"Futbol asla sadece futbol değildir" kitabının yazarı Simon Kuper Yahudidir.
Türk Futbolu; İttihatçılar varken İttihatçıların güdümündeydi, sonra hepsi Atatürkçü kesildi. İnönü'nün CHPsi iktidardayken CHP yanlısı olmaya devam ettiler, DP zamanında DPli, AP zamanında APli, Özal döneminde Özalcı oldular! Özal, Kocaelispor ve Bursaspor küme düşmüşken bu takımları tekrar 1.Lige aldırdı (Referandum öncesinde!!!). 2.ci ve 3.cü liglere müdahale etti. (Kenan Evren de Ankaragücü'nü 2.ligten 1.lige çıkardı!)
Bu kadar pol paranın döndüğü bir ortamın "karanlık" olması kaçınılmazdır. Bahis oyunları nedeniyle maç sonuçları bile ayarlanmaktadır. (Avusturya 2.ci liginde 2-3 yıl önce maçlar 6-5, 7-4 gibi sonuçlanırdı!!!)
Spor kulüplerinin başkanları ve yöneticilerinin büyük bir bölümü masondur. Yahudi sermayesi ile içli dışlıdır. Mason olmayanlar bile onlara özenmektedir. (Sadece Türkiye'de değil, Dünya'da da futbol kulüpleri mason localarıyla içli dışlıdır!)
Hürriyet ve İtilaf Fırkası yanlıları İzmir'de 1912 yılında Karşıyaka'yı kurmuştur. İttihatçılar ise (Celal Bayar'ın katkılarıyla) 1914 yılında Altay'ı kurmuştur. İttihatçılar; Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş üzerinde de etkili olmuştur. İttihatçılar, İstanbul'da "Progres" adıyla kendi kulüplerini kurmuşlar, bu takım daha sonra "Altınordu İdman Yurdu" adını almıştır. (adının Ziya Gökalp'ın teklifi üzerine değiştirildiği öne sürülmektedir...) Talat Paşa'nın takımı olan Altınordu İdman Yurdu, 1917 ve 1918 sezonlarında İstanbul Ligi Şampiyonu olmuştur. (Bu takımın oyuncuları I.Dünya Savaşında savaşmamıştır!)
Atatürk, 1935 yılında İstanbul'da Güneşspor'un kurulmasına yardım etmiştir. Güneşspor 1937 yılında 2.ci olmuş, 1938 sezonunda ise İstanbul Ligi Şampiyonu olmuştur. Yine aynı yıl Milli Küme Şampiyonu olmuştur. Güneşspor 11 Kasım 1938 tarihinde kapanmıştır! (Atatürk'ün hastalığında bu takım üzerinde Celal Bayar etkili olmuştur.)
Siyasiler futbola hep müdahale etmiştir... Vefa ile Karagümrük'ü, Göztepe ile İzmirspor'u, Altay ile Altınordu'yu zorla birleştiren siyasiler mevcut olmuştur. Siyasi baskı sona erince takımlar kendi kimliklerine geri dönmüştür.