CHP Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt, Van'da katıldığı parti il kongresinde Türkiye'nin yüzde 80'nin Kürt olduğunu iddia ederek, bölge insanının kendi kültürünü yaşamasına, ana lisanını konuşmasına, ana lisanında eğitim almasına ve yayın yapılmasına büyük önem verdiklerini söyledi. Alıntı..
Malumunuz üzere terör örgütü tasfiye sörecine sokuldu. Bundan oldukça da memnun kaldık. Ancak görünen o ki bu tasfiye süreci farklı açılımların başlangıcı niteliğinde. Operasyonlar öncesinde suspus köşesinde bekleyen ama derinden ve sinsice terör örgütüne destekte bulunan hainler kadrosu bu günlerde oldukça aktifler.
Erdoğanın bir anda şahinleşmesi abd dönüşü ani operasyonların başlaması salt TC hükümetinin insiyatifi olamazdı zaten. Bu gerçeği bilenler ne gibi tavizlerle bu operasyonun yapıldığını düşüne dururken zaten bölgede derin hesaplarını yapmış abd nin yine dümen suyuna girecek başka bir planın varlığı şu günlerde kendini hissetirmeye başladı, o da kürt sorununun siyasi zemine çekilmesidir.
Son günlerde Türbanla yatıp kalkmamızın nedenlerinden biride budur. Türban derkende hemen geçiştirmeyelim bu konuyu. Bildiğiniz üzere dini hareketler abd nin bir ülkede en iyi politika geliştirme malzemesidir. abd politikalarını en iyi islam afyonundan beyni bulanmışların ülkelerinde uygular bunu örneklemeye gerek varmı bilmiyorum ama açıp haritadan islam konusunda hassas ülkelerin durumuna bakarak ta anlayabilirsiniz.
Gelelim konumuza, gazetelerde haberler çıkmaya başladı Ecevit döneminde yapılan yanlış planlamalar ve kürtlere yapılan sözüm ona haksızlıklardan tutunda CHP li milletvekilinin İstanbul da bizim İzmirde bu memleketin zaten %80'i kürttür vecizesine kadar bir yığın söylem birden bire alevlenmeye başladı. Ergenekon adındaki yapılanmaya ihale edilecek olunan bir çok faili meçhul ile de halkın Terör faliyetleri konusundaki dikkatleri farkli alanlara kaydırılmak süretiyle pkk sempatizanlarına rahat at koşturacak yeni zeminler yaratılma başlandı. Zaten çark hep böyle işlemiyormuydu?. 93-95 dönemindeki yoğun operasyonlar yerini bir anda susurluğa bırakmamışmıydı? Kitlelerin dikkati ha bitti bitecek denilen pkk teröründen bir anda devlet mekanizmalarındaki kriptolara çevirilerek namlu bir anda vatan severlere çevirilmemişmiydi?
Aynı senaryolar oynana dursun biz Türkçüler bu meseleleri nasıl değerlendirmeli ve nasıl algılamalıyız asıl mesele budur. 80 yılı aşkın Cumhuriyet tarihimiz bizlere ibret dolu hatıralardan başka bir miras bırakmamıştır. Biz Türkçüler bu ibetlik hadiseleri iyi tahlil etme mecburiyetindeyiz. Kurumların, kendisini yöneten şahısların hizmetine girdiği ve resmi ideolojinin var olmayışından kaynaklanan sorunların altında ezildiği şu zor günlerde, Türkçü reflekslere sahip andalarımızın kurumsallaşma sürecinde bizde varız demesinin zamanı gelmiştir diye düşünüyorum. Kurumsallaşmak sadece klasik manada partileşmek demek değildir. Bunu sivil toplum kuruluşu adı altında da yapabilmek gerekir.
Türkçüler kitapların satır aralarında veya kahramanlık hikayelerinin anlık heyacanlarında kaybolmamalıdırlar. Bir an evvel, fikri altyapısı zaten hazır olan ve pratiğini Başbuğundan teorilerini Atsız atasından alan her yiğit Türk soylu andamız bulunduğu yerde propaganda faliyetlerine başlamalıdır. Muhim olan siyasi yelpazedeki sıradan bir amblem değildir. Fikirlere çatı gerekmez, insanın olduğu heryer fikrin yuvasıdır mantığı ile ivedilikle milletimize yol göstern bozkurt misali insanımız aydınlatmalı ve içinde bulunduğu derin uykusundan uyandırmalıyız. Unutulmamalıdırki bizim partimiz yok ve bizler bir parti kuranadek olmayacaktır. Partisiz ne yapa blirizki diyen yılgın andalarımın sesini duyar gibi oluyorum ve Kurtuluş savaşının bir partinin lokalinden verilmediğini hatırlamalarını rica ediyorum.
Tanrı Türkü Korusun