Yabancı Okulların Misyonerlikle İlişkisi

Yabancı Okulların Misyonerlikle İlişkisi

 Yabancı Okulların Misyonerlikle İlişkisi
 
Osmanlı Devletinde Tanzimat döneminde 108’i Abdülhamit döneminde olmak üzere 392 yabancı okul açılmış ve bunlar yabancı dilde eğitim yapmışlardır(Akyüz, 1997).

1914’te Osmanlı Devletinde 600’den fazla Fransız, 500 ABD ve İngiliz okulu, 200 İtalyan, 60 Rus, 25 Alman okulu vardı. Fransızların dinsel ve laik okulları bütün Anadolu’yu sarmış durumdaydı. O dönemde Müslüman ailelerin çocukları bu misyoner okullarından yetişti. Bunlar arasında Hıristiyanlığa dönenler oldu. Halk İzmir’e “Gavur İzmir” demeye başladı(Altındal,1994). Çünkü Osmanlıların son döneminde bugün olduğu gibi yabancılara bina ve toprak satışı serbest olduğu için İzmir’de Hıristiyan sayısı Müslüman sayısını geçmişti.


Batılı devletler, Osmanlı ülkesinde açtıkları misyoner okulları vasıtasıyla Greyoryan mezhebinden olan Ermenileri Protestan mezhebine döndürmek için çalışmalar yapmışlardır. Bu konuda Osmanlı Ermenilerini eğiterek Hınçak ve Taşnak  Örgütlerinin kurulmasını  ve Osmanlı İmparatorluğu’na karşı isyan, baskın ve suikast yapmaları için maddi ve manevi olarak desteklemişlerdir (Özbay,2005). Şimdiki Ermeni sorununu yaratan bunlardır. Bugün hala bunun sıkıntısını çekiyoruz.

Bu okullarda okuyan bazı öğrenciler Hıristiyan olmuşlardır. Bunun üzerine  1924 yılında 40’a yakın İtalyan ve Fransız okulu kapatılmıştır. Yine Bursa Amerikan Kız Koleji, Hıristiyanlık propagandası yapıldığı gerekçesi ile 1928 yılında bizzat Atatürk tarafından kapatılmıştır(Sezer,1994).

Osmanlılar Yeniçeri Ocağına Hıristiyan çocuklarını alıyor, bunları eğitip Müslüman yaptıktan sonra tekrar Batı’ya atalarına karşı savaştırıyorlardı. İşte Batılılar da Misyonerlik faaliyetleri ile  bağlantılı olan yabancı okullarla bu misyonu yerine getirmeye çalışmışlardır. Nitekim Ermeni taraftarı toplantının Boğaziçi Üniversitesi gibi yabancı dille eğitim yapan bir devlet kurumunda yapılmak istenmesi tesadüfi olmasa gerektir. Ayrıca bu toplantıya katılanların neredeyse tamamına yakını yabancı dille eğitim yapan misyoner okullarından yetişmişlerdir. Ayrıca Türkiye’nin Batılar tarafından 2000 ve 2001 yıllarında ekonomik krize sokulmasının öncesindeki 3 başbakanın(Yılmaz, Çiller, Ecevit) da yabancı okul(Alman Lisesi ve Robert Kolej) mezunu olması acaba rastlantısal mıdır? bilmiyorum. Ben şahsen kötü niyetli olabileceklerini düşünmek istemem fakat aldıkları yabancı eğitim ve kültür  dolayısıyla en azından kafalarının karışık ve Türkiye’nin gerçeklerinden habersiz olabilecekleri aklıma geliyor.

Kaynak: Prof. Dr. İbrahim Arslanoğlu

Ne Mutlu Türk doğup, Türk gibi yaşayana...

Saygılarımla.

Çağrıbey

306-1520

Konuyla ilgili başlıklar