Değerli arkadaşlar , konuyu farklı farklı yerlere götürmüş ve bazı yanlış anlamalara sebebiyet teşkil edecek mahiyette cevaplar yazmışsınız.
Tigin Noyan kandaşım , toplantıda bu konuya pek fazla değinilmedi. Sadece kişinin dini inanışlarının kendini bağlayacağı ifade edildi. Ateistten Türkçü olmaz.Din ve Türkçülük adı altında bir çalışmayı daha sonraki bir toplantımızda ayrıntılı olarak tartışırız.
Çağrıbey kandaşım , biraz kavram karmaşasına yol açabilecek bir ileti sizinkisi.Zirâ ateistten Türkçü olamayacağı gibi sonradan sonradan icad edilen bir kavrama tâbi olan deistler de Türkçü olamazlar.Hülasa, Pierre Viret ismindeki ecnebi, 'deist ' tabirini ilk kez Instruction Chrestienne adlı eserinde kullanmıştır.Peki nedir bu deist zırvası? İşte Türk Dil Kurumu'nun tanımı :
-"Tanrı'yı yalnızca ilk sebep olarak kabul eden, Tanrı için başka herhangi bir güç ve nitelik tanımayan, vahyi reddeden görüş, neden tanrıcılık." manasına gelir.
Biz Türkler gerek tarih öncesi prehistorik çağlarda gerekse yazının icad edilmesiyle başlayan tarihi çağlarda her daim Tanrı'ya inanmış ve bir âhlaki bütünselliğe tâbi olmuş bir milletiz.Atalarımız gerek savaşlarında gerekse iç mücadelelerinde hep Tanrı'nın ismini zikretmişler ve güçlerini Tanrı'dan almışlardır.Türklerin ilk çıkış noktası olan Orta Asya'ya baktığımızda atalarımızın ekseriyetle Tek Tanrı(Gök Tanrı) inancına sahip olduklarını görmekteyiz.Kabaca bir ifadeyle Türk Dini;İçerisinde şamani unsurlar ekseriyetle bulunan,Türk gelenek,görenek,kültürleri ve Atalar Kültü'nden oluşan Tek Tanrı inancına dayalı bir inanç sistemidir.Bu ifadelerime şöyle bir itiraz gelebilir:
-Ama efendim! Örneğin Altay Türkleri'nin Milli Destanında (Altay Yaratılış Destanı) birden fazla Tanrı'nın varlığına dair izler görüyoruz.Bu destandaki motifler sizin Türk dini tanımızla çelişmiyor mu?
-El-cevab : Hayır efendim! Çelişmiyor.Oğuz Türklerinin mitolojisine peyderpey mesafeli kalan Altay Destanındaki motifler dâhi Türkler'in en eski çağlardan beri tek Bir Tanrı'ya taptıklarının göstergeleridir.Kanıtları mı? Buyrun:
*Türk Mitolojisi hususunda Türkiye'de üstad sayılabilecek yegane isimlerden biri de kuşkusuz rahmetli tarih profesörü Bahaeddin Ögel'dir.Bahaeddin Ögel'in Türk Mitolojisi kitabının birinci cildinin 437. sayfasındaki ifadeyi aynen yazıyorum;
-Altay Yaratılış Efsanesinde Yüce ve Tek Tanrı'nın Varlığına İnanılıyordu:
Bay Ülgen burada bütün varlığın ve kâinatın sahibi ve yaradıcısı olarak görülmüyor.O daha ziya,Yakut Türklerindeki bir çok yaratıcı(Yayuçı) ruhlar gibi,ikinci derecede ve yardımcı bir Tanrı'dır.Bu sebeple dünyayı yaratmadan önce,Büyük Tanrı'nın kutsal bir ilhamı,Bay-Ülgen'in bütün varlığını sarmıştı.bu sırada dünya sonsuz bir denizden başka bir şey değildi.
*Görüldüğü üzere Türklerde şamani motiflerin en çok görüldüğü Altay-Yakut Türklerinde dahi esas güç ve yaradan 'TEK TANRI'DIR.'
Kahraman ceddimiz bu emsalsiz gücünü ve kudretini Tanrı'dan almışlardır.Zirâ Hun Türkleri'nin Başbuğu Attila;"Ben ve milletim Tanrı'nın kırbacıyız.
Tanrı yoldan çıkan milletleri
cezalandırmak için bizi gönderir."
şeklinde bir ifadede bulunmuştur.Ki bu ifade de Tanrı'nın Türkler için ne denli önemli ve kutsiyet arzettiğini gösterir.
-Deizme tekrar gelelim.Evet,deizmde Tek Tanrı'ya inanılır.Ancak;deist felsefe doğaüstü olayları ,destanları ,ilâhi-geleneksel töreye bağlı hukuku,kutsal metinleri ve ahlaki öğeleri tümden reddeder.
BİZLER TÜRKÇÜYÜZ-TURANCIYIZ.EVET BU BAĞLAMDA MUHAFAZAKARIZ VE GELENEKÇİYİZ.GÜCÜMÜZÜ TANRI'DAN,TANRI'NIN İLÂHİ GÜCÜNDEN VE GELENEK-TÖREYE BAĞLI HUKUKUMUZDAN ALIYORUZ.BU BAĞLAMDA TANRITANIMAZLIĞI(ATEİZM) VE İLAHİ GÜÇLERİ,TÖREYİ,KUTSALİYETİ REDDEDEN,TANRI'NIN DÜNYAYI TARATIP BAŞIBOŞ BIRAKTIĞINA İNANAN SAFSATACI DEİSTLERİ KABUL ETMİYORUZ.BİR TÜRKÇÜ ATEİST VE DEİST OLAMAZ.
BİR TÜRKÇÜ'NÜN DEİST OLAMAYACAĞININ İSPATI DA ŞUDUR;
-Bilindiği gibi Türk Devlet geleneği Kut inancına dayalı bir yapıya sahiptir.Bu yapıya göre Tanrı,Türkler arasındaki kuvvetli ve dirayetli olan bir kişioğluna 'Kut' yetkisini verir ve bu kişiyi ululardı.Bu kişi de buna müteakiben Tanrı'dan kut adlığı için KAGAN olurdu.
Bir Türkçü her şeyden evvel,Türk devlet geleneğine tâbi olmak,saygılı olmak durumundadır.Türklerde Tanrı inancı ve Tanrı'nın dünya işlerine ekseriyetle müdahale ettiği dini inanç sistemi bulunduğu halde bugün Deistten de Türkçü olur gibi bir ifade kullanma lüksüne kimse sahip değildir.Filhâkika, Yolbaşcımız Bilge Atsız Ata da yazılarında bu konuya birçok kez değinmiştir.Türkçüler laiktir âmenna...Ancak ve ancak Türkçüler aynı zamanda gelenekçidirler de.Din ve inanç elbette Tanrı ile insan arasındadır.Ancak Türkçülük ülküsü,milli değerler bağlamında muhafazakar gelenekçi bir hüviyettedir.Türkçülerin cemiyetine tâbi olan bir insan da bu gelenekçi yapının amentüsü olmuş olan bazı geleneksel ve ilâhi değerlere de tabi olmak zorundadır.
Esenlikler dilerim.
TANRI TÜRK'Ü KORUSUN VE YÜCELTSİN!