Atsız Atanın Türk ülküsü Adlı kitabından ne okuduysak onu biliyoruz, Ülkücü kelimesinin Türediği kaynakta orasıdır. Ülkücü asla ülküsünden taviz vermez, Türk ülkücüsü Türkten olur, Siz eğer şu çapulculara ülkücü diyorsanız okuduğunuz kitaptaki ile onları bir kıyaslayın bakalım aralarındaki fark nedir, Biz size Türkçü ile kıyaslayın demiyoruz, Ülkücü ne demektir onunla bir kıyaslayın, Atsız atamızın Türk ülküsü Kitabında anlatılan Ülkücü Zamanımızdaki Türkçülerin kendileri ile eşdeştir. Ülkücü çapulcu dediğimiz kimseler Bakınız aralarında kürtte var arapta, lazda, gürcüde, çerkezde. Türk ülküsünü bunlar güdebilirler mi? Güdemezler, Yeri ve zamanı gelir onlarda kendi ülküleri için uğraş vermeye başlarlar, bu insanın yapısında vardır, onun için diyoruz ki Ülkücü adını kullanırken biraz dikkat etmeliyiz, Aksi taktirde At izi, İt izine karışır ki şu ortamda olduğu gibi içinden çıkılmaz bir hal alır, Esenlikle, TTK.

 Yalnızkurt üslubunu düzelt. Kimsenin burda Atsız Beğ'in fikirlerini sorguladığı yok.

 Aynı şekilde bazı arkadaşlarda bir miting ile gaza gelip parti partizanlığı yapmasınlar. MHP'nin geçmişteki yanlışlarını yamuklarını bir Bursa Mitingi silmez!

 Kısacası bir çiçek ile bahar gelmez.

 

Ben teşkilattan yetişme MHP'liyim. Ocaklarda bizzat görev yaptım. Eğitim işleriyle ilgilendim. Görevim icabı hala eğitimle ilgileniyorum. Benim Türkçülüğüme kimse laf söyleyemez, söylememeli.
MHP'nin içindeki etnik kırıntılar dediğin şey, Atsız Atanın "Türk ırkından gelen ve kafasında soru işareti kalmaksızın Türkleşenler Türktür." düşüncesinden başka bir şey değildir. Türklüğe hizmet etmiş insanları Türklükten çıkaracak değiliz. Kardeşimiz denilmesi de siyasi manevradan başka bir şey değildir. Genel merkezin siyasi hamlelerinin sorumluluğu teşkilatlara yüklenemez.

 KÜR ŞAD 2023 kandaşım,

 Maalesef bu görüşünüze katılmak mümkünn değil. MHP içinnde olupta görev yapan kanıbozuk etnik döküntüler Türk olmadıklarının bilincindedirler ve Türkçülüğün amansız düşmanlarıdırlar. Partideki Türklerin birleşmesini ve yüksek makamlara gelmelerini engellemek için kendi soydaşlarını partiye doldurmaktadırlar. Geçmişte de böyleydi, şimdi de böyle...Türk Irkından olmayanlar zaten Türk'e hizmet ve biat etmekle mükelleftirler. Bu görevlerii yerine getirdiler diye onları baş tacı etmek yanlıştır.

 Bir hamam böceği, daima hamam böceğidir. Ondan kelebek yaratamazsınız.

 TTK

 

Kimseye eyvallahi olmayan, kimsedende bir beklentisi olmadan Türk'ün çıkarını şurada iki satırda yazarak kollamaya çalışan bir Türk evladını söylemlerinden dolayı hakaret ile itham etmek bir mhp zihniyetine yakışır ancak. Türkçülük'te keser sapını yontar anlayışı olmaz, neyiSe o. Maksatım hakaret etmek değil kendi hür vicdanı hür bir Türk delikanlısı olarak gerçek neyise onu paylaşmak.  Neyse sayın yöneticim mazur görün çok seven çok acır. Bu başlık altında son iletim esen kalın...

 Haklılığını doğru ve Türklüğe yakışır, ATSIZ ATA'mızın gösterdiği şekilde ifade etmek dururken küsüp gitmekte bir Türk evladına yakışmaz. Sanaldan ülkücüye ya da herhangi birilerine sallamanın ego tatmininden başka bir şey olmadığı da aşikardır. İşin bir diğer kolaycılığı da; bunu söyleyenlere MHP'li ya da Ülkücü yandaşlığı yaftası vurmaktır.

 "Öfkelenip hicvettiğinde bile asaletini korumakla mükellefsin" diye buyuruyor ATSIZ ATA...

 O dururken bize laf düşmez.

 Karar senindir.

 TTK

 

Değerli arkadaşlar sizler hiç ama hiç sevmediğiniz bir sol grubun eğitim toplantılarına katıldınız mı acaba? Ben defalarca katıldım. Hani biz de bir söz vardır:'Eğri oturalım doğru konuşalım' diye. İsterseniz bu geç vakitten sonra deneyelim bir, kesinlikle zarar görmeyiz. Katıldığım eğitim toplantılarında bana göre çok ama çok doğru gelen bir öz eleştiri yapma veya verme kültürleri vardı o zaman. Yani aynaya bir bakmakta fayda olduğunu düşünüyorum. Acaba ben nasıl görünüyorum. Aynaya bakmaz isem kendimi göremem ki.

Karşımızdaki insanı veya grubu eleştirmek çok kolay ama kendimizi görmek veya kendimizi eleştirmek oldukça zordur. Hani bir söz vardır:'İllaki odunum'

Dikkat edersenzi şahıs olarak birbirimizi değil, dava adamı veya parti gibi çoğul insanları temsil eden gruptur eleştirilen. Eleştirdiğimiz gruplar içerisinde yanlış olanların günahı tamamına yüklenemez. Buradan hareketle sizin adınıza ben öz eleştiri yapıyorum ve sizin de yapmanızda fayda olacağına inanıyorum.

Önce Türkçü düşünceye sahip olduğunu söyleyenlerden başlamak istiyorum. Mutlaka sizlerde bilirsiniz ki bu kutlu davayı savunan bazı kişilerin kesinlikle Türkçülükle alakasının olmadığını biliyorum. Türkçülüğü sadece ama sadece dinsizlik olarak lanse eden sayısız Türkçüyüm diyenleri izliyoruz her gün. Daha önceki iletilerimizde değişik Türkçü düşünceye sahip olan insanların varlığından söz etmiştik. Bizim bildiğimiz Türkçülük Başbuğ Atatürk'ün izinde Atsız Ata yolbaşçılığında yürüyen Türkçülüktür. Bu da ne kısır çekişmelere dayanır ne de milletinin mensuplarına küfür ve dinsizliğe dayanır.

Hem ülkücü diyeceğiz hem çapulcu diyeceğiz burada bir tezat yok mu? Her Türkçü ülkücüdür. O lanetlenen ülkücüler içinde sayısızca değerli Türkçünün olduğunu hiç akıl edemeyip çapulcu olarak hepsini damgalamak ne kadar doğrudur acaba.

Geliyorum ülkücü olarak adlandırılan gençliğin öz eleştirisine. Şunu çok iyi anlamalıyız ki damarında Türk kanı olmayan birisi Türkçü olamaz. Bir iki istisna olabilir. Onlar da milletimize hizmetlerinden dolayı zaten değerli görülürler. Türkçülük asla ama asla Türk İslam birliği ülküsü demek değildir. Sadece Türk birliği ülküsüdür. Dolayısıyla Türkçülük çatısı altında gayri Türkleri toplamak veya toplamaya çalışma doğru değildir.

Arz ettiğim gibi kendi içimizde olan yanlışları görerek öz eleştirimizi yapabilmeliyiz. Ben GÖKBÖRÜLER adına konuşmuyorum bunlar benim şahsi düşüncelerimdir ve eleştiriye açıktır her zaman.

Bunları artık kendi kendimize anlamalı ve birbirimizle didişme yerine Türklük ülküsü çevresinde birleşmeliyiz.
Bütün gayri Türkler bir araya gelmiş vatanın bütün kırmızı çizgileri morarmış, bütün kaleler birer birer düşerken bir ve diri olarak karşı bir cephe oluşturmamız gerekirken artık kısır çekişmelerden uzak kalmamız da yarar vardır.

 Çanakkale'de Sakarya'da nasıl millet olarak bir olduk ise yeniden olmalıyız ki YAĞININ KALBİNE MIZRAK GİBİ BATMALIYIZ. Gerisi boş hikayedir, birbirimizi incitmekten öteye gidememektedir.

Esenlik dileklerimle.

Sayın Yanlızkurt madem partiden söz ettiniz ona da değineyim kısaca. Vatandaşı olup sahibi konumunda olmadığımız ülkenin sahibi olmak zorundayız. İki yolu var bununda. Ya hukukun ve yasaların verdiği izin çerçevesinde siyasi iktidarı ele geçirerek ya da bir Kür ŞAD ihtilali yaparak. Başka yolu varsa yazın biz de bilelim. Şurada iki kişi anlaşamıyorsa en azından güven açısından bir Kür ŞAD ihtilalinin uygulanması kızılelmadan öteye bir hayaldir. Geriye diğer yol kaldı. Diğer yol üzerinden Turan davasını sahiplendiğini bildiğimiz sanıyorum beş altı tane yasal siyasi parti var. Dolayısıyla baraj altı çöplüğünü doldurmadan başka bir işe yaramayacaklar. Aynı kısır çekişmeler orada da var.
Bölücü krt partisi bir tane Türk partisi beş altı tane. Oysa biz hayalden kurtulup gerçekten bir Türkçü Türkiye ve sonrasında Bir Turan birliğini gerçekleştirmek istiyoruz. Her iki yol da olumsuzluklar nedeniyle kapalı görünüyor. Ya kardeşim her Türkçü hayalle mi ölecek. Türkçülüğü hayalcilikten öteye taşıyamayacak mıyız?

Her Türkçü de normal bir vatandaş gibi istediği partiye destek sağlayabilir en azından oyunu vererek. Hiç bir partiyi desteklemeyebilir de. Peki militanı olabilir mi, şayet Türkçülük düşüncesini her yönüyle ülkeye hakim kılacağına inandığım bir parti olsa şahsen militanı olurum.

Varsa sağlıklı bir yolunuz bizi hayalden kurtaracak Tüm Türkçüler orada toplanalım. Esenlikler diliyorum.