "Yarış ovasında on tümen er toplandı" der. O sözü işitince beğlerin hepsi
2- "Dönelim, arılık, utançsızlık (yenilip utanmaktan) iyidir" dediler. Ben şöyle derim; ben Bilge Tonyukuk: "Altun ormanını aşıp geldik, İrtiş ırmağını
3- geçip geldik. Gelmiş(ler)i alp dedi, duymadı. Teñri, Umay, Iduk Yer Su
bası verdi beliğ. Niye kaçıyoruz?
4- Çok diye niye korkuyoruz? Azız diye neden (kendimizi) aşağılayalım. Akın edelim" dedim. Akın ettik. Yayıldık. İkinci (kez) çok geldi(ler).
5- Yanar gibi kızıp geldi(ler). Savaştık. Bizim iki üç katımız artık idi(ler).
Tañrı bağışladığı için, çok(turlar) diye biz
6- korkmadık, savaştık. Tarduş Şadar'a kadar yayıldık. Kağanını tuttuk. Yabgusunu, şadını
7- orada öldürüldü. Elli kadar er tuttuk. O aynı gece bodununa bilgi gönderdik. O sözü işitip On Ok beğleri, bodunu hep
8- geldi, baş eğdi. Gelen beğlerini, bodununu eğitip, düzenlettim. Az bir bodun
kaçmış idi. On Ok ordusunu yolladım.
9- Biz de ordu saldık. Anı'ya erdik. Yinçü Irmağı'nı geçip Tinsi Oğlu denilen kutsal Ek dağına erdirdim.
2. taş, 2. yüz. (Güney yüzü)
1- Temirkapı'ya doğru eriştik. Oradan döndük. İnelkapı'ya, ....up dağa Tezik, Tokursın'(a)?
2- oradan, Yirük'i aşıp başlayarak Ardak bodunu hep geldi, o gün (içinde) değdi. Türk bodunu Demirkapı'ya, Tinsi Oğlu
3- Tinsi Oğlu denilen dağa ulaşmışlığı yok imiş. O yere de ben Bilge Tonyukuk ulaştırdığım için
4- kızıl altun, ak gümüş, kızıl uduz?, gerit? kazancı uğraştırmadan getirdi.
İlteriş Kağan bilgesi ....
5- İli için Çin ile onyedi (kez) savaştı. Kıtayn ile yedi (kez) savaştı. Oğuz ile beş (kez) savaştı. Bun(lar)da danışmanı
6- yine ben kendim idim. Danıştığı yine ben kendim idim. İlteriş Kağan öldü.
Türk Bögi (Kapağan) Kağan'a, Türk Bilge Kağan'a
2. taş, 3. yüz. (Doğu yüzü)
1- Kapağan Kağan yirmiyedi yaşında .... idi. Kapağan Kağan oturdu. Gece uyumadı,
2- Gündüz oturmadı. Kızıl kanımı döktü, kara terimi akıttı. İşi, gücü ona kendim verdim. Bilgece öncüsü yine ben kendim idim.
3- Savunmayı, gözleme yerlerini kendim büyüttüm. Yağıya bağırdığımda, kaçırır idim. Kağanımla (birlikte) savaştık. Teñri bağışladı(ğı için)
4- bu Türk bodunu'na pusatlı yağıyı yaklaştırtmadım. Damgalı atı yürüttürmedim. İlteriş Kağan kazanmasaydı
5- ve de ben kendim kazanmasaydı il yine, budun yine yok olacak idi. Kazandığı için ve de kendim kazandığım için
6- il yine il, bodun yine bodun oldu. Kendim yaşlı oldum, ulu oldum. Hangi yerde kağanlı boduna
7- .......... ben(im) gibi (birisi) var ise ne sıkıntısı var olur imiş.
8- .......... Türk Bilge Kağan ilinde yazdırdım. Ben Bilge Tonyukuk.
2. taş, 4. yüz. (Kuzey yüzü)
1- İlteriş Kağan kazanmasaydı, yok olsa idi, ben kendim Bilge Tonyukuk
kazanmasaydım, ben yok olsa idim,
2- Kapağan Kağan'ın Türk Sir bodun'u yerinde boy da, bodun da, kişi de yok olacak idi.
3- İlteriş Kağan, Bilge Tonyukuk kazandığımız için, Kapağan Kağan'ın Türk
Sir bodun'unun yürümesi bundandır.
4- Türk Bilge Kağan'ı, Türk Sir bodun'unu, Oğuz bodun'unu besleyip oturuyor.
128-2308