Liste bitecek, sayfalara sığacak gibi değil ki. Gavur ekmeği yiyip, gavur kılıncı sallayanlar devam ediyor5 - AB’DEN PARA ALAN BELEDİYELER ve PROJELER (DEVAM)İstanbul Fatih BelediyesiBelediye Başkanı: Mustafa Demir
—
Projenin Adı: Projenin Genel Amacı, Balat ve Fener Semtlerinde Oturanların Yaşam Koşullarını İyileştirmektir. Bu Amaçla, Bu Semtlerdeki Konutlar ve Altyapı Hizmetleri Geliştirilecektir.
— Tarih: 01.01.2003–01.10.2006
— AB’den Aldığı Para: 7 milyon Avro
— Projenin Uygulama Süreci:
* 3.850.000 Avro, toplam 200 evin onarım ve bakımı için ayrılmıştır.
* Balat ve Fener Semtlerinde eğitim ve sağlık koşullarının iyileştirilmesi için 1 milyon Avro ayrılmıştır
eğitim kampanyaları için 100.000 Avro ayrılmıştır.
* Balat Çarşısı’ndaki dükkânların onarım ve bakımı için 150.000 Avro ayrılmıştır. Projenin uygulanmasında, Fatih Belediyesi’ne danışmanlık hizmeti vermek üzere FOMENT Ciutat Vella SA adlı İspanyol firma ile anlaşma yapılmıştır. Bu İspanyol şirketin liderliğinde bir şirketler birliği kurulmuştur. IMC Danışmanlık Şirketi (İngiltere), GRET (Fransa) ve Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı (Türkiye), bu şirketler birliğinin içinde yer almışlardır.
Yorum
Fatih Belediyesi’nin İnternetteki sitesinde, ‘Neden Fener-Balat Bölgesi Seçilmiştir’ sorusu şöyle yanıtlanmaktadır:
Bu bölgenin seçilmesi ve uygulaması başlatılan ilk proje olmasının birkaç nedeni vardır. Birbirini dik kesen geometrik yolları, çok yüksek olmayan birbirleriyle uyumlu sıra halindeki cepheleri ve mimari özellikleriyle fiziksel anlamda homojen korunmuş yegâne semtlerdir.”
Avrupa Birliği’ne üye ülkelerde 3 milyon evsiz insan Avrupa kentlerinin sokaklarında sefil bir hayat yaşarken, birbirini dik kesen geometrik yollara sahip olduğu için AB’nin İstanbul Fatih Belediyesi’ne 7 milyon hibe ettiğine inanmamız isteniliyor!
Fatih Belediyesi’nin İnternetteki sitesinde, ‘Projenin Hedefi’ de şöyle açıklanmaktadır:
“Zengin kültür mirasının yanı sıra yoksulluğu da bünyesinde barındıran Fener-Balat Bölgesi, 1950’lerden bu yana yaşanan göç olgusundan nasibini almış bir bölgedir. Ve projenin hedefi sadece evlerin tarihi dokusunun korunarak restore edilmesi değil, aynı zamanda mevcut nüfusun toplumsal profilinin geliştirilerek yaşam koşullarının iyileştirilmesidir.”
Yani bizlere söylenen şudur: AB öylesine derin insancıl duygularla doludur ki, İstanbul’a geldiğinde Fener-Balat semtlerini geziyor, burada bir dizi neredeyse yıkılacak duruma gelmiş bakımsız evler görüyor, içi cız ediyor, üstüne üstlük bu evlerde oturanların yoksul olduklarını görünce acıdan ciğerleri parçalanıyor ve Fatih Belediyesi’ne dönüp, al şu 7 milyon Avro’yu, evleri onar ve bakımını yap, içinde yaşayan zavallı insanların da yaşam koşullarını iyileştir, diyor!
Peki, böylesine derin insancıl duygularla dolu olan AB, niçin önce şu sefalet tablosuna bakmıyor?
15 milyon Avrupalı, ya çok kötü koşullara sahip ya da çok kalabalık konutlarda yaşamaktadır.
2,4 milyon Avrupalı, insanların yaşamasına elverişli olmayan sığınaklarda yaşamaktadır.
Her yıl ortalama 400,000 Avrupalı, yaşadıkları konutlardan resmen çıkarılıp sokağa atılmaktadır.
2,7 milyon Avrupalı, ya yakın akrabalarının ve tanıdıklarının evlerinde geçici olarak kalmakta, ya da evsizlere barınma olanağı sağlayan sığınma evlerinde kısa süreli olarak yaşayabilmektedirler.[3]
Milyonlarca kendi insanı yokluk, yoksulluk ve sefalet içerisinde yaşarken, AB’nin Fatih Belediyesi’ne sırf insancıl duygular nedeniyle 7 milyon Avro hibe etmiş olmasına inanabilir misiniz?
Fatih Belediyesi’ne bağlı Fener ve Balat semtlerinde, geçmişte, Yahudiler, Rumlar ve Ermeniler yaşamıştı. AB’den verilen 7 milyon Avro hibe ile onarılması istenilen evler, işte geçmişte Yahudilerin, Rumların ve Ermenilerin yaşamış olduğu evlerdir. Nedense, Fatih Belediyesi’nin İnternetteki sitesinde bu gerçekten hiç söz edilmemektedir! Başka yayınlarda bu gerçekten söz edilirken de nedense, Rumlar ve Ermeniler öne çıkarılmakta, Yahudilerden hiç söz edilmemektedir. Oysa tarihi bir gerçektir, İstanbul’un Fener, Balat, Hasköy ve Kuzguncuk semtleri geçmişte Yahudilerin çoğunlukta bulunduğu semtlerdi.
Geçmişte gayri-Müslimlerin yaşamış olduğu Fener-Balat semtlerindeki evlerin onarımı için AB’nin 7 milyon Avro hibe etmesini içine sindiremeyen köşe yazarı Mustafa Canbey, haklı olarak şu yorumu yapıyordu:[4]
“Topraklarımızda yer alan Hıristiyan kültürüne dair ne varsa yeniden gün yüzüne çıkarılıyor ve restorasyonu yapılarak, canlandırılıyor. İslam kültürüne ait eserleri ise hatırlayan yok.”
Fener Rum Ortodoks Kilisesi de AB’nin onarım ve bakımı için 7 milyon Avro hibe ettiği Fener-Balat semtlerinin sınırları içinde bulunmaktadır. Bu kilisenin Başpapazı ‘ekümenik’ olmak, yani dünyadaki tüm Ortodoks Hıristiyanları yönetmek istemektedir. İşte bu gerçekleri de hatırlatan araştırmacı-yazar Aytunç Altındal, AB’nin hibesini şöyle değerlendirmektedir:
“AB, benzeri projelerle kültürel varlıklara sahip çıkmak adı altında kredi veriyor ve sonra da sahipleniyor. Fener’de yapılan çalışma da bu niyetin ürünüdür. Buraları Patrikhanenin geleceği için hazırlıyorlar. AB, Patrik’in ekümenik olması için çalışıyor. Turizm ve kültür adına yapılanlar da gelecekteki hesapların altyapısıdır.”
İnsanlar, tapusuna sahip oldukları, içinde kendi oturacakları konutları büyük paralar harcayarak onarırlar.
Dünyada hiç kimse, kendisine ait olmayan ve içinde yabancıların oturacağı evleri, çuvallarla para harcayarak onarmaz!
Eğer AB, Fatih Belediyesi’ne milyonlarca Avro hibe ederek Fener-Balat semtlerindeki evlerin onarım ve bakımını yaptırıyorsa, yakın bir gelecekte buralara kendi insanlarını, yani Hıristiyan Avrupalıları yerleştirmeyi planlıyor, demektir.
Vatan topraklarının yabancılara satılmasına tepki göstermek bir yana, bunu büyük bir marifetmiş gibi Türk halkına sunanlar, İstanbul’un Fener-Balat semtlerinin de Yunanistan ve Kıbrıs Rumlarına satılmasına elbette hiç ses çıkarmayacaklardır.
Liste bitecek, sayfalara sığacak gibi değil ki. Gavur ekmeği yiyip, gavur kılıncı sallayanlar devam ediyorKaynak:Yılmaz Dikbaş[1] “AB’ye giden yol”, Hürriyet, 17 Aralık 1999
[2] Yılmaz Dikbaş, “Türk Çocuklarının Eğitim ve Öğrenimi Avrupa Birliği’ne teslim Edildi”, Akdeniz Manşet, 18–21 Ekim 2005
[3] Yılmaz Dikbaş, “Avrupa Birliği’nin Evsizleri”, Zümrüt Rize, 24.08.2005; Akdeniz Körfez, 23–25.08.2005; Müdafaa-i Hukuk Dergisi, sayı 85, Eylül 2005
[4] Mustafa Canbey, “Bu hibenin amacı ne?”, Milli Gazete, 27.11.2005
[5] Yılmaz Dikbaş, “Avrupa Birliği’nde Engelliler”, Akdeniz Gerçek, 25–26.08.2005; Yeni Adana, 24.08.2005; Zümrüt Rize, 27.08.2005; Müdafaa-i Hukuk, sayı 86, Ekim 2005
http://64.233.169.104/search?q=cache:E4IDRXSY8yMJ:jitem.wordpress.com/2007/06/14/abden-para-alan-belediyeler-ve-proj