Maraş olayları Türk Devleti'nin otoritesinin dış mihraklar tarafından zaafa oturtulma operasyonudur. Zamanın Hükümeti'nin beceriksizliği ve çapsızlığı, olayların büyüyerek Maraş'ta zaten varolan gerginliğin raydan çıkmasına netice vermiştir.
Olaylar, Alevi kökenlilerin yaşadığı mahalleden cenazelerini almaya gelen Sünni vatandaşlara otomatik silahlarla ateş açılmasıyla başlamış, 23 Sünni vatandaş hayatını kaybetmiştir. Daha sonraki araştırmalarda; burada halka ateş açanların Komünist ve Kürtçü terör örgütleri oldukları anlaşılmıştır.
Bundan sonra galeyana gelen kalabalık Alevi mahallesine yürümeye başlamış ve Maraş'ın diğer yerlerinde provokatörler tarafından kışkırtılan halkında katılmasıyla olaylar çığrından çıkmaya başlamıştır. Alevi mahallesi Yörükselim'e saldırılmış, pek çok kişi öldürülmüştür.
Devletin ve güvenlik güçlerinin olaylara müdahale etmemesi, seyirci kalması sonucu; Maraş Olayları olarak tarihimizde bu hadiseler yerini almıştır.
Yalnız buradaki nokta; Maraş'taki Alevilerin ciddi bir kısmının kürt olmasıdır. Özellikle Maraş'ın Pazarcık ilçesinden göçen Alevi kürtlerin şehir merkezine yerleştikleri bilinmektedir. Ölen vatandaşların ne kadarının kürt ne kadarının Türk olduğunu açıkçası tam bilemiyorum. Ama benim edindiğim bilgilere ve duyumlara göre büyük bir kısmı kürt !
Ancak bu olayların çift taraflı provokasyon ve yabancı servislerin işi olduğu çok açıktır. Olayları salt MHP ya da Ülkücülerin üzerine atmak, Komünist Terör Örgütleri ve onların sempatizanlarının yaptığı bir iştir. Maraş'ın Sünni Türk halkını zan altında bırakmak, Türk Milleti içerisinde Alevi Türk-Sünni Türk bölünmesi ile çatışmanın yaratmakta Türk Düşmanı dış güçlerin ekmeğine yağ sürmektir. Mezhepçilik ve yobazlık, Türk Milliyetçiliği'nin içine, onun siyasallaşmasından sonra dış mihraklar tarafından sokulmuştur(CIA İstasyon Şefi Graham Fuller).
Elbetteki olaylarda ölen, büyük zarar gören Alevi Türk kandaşlarımızda olmuş olabilir. Onlar bizim canımızın bir parçasıdır. Ancak geberen kürtler için üzülmemizi kimse beklemesin.
Olaylarda yer alan Komünist-Kürtçü Terör örgütleri şunlardır:
OLAYLARI SOL ÖRGÜTLER PLANLADI. İŞTE KATLİAMCI ÖRGÜTLER:
1. DHB (Devrimci Halkın Birliği)
Liderliğini 1972 Sandık Cinayeti faillerinden Ermeni Garbis Altınoğlu (Altınyan)’ın yaptığı örgüt… Olayların tertipçilerinden… Olaylarda ve çatışmalarda rol almış. Garbis ve birçok militanı idam ve çeşitli hapis cezalarına çarptırılmış 1991 de çıkarılan infaz yasası ile salıverilmiş. (Adana (2) nolu Askeri Mahkemesi (1984) 109 sayılı gerekçeli karar)
2. Devrimci Savaş Örgütü
Olayların çıkmasına sebep olarak gösterilen Çiçek Sinemasının bombalanması, iki sol görüşlü öğretmenin öldürülmesi, olayların planlanması, cenaze töreninde silah kullanılması, sağcıların ev ve iş yerlerinin işaretlenmesi gibi eylemlerden sorumlu olarak davalar açılmış. Birçok militan cezalar almış. ( Adana 1 no’lu Askeri Mahkeme 1984/208 sayılı gerekçeli karar)
3. Halkın Kurtuluşu Örgütü
Aynı gerekçelerle dava açılmış. Birçok militan ceza almış ve 1991 infazı ile salıverilmişler. (Adana 1 nolu Askeri Mahkemesi 1984/150 sayılı gerekçeli karar)
4. Apocular (şimdiki PKK)
Olaylarda etkin rol aldığı, çatışmalara katıldığı için birçok militan idam ve çeşitli cezalar aldı. 1991 yılında çıkarılan infaz yasası ile salıverildiler. (Adana Askeri Mahkemesi 1986/104 sayılı gerekçeli karar)
Ayrıca TÖB-DER ve POL-DER, halkevleri ve birçok örgüt açılan davalardan cezalar almışlardır. Ancak bu kararları kimse gündeme getirmiyor.
Dış güçlerin rolü için
Anlatacağım çok şey var. Kitapta yazdıklarım var. Maraş olaylarının arkasında Ermeni Garbis Altınyan var. Türkiye’deki birtakım olayların perde arkası aydınlanmalıdır. Aleviler kışkırtılıyor. ‘Maraş’ta, Sivas’ta yakıldınız, katledildiniz’ deniliyor. Aleviler de haklı olarak tepki koyuyorlar. Siyasetçiler de bunu kullanıyorlar. Meclis’te birçok komisyonda görev yaptım. Bugün konuşanlar Meclis’ten çıkamazken Azerbaycan’daki Ermenilerin kat liamını dünyaya biz duyurduk. Sırplar katliam yaparken basının giremediği yere girdim. İşkence, katliamlar konusunda benim kadar kimsenin canı yanmadı. Çalıştayda da Ermeni Garbis Altınyan’ın yaptıklarını anlatacağım.
TOPLU KATLİAM İSTENDİ
Maraş olaylarının başlamasına neden olan 2 öğretmenin öldürülme olayı Devrimci Savaş Örgütü tarafından yapıldı. Maraş olayı 12 Eylül’e giden son virajdır. Günde 10 kişinin ölmesi darbe için yetmedi, toplu katliam istediler. Başbakan Ecevit, CHP iktidarda idi. Maraş’ta olaylar 3 gün sürdü. Devlet müdahale etmedi. İrfan Özaydınlı İçişleri Bakanı olarak geldi ve ‘Olayları sol örgütler çıkardı’ dedi. Daha oradan Ankara’ya dönmeden görevden alındı. Hasan Fehmi Güneş’i bakan yaptılar. Güneş de olayı milliyetçilere yıktı.
12 Eylül’ün olabilmesi için toplu bir infaz olmalı idi. Amerikalıların bu olayda parmağı var. Kitabımda belgeyi yayımladım. Amerika Barış Gönüllüleri’nin bir yazısı var. Diyorlar ki ‘BizMaraş’ta, Çorum’da bulunduk.” Ne işleri vardı buralarda. Amerika parmak soktu bu olaylara. Amerikalı bakanın ‘Bizim çocuklar başardı’ açıklaması var. 2’nci Ordu Komutanı Bedrettin Demirel’in açıklaması var. Diyor ki; ‘İki sene bekledik darbe için çok kan döküldü...’ Korkunç bir açıklama. İki senede 5 bin kişi öldü.
ABD bu olayların arkasındaydı sebeplerinden birisi de şuydu; Yunanistan 74 savaşından sonra NATO’dan çekildi. Tekrar NATO’ya girmesi için Türkiye’nin onayı gerekiyordu. Türkiye reddetti ve dedi ki ‘Kıbrıs’ta adalarda gelişme olması lazım öyle onaylarım’ dedi. Sivil hükümetler bunu yapamadı. Yunan PASOK dedi ki; ‘NATO’ya almazsanız Varşova Paktı’na girerim’ dedi. Amerika da sıkıştı. Akdeniz ortasında Rusya güdümlü devleti ABD kabul etmez. ABD’de devreye girdi. Sivil hükümet ile bu işi çözemeyince devreye girdi. Maraş da son yoldu ve darbe oldu, Yunanistan’ın NATO’ya girişi sağlandı. Maraş, Sivas, Malatya, Çorum katliamı demeden önce buna bakalım biraz. Bunu anlatacağım. Alevi - Sünni’ye konuyu dökerseniz, o zaman orada Sünni katliamı da var. İlk öldürülen iki öğretmen Sünni. Öğretmenlerin cenazesinde 6 örgüt var. Hepsi mahkeme kararıyla sabit. Öğretmenlerin cenazesinde üç kişi öldürüldü, onlar da Sünni. O cenazeleri almaya gelen halk da tarandı. Bu tarayanlar polis de olabilir Halkın Birliği de, Devrimci Savaş da... Burada da 28 Sünni öldürüldü. Ölen Sünniler var, 7 sünnetsiz ceset var. Bunlar kimdi. O yörede hiçbir vatandaş sünnetsiz olamaz. Bunlar Garbis’in takımı... Ben işte bunları tek tek anlatacağım.
Bu açıklamalar, Aşırı sol kesim tarafından olayların tüm müsebbibiymiş gibi gösterilen Ökkeş Şendiller'e aittir.