Değerli Arslanargun,
Yazılarınızı üstün körü okudum ve hemen cevaplayım müsaadenizle.
Kimsenin kimseyi şurda veya burda yaşıyor diyerek dışladığı yok. Öncelikle bir konuda anlaşalım; uyarımız ve ikâzımız kütsahlaşmaya değil, insanların Türklüğü ve de Türkçülüğü savunduğunu iddia ederken, kitlelerin huzuruna çıkıp, daha kullandığı imlâya bile dikkat etmeden, bir kahvehanede ya da bir sohbet ortamında ki konuşma şekliyle, düşüncelerini yazılara dökmesidir. Yoksa bahsettiğiniz gibi bir küstahlaşma olsaydı şayet, bu ortamda hiç bir üyenin , hangi Türkçü yoldaşımız olursa olsun en ufak bir şekilde yanlış yapmasına bile izin vermeden, direk atarız. Böyle birşeye zaten müsaade etmeyiz asla!
Ayrıca, bir noktayı daha önemle belirtmek isterim; daha önce de söyledim, genelimiz edebiyat fakültelerinden mezun değiliz, elbetteki hepimiz hatalar yapabiliriz... Bilmediğimiz yerler olabilir veya harf hataları, gözden kaçan tashih hataları olabilir, kitap yazarken yanlışlıkla kipat yazmak gibi. Bunlar hiç bir zaman göze batmaz zaten. Yoksa elbetteki hemen hemen hepimizin muhakkak bir akrabası, eşi, dostu, arkadaşı yurtdışında mevcuttur ve hepimiz farkındayız Türkçe konuşulurken çoğu zaman nasıl zorlanıldığının. Fakat göz göre göre dangır dungur yazıpta, kimse kusura bakmasın da, biz şu şartlar altındayız savunmasına geçilmesin, ona da müsaade edemeyiz. Siz gereken Türkçü(!) duyarlılığınızı öne çıkartırsınız, işte o noktadan sonrada biz otağ sorumlusu arkadaşların da, sizler karşısında boynumuz kıldan ince olur.
Yurt içi, yurtdışı hiç farketmez ! Hepinizden tek bir ricada bulunduk, sizler gereken Türkçü hassasiyetlerinizi ve duyarlılıklarınızı gösterin, bırakın sizlerin önünde siper olmak görevi de bize düşsün !
Son olarak, "üyeliklerinin iptalini" isteyen arkadaşlarımız gözüme çarptı. Bu tip istekleri olan da varsa, bana bildirsin lütfen !
Saygılarımla,
TTK