Oldukça yanlış anlaşıldığını farkettiğim ve Türkçülük adına hakarete bile uğrayabildiğini gördüğüm " KIZILBAŞLIK" kavramının ne olduğunu kısaca şu cümle ile özetleyebilirim....
KIZILBAŞLIK ANADOLU TÜRKLÜĞÜ'NÜN ÖZÜ VE MERKEZİDİR....
Kızılbaşlık başka da birşey değildir....
Hemen hemen tüm kaynaklarda Türklerin kılıç zoru ile müslüman olduğu, İslamın emevi abbasi (sünni) yönüne karşılık , ehli-beyt (Alici) anlayışını kabul ettiği ısrarla belirtilmektedir.
Kendileri de pek çok kıyıma uğramış olduklarından dolayı aynı şekilde arap kıyımına uğrayan Türkler de İslamın Hz.Muhammedin soyunu ön plana çıkartan ve baskılardan dolayı mecburi olarak nispeten daha gelişmiş adalet ve inanç sistemine sahip olan ve özgür bir yaşam süren Türklerin şamani iinançlarına daha yakın bulunan ehli-beyt anlayışını kitleler halinde kabul etmişlerdir.
TATSIZ TÜRK BOLMAZ , BÖRKSÜZ BAŞ BOLMAZ....
Şamani inaçlardan gelen ateşe saygı, ateşin yakıcılığının kötülükleri yok ettiği inancı tarih boyunca Türk inanç sisteminde aynı zamanda ateşin rengi olan kızıl lığı ve kırmızı rengi ön plana çıkarmıştır.
Kızıl ve Al sözcükleri Türklerde kırmızı renge verilen adlardır...
al renk(kırmızı) Türklerde her zaman değerli olmuş ve saygı görmüştür....Al, bir renk olmaktan öte " ulu:yüksek:erişilmez:değerli"
anlmlarında kullanılmıştır.
Altay : ulu erişilmez dağ : ULUDAĞ demektir....
PARA PEŞİN KIRMIZI MEŞİN.....
avcılık ve dericilikle uğraşan Türklerin derinin kırmızı renkli olanını değerli saymaları yine kızıl-kırmızı renge duyulan saygıdan dolayıdır...
yine Türkçe bir sözcük olan " Altın" ın anlamı ise AL:kırmızı TIN:Ten:Deri den türemiş " kırmızı deri " dir....kızıl renge duyulan saygı doğada bulunan en değerli madenlerden biri(Altın)e verilmiştir....
Doğum yapan kadını AL basar (ALBASTI)
Bu yüzden başına kırmızı bez(kurdela v.s.) bağlanır....
yeni evlenen genç kızın beline kırmızı bez(kurdela v.s.) bağlanır....
Tuva Cumhuriyetinin başkentinin adı : KIZIL dır....
İyi bir araştırmacı bu örnekleri artırabilir....
Yukarıda açıkladığım örneklerin de anlattığı üzere Türkler tarafından kızıl renge duyulan saygı başlarına taktıkları başlığa(Börk) da yansımış, kullandıkları başlıkların tepe kısmını kırmızı renk ile taçlandıırmışlardır....
KIZILBAŞLIĞIN BUGÜN İLERİ SÜRÜLEN ALEVİLİK İLE UZAKTAN VEYA YAKINDAN İLGİSİ YOKTUR....MALAZGİRT SAVAŞI İLE ANADOLUYA GİREN TÜRKMENLERİN EZİCİ ÇOĞUNLUĞU KIZILBAŞTIR....
KZILBAŞLIK BİR TÜRK-ŞAMAN GELENEĞİDİR....
KIZILBAŞLIK, İSLAMIN ORTAYA ÇIKMASINDAN ÇOK ÖNCELERİ DE VARDIR.....
KIZILBAŞLIK BİR İSLAM GELENEĞİ DEĞİLDİR...
Kızılbaşlığı lütfen bir İslami anlayış olarak algılamayınız....
Kurucu unsuru kızılbaş Türkler olan osmanlı devleti zaman içinde (özellikle fatih sultan mehmet den itibaren) Türk özünden uzaklaşmaya başlamış.....İrandan gelen farsi mollaların ve diğer dönme ve devşirmelerin devlet ve hanedanlık içinde büyüyen etkinliklerinden dolayı Türklük kendi öz yurdunda maalesef aşağılanmış....
Köprülü mehmet paşa-kuyucu murat paşa ( ki hiç biri Türk asıllı değildir) v.b. gibi itlerin katliamlarına tabi tutulan kızılbaş Türkler
maalesef zaman içinde övünerek belirttikleri KIZILBAŞ lıklarını terketmek zorunda kalmışlar ve kızılbaşlığın yerini alevilik almıştır...
Yetər zülüm! Yetər zülüm!
Mən bir Şahsevənəm!
Bircə Tək bir Şah sevmişəm:
Şah İSMAYIL:
Şahlar Şahı
Dağlar Şahı...
qızıl, Qızılbaşlar Şahı
Türklər Şahı...
Mən bir Qızılbaş insanı
Tanrım dağım
Türkdür Sazım
Sözdür Sözüm
Tanrım Sözüm
Sözüm Türküm
Türkdür Tanrım...
Mən bir Qızılbaş insanı
Mərdlikbilməz əcəm tülküdən usandım
Türk İgidlər Qızıl başını qaldırsın
Haray salsın
Fars kökünü dibdən qazsın!
Mərdsizliyi boğsun atsın!
Yetər zülüm! Yetər zülüm!
Şahsevənoğlu
yukarıda bir şiirini verdiğim şahsevenoğlu günümüzde halen iranda yaşayan ve 750-800 bin kadar nufusa sahip olan " şahsevenler " adı verilen bir Türk topluluğuna ait kişidir...
Ankara savaşında karşılaştıkları sırada yıldırım beyazıt farsça, Timur ise Türkçe konuşuyordu....
Ne gariptir ki çaldıran savaşında Yavuz farsça, şah ismail ise yine Türkçe konuşuyordu....
özet:
Kızılbaşlık islamın bir yorumu değildir....İslamın bildirilmesinden önce de Türkler arasında vardır....Alevilik ile ilgili olmasının tek nedeni Türklerin islamın ehli-beyt yorumuna ilgi göstermiş olmaları ve kızılbaşlığın tamamen temelsiz iddialar ile değerinin düşürülmüş olması ve Türklerin mecburen Alevi deyimini kullanmaya başlamış olmalarıdır....
Bu konu oldukça hassadır... Tüm önyargılardan uzak incelenmelidir.....
Bu konuda başvurulacak önemli güncel kaynaklardan biri de , kendi içinde de sayısız kaynaklar içeren Nihat ÇETİNKKAYA tarafından hazırlanmış olan KIZILBAŞ TÜRKLER adında ki araştırmadır....
Okumanızı öneririm...
Tahmin ediyorum ki, konu hakkındaki bazı önyargı ve meraklar ortadan kalkacaktır...
TANRI TÜRK'Ü KORUSUN....