Milli değerlerini unutanlar, yitirenler dinde aşırıya giderler.Türk milletinde Atasına, büyüğüne itaat ve hürmet bir gelenektir.Böylece bizi biz yapan dğerler korunur ve aktarılır.Ne zaman ki milli değerlerimizi korumakta zaaf göstermişiz o zaman bunların yerini hurafeler doldurmuş ve milletimizi geriye götürmüştür.Dünya milletler ailesinin en asil ve şerefli üyelerinden biri olan ve hatta başta gelen yüce Türk milleti müslüman olmadan önce de imparatorluklar devletler kurmuş ve hep özgür yaşamıştır.Müslüman olduktan sonra da bu bir süre devam etmiş ancak 1600 lü yıllardan itibaren milletimiz hak ettiği yerden uzaklaşmaya başlamıştır.Bunun tek sebebi de islamiyetteki tutuculuktur, akıl dışına yönelmedir.Şüphesiz ki bizler müslümanız.Ancak tarihteki büyüklüğümüz müslümanlığımızdan değil Türklüğümüzden kaynaklanmaktadır.Türk milleti ne yazıkki yüzyıllar geçtikçe mensubu olduğu islam dünyasının kaosu içinde sahip olduğu çok şeyi yitirmiştir.Ta ki Ulu önder ATATÜRK' ün ortaya çıkışına ve yüce Türk milletini layık olduğu yere taşıyacak devrimlerini hayata geçirinceye kadar.Ancak ne yazık ki devrimlerin üzerinden henüz yarım asır bile geçmeden geri kafalı dinci zihniyet milletimizi geriye götürmek için yeniden sahneye çıkmıştır.Unutmayalım biz önce TÜRK'üz damarlarımızda asil TÜRK KANI taşıyoruz.Sonra müslümanız ve müslümanlık bizim sıfatlarımızdan biri sadece.Türk milleti layık olduğu yere laik, akla bilime dayanan bir rejimde ve ulu önderin çizdiği yolda ulaşacaktır.Bakın islam alemine şu yaşadığımız çağa bir katkısı var mı? Bilimde sanatta sporda estetikte edebiyatta var mı?Yok, yok, yok.Neden islamı yanlış anlayıp, yanlış yorumlayıp yanlış yaşadıkları için.Bizi de buna ortak ettikleri yeter.Türk milleti Atatürk ilke ve devrimlerine sarılıp sahip çıktıkça ilerleyecek ve hak ettiği yeri alacaktır.

Ders niteliğinde bir yazı ,tebrik ediyorum

Aslında 1600 lü yıllardan sonraki çöküşün sebebi Osmanlı'nın İslamiyet anlayışındaki yozlaşmadır bence. İslamiyeti araplaşma olarak görmek bazılarınca adet edinilmiş, Araplar senelerce dinimiz hürmetine sırtımıza bindirilmiştir. Ticareti zaten elin ermenisi, yahudisi yapmakta, Türk'e ise tarla sürmek kalmaktadır. Asli unsuru ezilen bir devletin bu kadar yaşaması ise başlı başına bir mucize. Bugün bile arap diline dönmenin gerekliliğini savunan bir sürü ahmakla yaşıyoruz
(Buradan bütün Osmanlı'yı suçladığım anlaşılmasın lütfen)

islamiyeti okadar ön plana çıkardıki yazıyı degiştirdi

Osmanlı'dan önce 13. yüzyıldan beri Eski Anadolu Türkçesi de, 11. yüzyıldan beri de Hâkānî (Karahanlı) Türkçesi Arap harfleriyle yazılmaktaydı.

Türkçenin canına okudu ki

16. yüzyıldan önce böyle bir durum söz konusu değildir. Osmanlı Türkçesi'ne Arap ve Fars sözcüklerin yoğunlukla girdiği dönem 16. yüzyıldan başlar ve 19. yüzyılın başına kadar sürer. Tanzîmât'la birlikte dilde yalınlaşma çabaları başlamıştır.

millet Türk olduğunu unuttu az daha milli şuurumuz tümden siliniyordu

Sanılanın tersine, Türkler arasında Türk olma bilinci Tanzîmât'tan önce de 18. yüzyılda bile güçlüydü. Türk kökenli Osmanlı paşaları II. Mahmut döneminde kendilerini Arnavutlar'dan, Araplar'dan, Boşnaklar'dan, kürtlerden ayrı tutuyorlar ve saraya yazdıkları mektuplarda bunları aşağılayarak sürekli Türk askeri istiyorlardı.

hem sonra devşirmeler vasıtasıyla genetik yapımız karıştı

Karışmalar genelde büyük kentlerde olmuştur; kırsalda ise bugün bile genelde karışma diye bir şey söz konusu değildir. Kaldı ki devşirmelerin sayısı genetik yapıyı değiştirecek kadar çok değildi.

ne kadar Türk olmayan unsur varsa hepsini devletin en önemli mevkiilerine getirdi azınlıkları el üstünde tuttu kendi asli unsurlarını hep ezdi

Bak bu çok doğru işte.

bu kadar salaklıktan sonra yıkılmasa şaşardım.

Osmanlı'nın yıkılmasında pek çok neden vardır.

Harika bir yazı Andam,eline yüreğine sağlık