Akp'si; irili ufaklı onlarca, belki yüzlerce, farklı tarikat, cemaat, vakıf, grup, klik vb. yapının, cumhuriyeti ilga etmek ortak paydasında, bir araya geldiği koalisyondur.
Normal şartlarda, laik cumhuriyete ve Atatürk'e düşmanlıkları kadar, birbirleriyle de kan davalı ve kavgalı olan bu şer birliğini bir arada tutan iki temel yapıştırıcı var.
Birincisi; Atatürk düşmanlığı odaklı laik cumhuriyeti yıkmak, ikincisi ise her türlü yol ve yöntemle helal, haram demeden devleti ve milleti soymak.
Laik Cumhuriyetten açtıkları gedik; milli bayramları iptal, Atatürk'e alenen hakaret, TC yi silmek, andımızı kaldırmak, Türküm demeyi yasaklamak, anayasanın ilk dört maddesini değiştirmeyi teklif edecek raddeye geldi.
Akp'sinin iktidarını sürdürmek için koalisyon ortaklarını memnun etmesi gerekiyor.
Bu memnuniyet devlet peşkeş çekilerek sağlanabiliyor.
Bakanlıkların, bir çok kamu iktisadi kuruluşlarının tarikat, cemaat ve vakıflara paylastırıldığı herkesin malumu.
Bu kaynak önceden, İstanbul Büyük Şehir Belediyesi üzerinden, sağlanıp ilgili yerlere aktarımı buradan sağlanıyordu.
İstanbul'u kaybetmek bütün kurguyu ve düzeni alt-üst etti.
Akp'sinin başkanı; İstanbul'u kaybeden Türkiye'yi kaybeder, sözüyle, tam olarak, bunu kastediyordu.
İstanbul kaybedilince bu kaynak; vakıflar, fonlar, kamu ihalelerinden alınan komisyonlardan vb. sağlanmaya başlandı.
Kamu ihalesi alan firmalardan peşin peşin %10 ila 40 arasında değişen komisyonların, daha işin başında alındığını, işin sonunda da, devlete vergi olarak verilmesi gereken kâr üzerinden, %2,5 yani 1/40 zekat miktarınca bir tutarın akp'sinin belirlediği bir vakıfa veya fona bağışladığı, söylentileri ortalıkta dolaşıyor.
Anlaşılacağı üzere akp şemsiyesi altında toplanan yüzlerce tarikat, cemaat, vakıf, sivil toplum kuruluşu ve benzeri yapının oluşturduğu koalisyon böyle sürdürülüyor.
Akp yönetimince beklentileri karşılanan bu yapılar tabi olarak; talip, mürit ve taraftarlarına, dini vaaz adı altında, fakirliği kutsayarak, sabır ve şükür tavsiyesiyle; soğan, patates, ramazan kolisi ve cüzi miktarda yardıma razı olmayı öğretiyor.
Ve hatta bu yardımlar için minnet duydurarak akp'sine bağlılıklarını pekiştiriyor.
3. Dünya ülkelerinde bile bu duruma karşı isyan edilirken Türkiyede, iktidara karşı kitlesel olarak bir başkaldırı veya yüksek sesli ortak itirazın olmayışının, yapılamayışının sırrı budur.
Akp'si ortak olduğu grupların liderlerini ve üst düzey yöneticilerini memnun ettiği sürece, onlar eliyle yoksul halk kitleleri susturulmaya, hallerine rıza göstermeye ve hatta yaşadıklarının Tanrı tarafından tayin edilmiş bir kader ve sabır sınavı olduğuna, karşılığında cennetle ödüllendirileceklerine inandırılarak düzen sağlanmaktadır.
Türkiye'de kimse siyasal İslamcı organizasyonu ve bu organizasyonun sürekliliğini sağlayan mali akışı bozmadan akp'sini sandığa gömeceğine inanmasın!
Gazeteciler, yazarlar ve fikir insanları durumu formülüze ederek topluma ve siyasete yön verenlere ışık tutarlar.
Bu formülü uygulamak üzere yol, yöntem ve stratejiler geliştirerek, akp'sini sandığa gömecek hamleleri yapacak olanlar, muhalefet cephesidir.
Muhalefetin elinde akp'sini sandığa ve tarihe gömecek binlerce yolsuzluk dosyası, kötü yönetim, adaletsizlik vs. malzeme var.
Yani, amiyane deyimle, top muhalefet blogundadır.
Kök Teñğri Türk'e Kut ve Utku Versin!
TTK.