Irkdaşlar yanlız MHP'yi Alpaslan Türkeş'den önce ve sonra diye ayırmak gerek. Ülkücülerin görüşü bizden belirli yerlerde farklı olabilir.Ama asla ve asla gerçek Ülkücüler bizim düşmanımız değildir.

  Ama Alpaslan Türkeş'den sonra gelen Bahçeli ve Bahçeli yalakaları bize olduğu gibi gerçek Ülkücülerede düşmandır.Bahçeli MHP'nin çizğisini,tavrını,çehresini tamamen değiştirdi. 

HAK VERİYORUM...

ÜLKÜCÜLERİN İÇİN GERÇEK TÜRKÇÜ YÜREKLİ KANDAŞLARIMIZA VAR...
BİR YOLUNU BULUP ONLARIDA ÇEKMELİYİZ...

GENELDE HEPİMİZ ÜLKÜ OCAKLRINDA YETİŞ OLABİLİRİZ
BİZİ ORDAN KOPARAN TİKSİNDİREN BAZI NEDNEELRDRİ
O NEDENLERDE BELLİDİR...
ÜLKÜCÜLÜK DEĞİŞİK BİR BOYUT OLDU...
BİR ÇOOK TÜRKÇÜ KANDAŞLARIMIZ GÖZLERİNİ ORALARDA AÇIYOR...
ONLARI BİR AÇTI ALTINDA TOPLAMANIN BİR YOLU BULUNMALI...

Ben bu haberi birkaç değişik gazete ve haber sitesinde arka arkaya görünce,okuyunca MHP konusunda fikirlerim değişmeye başladı.Türk Dünyası diyen bir adam nasıl olur da said adlı zibidinin mezarı başında dua okur anlayabilmiş değilim.



Afyon’da yayımlanan Odak Gazetesi yazarı ve Afyon Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Mehmet Emin Güzbey Alparslan Türkeş ’in 1991 yılında Isparta’da bir kabir ziyareti ile ilgili görgü tanıklığını anlattı. Güzbey, o tarihte kendisinin Afyon MHP Merkez İlçe Başkanı olarak MHP Genel Başkanı’na yörede yaptığı gezilerde eşlik ettiğini, o sırada Isparta’ya kendi otomobile ile götürdüğünü belirterek şöyle dedi:

"Başbuğ kent merkezinde kaldığımız otelde, yanındaki odada yatmamı istedi. Gece, uyanık ol, erken kalkıp önemli bir ziyaret yapacağız, dedi. Sabah saat 05.00 sularında beni kaldırdı. Koruma almadan otomobile bindik. Heyecanlı idi. Yaklaşık bir buçuk saat kadar kendisinin tarifine uyarak yol aldık. Boş ve büyük bir alanda, kocaman bir çınar ağacının da bulunduğu bir yerde, kendisini beklememi söyledi. Elinde Kuran-ı Kerim olduğunu tahmin ediyordum. Başbuğ yarım saat kadar dua etti, Kuran okudu. Ziyaret ettiğimiz kabrin Said-i Nursi ’ye ait olduğunu tahmin etmiştim. Daha sonra benden bu olayı unutmamı söyledi ve yeniden Isparta’ya döndük."