Gönderen Konu: SOYSUZLUK VE NAMUSSUZLUKTA SINIR TANIMAYAN ÇUKURLAR! (Okunma sayısı 164710 defa)

Çağrıbey · « : 11 Mayıs 2017 »

Kutsal dinimiz İslamiyeti olmadık şekillere sokarak yozlaştıran ve her türlü kirli emellerine maske ve kılıf yapan Siyasal İslamcı yapı bir yerlerden aldıkları destek ve cesaretle olmadık haltlar karıştırmaya, camii duvarını pisleten eceli gelen köpek misali Türklüğün en kutsalına, Kutlu Türk Başbuğu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK Atamıza akla, izana, insafa, vicdana sığmayacak iftiralar atmaya cür'et etmektedirler.
Bu çukur yaratıkların kan ve vicdanları kirlidir.
Bu çukur yaratıkların bütün dertleri Türklüktür.
Bu çukur yaratıklar Türk adını duymaya bile tahammül edemeyen kansız, şerefsiz, Allahsız, kitapsız, namussuz ve şerefsiz lağım fareleridir.
Bu çukur yaratıklara Türklüğün en kutsalı olan Atatürk Atamıza saldırma cesaretini verenler unutmamalıdırlar ki; dün sarıklı kardinal fetöden yedikleri darbenin bir benzerini ve hata daha dehşetini bu lağım farelerinden yiyeceklerdir.
Türklüğün milli mukaddesatına saldırma kuduzluğu gösteren bu kan ve vicdanları gayr-i Türk olan kuduz köpekler itlaf edilmeyi hak etmişlerdir.
Bilinmelidir ki hiç bir hesap kıyamete kalmamıştır/kalmayacaktır.
Vicdanları şehir kanalizasyonundan farksız olan yaratıklar ve bu yaratıklarla aynı deliğe pisleyen henüz kendilerini açık etmeyen ve içlerindeki Türklük düşmalığını kusmak için fırsat kollayan bilcümle kuduzlar şunu bilin ki: Bu topraklar elli milyon Türk'ün kanıyla sulanarak yoğrulmuştur.
Bu topraklarda ve Türk'ün yaşadığı diğer Türk yurtlarında Türk'e sadece Tanrı güç yetirebilir.

Ey eceli gelen ve cami duvarını kirletmeye tevessül eden; daha buluğ çağına ermemiş, oyun çocuğu çağındaki kız çocuklarını koyunlarına alan kuduz köpekler! Biz sizin ne denli sapık olduğunuz çok iyi bilmekteyiz.
Hiç oraya buraya sataşarak akla, izana sığmayan; kendiniz ve benzerlerinizden başkasına inandıramayacağınız sıçmıklarla bir yere varamayacaksınız.
Bu ülkenin güzel insanlarının gönüllerine taht kurmuş ululara sataşarak şöhret olmak beyhude bir gayrettir.
Türk ulularına saldırmak sizi bir yere getirmeyeceği ve bir kazanç sağlamayacağı gibi tam aksine sizin saldırdığınız kutlu şahsiyetlerin Türklüğün derin vicdanında ve gönül tahtlarında ki yerleri dahada pekişmektedir.
Sizler lağım çukurunda debelenip duruyorsunuz. Çırpındıkça da ağzınıza dışkılar doluyor, etrafa pis kokular saçıyorsunuz.
Hem milli mukaddesatımızı ve hem de manevi mukaddesatımızı kirletiyorsunuz. Kutsal dinimizin yakasından düşün artık.

Son söz:
Türk'e kefen biçenin ölümü korkunç olur!
Bunu her biriniz kulağınıza küpe yapmalısınız.

Ne mutlu Türk doğup, Türk gibi yaşayana!
Saygılarımla..
Çağrıbey.

Üçoklu Börü Kam · « **Yanıtla #1 :** 14 Mayıs 2017 »

MHP'den 'hayırcı' olduğu için ihraç edilen eski vali Balıkesir Milletvekili İsmail Ok:
"Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurucusu baş komutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ailesine ve namusuna dil uzatanlar soysuz, namussuz, alçak köpeklerin tümü veledi zinadır!"
Bu rezilleri konuşmaya gerek bile yoktur.
Bu soysuzlar bu cesareti kim ya da kimlerde almaktadır?
Bütün mesele bunlara destek verenlerin ve kurumların deşifre edilmesi ve hukuk önünde bunun hesabının sorulmasıdır.
AKP’li belediyeler bu meczuplara sözde konferans verdirmek için sıraya girmişlerdir.

Ok, Meclis Başkanı'na da söz konusu şahıslarla ilgili 5 soru yöneltti.

Alıntı

-Bu meczupların çıkardığı dergiye TBMM abone midir?
-Abone ise aboneliği iptal edilmiş midir?
-TBMM olarak bugüne kadar bu soysuzun çıkardığı dergiye ne kadar ücret ödenmiştir?
-Bu meczup kitap ve TV programlarıyla belgeli bir FETÖ’cü. 17-25 Aralık’tan sonra bile TV ekranlarında FETÖ’ye övgüler yağdırdığı halde neden tutuklanmamıştır arkasındaki güç kimdir ve savcılar niçin harekete geçmemiştir?
-Yoksa Atatürk’e hakaret etmek için mi FETÖ örgüt üyeliğine göz yumulmaktadır?

[Hun Türk] · « **Yanıtla #2 :** 25 Mayıs 2017 »

Bunlar kirli bir düşüncenin, somut küçük bir yansıması sadece ne yazık ki.

Üçoklu Börü Kam · « **Yanıtla #3 :** 11 Ocak 2020 »

Ruhu şad olsun Ulu Ozanımız Fuzuli'nin.
Bakın bundan asırlar önce neler söylemiş?

Mey biter saki kalır,
Her renk solar haki kalır,
İlim insanın cehlini alsa da,
Hamurunda varsa;
Eşeklik; baki kalır...

Bitmeyen bir hazinedir Atatürk.
O'nun goygoyculuğunu yaparak üzerinden geçinenler için de, O'na saldırarak prim yapmak isteyenler için de bitmez, tükenmez bir hazine gibidir Ulu Başbuğumuz.

Geçmiş zamanlarda hemen her türlü milli ve manevi mukaddesat istismarcılığı yaparak kendisine sahte saygınlıklar sağlayan bir çok madrabaz bu sahte saygınlık sayesinde hem siyaseten, hem ticareten hak etmedikleri yerlerde bulunmuş, onların açtığı bu çığır milli ve manevi mukaddesatımıza azılı Türklük ve İslamlık düşmanlarının veremeyeceği büyük zararlar vermiştir.
Şimdilerde bir yerlerden aldıkları destek ve cesaretle olmadık haltlar karıştırmaya, camii duvarını pisleten eceli gelen köpek misali Türklüğün en kutsalına, Kutlu Türk Başbuğu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK Atamıza akla, izana, insafa, vicdana sığmayacak iftiralar atmaya cür'et etmek modasına; daha neye, ne için inanacağını bile bilmeyecek kadar cahil, şaşkın ve aptal olan manken artığı Tuğçe KAZAZ adlı neidiğü belirsiz soytarıda dahil olmuş!..

Kutsal dinimiz İslamiyeti olmadık şekillere sokarak yozlaştıran ve her türlü kirli emellerine maske ve kılıf yapan Siyasal İslamcı yapının en bilindik yöntemi; şehir kanalizasyonu gibi kirli kan ve vicdanlarını rahatsız eden, başta Gazi Başbuğumuz Atatürk olmak üzere, Türklüğe ait kutsal değerlere saldırmaktır.

Son zamanlarda Atatürk'e saldırmak iyi prim yapıyor.
Kim kendini göstermek, bir yerlerin dikkatini çekmek istiyorsa yapacağı şey kolay: Şehir kanalizasyonundan farksız ağzını açıp Atatürk'e olmadık şeyler söylemek...
Söylenenlerin doğruluğunun veya yanlışlığının bir kıymeti yok...
Yeter ki Atatürk'e ve milli mukaddesata dil uzat...
Yani Türklüğe saldır, Türk düşmanlığı yap!

Soysuzlar için istismar edilecek ve geçim kapısı yapılacak malzeme hiç bitmiyor...
Türkiye'de hava bedava, su biraz para ve bir de Atatürk'e saldırarak, ultralüx, geçinmek bedava...

Hiç üstüme vazife değil ve hazzetmem ama, merak ettim doğrusu.
Sahi en son hangi dinin müridiydi bu Tuğçe KAZAZ adlı seksüel organizma?

TTK.

Kurtkaya · « **Yanıtla #4 :** 11 Ocak 2020 »

Alıntı yapılan: Üçoklu Börü Kam - 11 Ocak 2020

Hiç üstüme vazife değil ve hazzetmem ama, merak ettim doğrusu.
Sahi en son hangi dinin müridiydi bu Tuğçe KAZAZ adlı seksüel organizma?

TTK.

Boşaltım ve tatmin öğesi olmanın ötesinde hiç bir vasfı olmayan bu idiot her zaman altına yattığı adamın dinine geçmekle akıllarda kaldığından, şu günlerde ister istemez insanın aklına bu kancığın yobaz bir takiyyecinin altına yattığı geliyor.
Sanırım bir yobaz bu kavaşenin başına yem torbası geçirmiş olmalı ki, cinsel tatmin objesi sürtük sahibin sesi olma işine soyunmuş.
Zaten yaptığı en iyi iş de soyunmak değil mi?
Rum, ermeni, hıristiyan, yahudi, budist, hindu, ateist, yobaz fark etmez, bu kancık için.
Yeterki Türklüğün karşısında bir yer olsun.

Tanrı Yüce Türk'ünü Korusun!

Üçoklu Börü Kam · « **Yanıtla #5 :** 26 Temmuz 2020 »

Atatürk'ün kurduğu Diyanet İşleri Başkanlığı makamını işgal eden; Ali Erbaş denen, kanı ve vicdanı kirli mahlukat, alçak, adi ve çukur herif!
Haddini bil!
Sana haddini bildirmek bütün Türk çocuklarının kan ve törelerinin üzerlerine yüklediği bir görevdir.
Bu ülkenin minarelerinden gürül gürül ezanlar okunuyor, camilerinde huşu içinde namazlar kılınıyorsa bunu sağlayan yegane şey şanlı bayrağımızın hür ve bağımsız olarak dalgalanmasıdır. Bu bayrağı dalgalandıran kutlu kişi Türklüğün 20.yüzyıldaki Alp Er Tunga'sı son ve ebedi Başbuğumuz Gâzi Mustafa Kemal ATATÜRK'tür.
Peki sen kimin kapısının zağarısın Ali Erbaş adlı mahlukat?

Çağrıbey · « **Yanıtla #6 :** 26 Temmuz 2020 »

Yüzyıl önce Sevr'i imzalayan Damat Ferit hükümetinin şeyhülislamı Mustafa Sabri, Anadolu'da işgalcilere direnenlere eşkıya demiş, Mustafa Kemal'e lanet etmişti.
Yüzyıl sonra bugün…
Aynı sahne, aynı senaryo....
Sadece figüranlar değişik...
Vatanın camileri, onu kurtaran Mustafa Kemal'e lanet yağdırılacak yer değildir!
Haddini bil Ali Erbaş! denen İngiliz işbirlikçisi çağdaş Mustafa Sabri...
Zaten kısas kıyamete kalmayacak ve sana ve senin gibilerere hadleri bildirilecektir.

Ne mutlu Türk doğup, Türk gibi yaşayana!

[Hun Türk] · « **Yanıtla #7 :** 27 Temmuz 2020 »

Ali Erbaş mı?

Üçoklu Börü Kam · « **Yanıtla #8 :** 28 Temmuz 2020 »

Ayasofya'yı 1934'te müze yapan Atatürk'tü.

Atatürk, o dönemde Boğazlar'da Türk egemenliği kurabilmek için dünya kamuoyunun, özellikle Ortodoks Rusya'nın desteğine ihtiyaç duyuyordu. Ayasofya'nın müze yapılması, Ortodoks dünyasına bir jestti. Nitekim bu çabalar sonunda 1936'da Montrö Boğazlar Sözleşmesi imzalandı.

Atatürk, Türk Milleti'nin bundan sonraki yüzyıllar veya binyıllar için kök hücresidir. Bu sebeple ona dokunan yanar…

Arslan BULUT / Yeniçağ Gazetesi / 28 Temmuz 2020 Salı

Yazının tamamı için: DOKUNUN

Üçoklu Börü Kam · « **Yanıtla #9 :** 28 Temmuz 2020 »

Atatürk'e, cumhuriyete, kuruluş değerlerine ve Türklüğün milli mukaddesatına hakaret etmeyi görev addeden kanı ve vicdanı kirli mahlukat Ali ERBAŞ, fetöcü organizasyonların baş katılımcısıydı!

YAZININ OTAĞIMIZDA YER ALAN BAĞLANTISI İÇİN DOKUNUN

9. Abant Toplantısı Katılımcı Listesi (2005)

Alıntı yapılan: Çağrıbey - 04 Aralık 2007

9. Abant Toplantısı Katılımcı Listesi (2005)

Dokuzuncusu bu yıl Erzurum'da düzenlenen Abant Platformu toplantısının seçkin katılımcıları şöyle sıralanıyordu:

1.   A. Nuri Yurdusev, Prof. Dr.
2.   Abdulkuddus Bingöl, Prof. Dr.
3.   Ahmet İnam, Prof. Dr.
4.   Ali Bulaç, Gazeteci-Yazar
5.   Ali Erbaş, Prof. Dr.
6.   Ali Murat Yel, Yrd. Doç. Dr.
7.   Ali Osman Gündoğan, Prof. Dr.
8.   Alpaslan Açıkgenç, Prof. Dr.
9.   Asri Çubukçu, Prof. Dr.
10.   Bekir Karlıağa, Prof. Dr.
11.   Belkıs Gürsoy, Prof. Dr.
12.   Beşir Gözübenli, Prof. Dr.
13.   Bülent Aras, Doç. Dr.
14.   Elisabeth Özdalga, Prof. Dr.
15.   Emre Aköz, Gazeteci-Yazar
16.   Erol Battal
17.   Gülcan Bostancı
18.   Hakan Poyraz, Prof. Dr.
19.   Halil Cin, Prof. Dr.
20.   Hamza Aktan, Prof. Dr.
21.   Hasan Seçen, Prof. Dr.
22.   Hasan Tahsin Fendoğlu, Prof. Dr.
23.   İbrahim Canan, Prof. Dr.
24.   İbrahim Hakkı Aydın, Dr.
25.   İbrahim Özdemir, Prof. Dr.
26.   İlyas Üzüm, Dr. İSAM
27.   İsmail Doğan, Prof. Dr.
28.   İsmail Hakkı Aydın, Prof. Dr.
29.   Kenan Gürsoy, Prof. Dr.
30.   Korkut Tuna, Prof. Dr.
31.   Lütfullah Cebeci, Prof. DR.
32.   M. Ali Kılıçbay, Prof. Dr.
33.   Mahmut Erol Kılıç, Prof. Dr.
34.   Mahmut Tezcan, Prof. Dr.
35.   Mehmet Gündem
36.   Metin Bonsak, Dr.
37.   Muhammet Akar, Av.
38.   Mustafa Armağan
39.   Mustafa Yıldırım, Prof. Dr.
40.   Müberra Balcı, Öğr. Gör.
41.   Naci Bostancı, Prof. Dr.
42.   Naci Okçu, Prof. Dr.
43.   Nazlı Ilıcak
44.   Necdet Sakaoğlu, Prof. Dr.
45.   Necdet Subaşı, Yard. Doç. Dr.
46.   Necmettin Tozlu, Prof. Dr.
47.   Nşet Toku, Doç. Dr.
48.   Nil Sarı, Prof. Dr.
49.   Niyazi Öktem, Prof. Dr.
50.   Osman Senemoğlu, Prof. Dr.
51.   Ömer Şenol Dane, Prof. Dr.
52.   Recep Öztürk, Prof. Dr.
53.   Sadık Kılıç, Prof. Dr.
54.   Sadri Şen, Prof. Dr.
55.   Said Başer, Yard. Doç. Dr.
56.   Sırrı Akbaba, Prof. Dr.
57.   Sıtkı Aras, Prof. Dr.
58.   Sinan Yapıcı, Prof. Dr.
59.   Suat Yıldırım, Prof. Dr.
60.   Tahsin Görgün, Doç. Dr.
61.   Yasin Aktay, Doç. Dr.

Kaynak: Prof. Dr. İbrahim Arslanoğlu

Ne Mutlu Türk doğup, Türk gibi yaşayana...

Saygılarımla.

Çağrıbey

Gönderen Konu: SOYSUZLUK VE NAMUSSUZLUKTA SINIR TANIMAYAN ÇUKURLAR! (Okunma sayısı 164710 defa)

Çağrıbey

SOYSUZLUK VE NAMUSSUZLUKTA SINIR TANIMAYAN ÇUKURLAR!

Üçoklu Börü Kam

Ynt: SOYSUZLUK VE NAMUSSUZLUKTA SINIR TANIMAYAN ÇUKURLAR!

[Hun Türk]

Ynt: SOYSUZLUK VE NAMUSSUZLUKTA SINIR TANIMAYAN ÇUKURLAR!

Üçoklu Börü Kam

Ynt: SOYSUZLUK VE NAMUSSUZLUKTA SINIR TANIMAYAN ÇUKURLAR!

Kurtkaya

Ynt: SOYSUZLUK VE NAMUSSUZLUKTA SINIR TANIMAYAN ÇUKURLAR!

Üçoklu Börü Kam

Ynt: SOYSUZLUK VE NAMUSSUZLUKTA SINIR TANIMAYAN ÇUKURLAR!

Çağrıbey

Ynt: SOYSUZLUK VE NAMUSSUZLUKTA SINIR TANIMAYAN ÇUKURLAR!

[Hun Türk]

Ynt: SOYSUZLUK VE NAMUSSUZLUKTA SINIR TANIMAYAN ÇUKURLAR!

Üçoklu Börü Kam

Ynt: SOYSUZLUK VE NAMUSSUZLUKTA SINIR TANIMAYAN ÇUKURLAR!

Üçoklu Börü Kam

Ynt: SOYSUZLUK VE NAMUSSUZLUKTA SINIR TANIMAYAN ÇUKURLAR!