Din konusu,kişinin hayata ve felsefeye bakışıyla ilgilidir.Yorumu ve sözüde ona göredir.Ya Tanrının insanlarla gerçektende canlı iletişime geçip peygamber olduğunu söyler ve onlarca çeşit din ve peygamberden birini seçersiniz;ya da Tanrı birde benimle irtibata geçsin öyle inanayım dersiniz.Ya da Kainatın muazzam düzeni bir düzene koyucu olmadan işleyemez diyerek,ritüellerle süslenmiş ve tütsülenmiş bir yaşam biçimini din olarak algılarsınız.Her halikarda,böylesine büyük bir kainatı yaratma kudreti olan yaratıcının ,neden ibadet ritüelleri ile bezeli dinlere ve insanlara emrettiği ibadet metodlarına ihtiyaç duyduğunu ve insanın yaşamı boyunca bu argümanlar olmadan yaşayıp yaşayamayacağına ilişkin sorularla zihninizi meşgul edersiniz.Hayat o kadar tatlıdırki;insanoğlu,ölümden sonra bile yaşamayı ümid eder ve ahiret dediğimiz ruhani dünya inancını kabul eder.Bakınız uçmak....Elinde somut tek bir delil olmasa bile...İnanır...Sorgulamaya cesaret bile edemez.Çünkü böyle bir ahiretin olmadığına dairde bir fikri yoktur.Hal böyle iken,din;insanı en kolay ve en etkili yönlendirme biçimidir.Din karşıtı birçok filozofun çok yerinde yüzlerce sözü vardır.Mark twain,fredric nische,vb...liste uzar gider.Ancak Büyük din düşünürü ve filozoflarınında etkili ve yerinde olup,insanın manevi dünyasına katkıda bulunan ve şekillendiren sözleri vardır...Mevlana,yunus emre vb..Hal böyleyken din mefhumu,bir Türkçü için,Türk insanının zihninin,milli ülkülerinden uzaklaştırlıp,dini ülkülerinin ön plana alınması ve bu şekilde bir milletin yokedlmesi noktasında hassasiyetler gösterdiği için bu tartışmaları sık sık yaşıyoruz.Bu, olmaması gereken bir gibi görüksede her zaman olacaktır.Durumun değişmesinide her birey,diğerinin manevi dünyasına hakaret etmeden ve atalarının büyük bir bölümününde iman ettiği bu öğretilere saygıyı bir borç bilerek hareket etmek usulü ile sağlayabilir.Benim şahsi görüşüm,dinlerin hakettiği saygının biraz abartıldığı yönündedir.Ancak bu düşüncem,farklıda olsa dine iman etmiş olan kandaşlarımı incitmemeldir.