Bu gazetenin en büyük özelliği de Bulgaristan Türklerini ilgilendirecek her olayı haber yapar. Star gazetesinde
"Elif Şafak'ın romanları Bulgaristan'da ilgiyle takip ediliyor" diye başlık atılmış. Ajans Bg de haber olsun diye kaynak belirterek sayfasında bunu haber yapmıştır. Bulgaristan'da pek çok kişi Elif Şafak'ın gerçek yüzünü bilmez, ama az da olsa uyanık bilinçli Türk gençleri Elif Şafak'ın gerçek yüzünü anlatmıştır yazdıkları yorumlarla.
Sevgili Irktaşlar,
Türk Irkının bu konularda aydınlanmasına siz de katkı sağlayın Türkçü bakışla lütfen!
İşte haber:
Elif Şafak'ın romanları Bulgaristan'da ilgiyle takip ediliyorElif Şafak'ın romanları Bulgaristan'da ilgiyle takip ediliyor. Helikon Kitabevi'nin hazırladığı listeye göre 2012'de en çok Elif Şafak'ın Aşk romanı satıldı. Bulgaristan'da en çok satılan ilk 10 kitap arasında Şafak'ın İskender romanı üçüncü, Baba ve p... romanı ise 9. sırada yer aldı.Aşk'ın Bulgarca tercümesi 2010 yılında yayınlanmıştı. Geçtiğimiz yıl büyük ilgi gören kitap, listede ilk sıraya yükselmeyi başardı. Elif Şafak, geçtiğimiz yıl kitap tanıtımı için geldiği Sofya'da "Bulgaristan okuru benim için çok özel." demişti. Şafak, yüzlerce kişiye imza dağıtmıştı.
Bu arada Helikon Kitabevi'nin otobiyografik kitaplar listesinde değerlendirdiği Siyah Süt de geçtiğimiz ay en çok satılan üçüncü kitap oldu. Elif Şafak'ın şu ana kadar 5 eseri Bulgarcaya çevrildi.
stargazete.com
Bu haberin altına yapılan bilinçli yorumlar:
1.yorum:
Elif Şafak'ı daha tanımak için Elif Şafak hakkındaki yorumlari izlemek gerek. Yalçın Küçük'ün 2 dakikalık konuşmasını (eserleri hakkında) ve Nihat Genç'in Elif Şafak hakkında açılan dava ile ilgili 10 dakikalık konuşmasını lütfen izleyin (klipin altındaki açıklamayı da okuyun):
https://www.youtube.com/watch?v=XbNTLn4ertghttps://www.youtube.com/watch?v=4o5vSFhNSsk 2. yorum:
Elif Şafak'a "Baba ve p..." romanından ötürü dava açıldı. Ben okudum "Baba ve p..." romanını. Bakın niçin dava açıldı Elif Şafak'a:
"Bütün akrabalarını 1915'te kasap Türklerin ellerinde kaybetmiş soykırımzede bir sülalenin torunuyum. Köklerime ihanet etmeyi öğrenip, soykırımı inkar etmek üzere yetiştirildim." (63. sayfa)
"sen kalk gel Orta Asya'dan, dal dosdoğru Anadolu'nun bağrına, sonra bir bakmışsın her yerdeler! Orada yerleşik olan milyonlarca Ermeni'ye ne oldu peki? Asimile edildiler! Eridiler! Yetim bırakıldılar! Sürüldüler! Mal mülklerinden oldular! " (65. sayfanın 4. paragrafı)
"... Sıradan Türklerle ne konuşacaksın? Eğitim görmüşleri bile ya milliyetçi ya cahil. Sıradan insanlar tarihi gerçekleri kabul eder mi sence? Sizi KATLİAMDAN geçirip sürdüğümüz, sonra da bütün bunları inkar ettiğimiz için özür dileriz mi diyecekler sanıyorsun? " (130. sayfanın 7. paragrafında)
"... Ayaş'ta sağ kalan olmamış. Çankırı'ya götürülenler de peyderpey öldürülmüşler. Sopalarla, balta saplarıyla dövülmüşler.?" (170. sayfanın 1.paragrafı)
"...bazıları açlıktan ölmüş, bazıları da öldürülmüş." (171. sayfanın 6. paragrafı)
"Türkler yapmış, dedi Armanuş, söylediklerinin ucunun nereye vardığına dikkat etmeden...." "...Türklerdi 1915'te bunları
Ermenilere yapanlar.? (172. sayfanın 3. ve 7. paragrafı)
"... 1909 Adana katliamlarından ya da 1915 tehcirinden.. Bunlar sana bir şey hatırlattı mı? Ermeni soykırımı diye bir şey duymadın mı? Hiç..." (185. sayfanın 10. ve 186. sayfanın 1. paragrafı)
".... toprağımızdan kovulduk, eşyalarımızdan olduk, hayvan muamelesi gördük, koyun gibi kesildik. Doğru düzgün haysiyetli bir ölüm bile esirgendi bizden...? (192. sayfanın 1.paragrafı)
"...Erkek bırakmıyorlar ortada. Silah arama bahanesiyle Ermenilerin evlerine girip, sonra da yağmalıyorlar..." (238. sayfanın 3. paragrafı)
3. yorum:
Elif Şafak'ı gözünde fazla büyütüyorlar. Elif Şafak'ı ve eserlerini iyi tanımayanlar bilsin diye anlatıyorum:
"Baba ve p..." romanında Türkleri kötüler. Türklerin ermenileri, Ermenilerin de Türkleri öldürdüğünü anlatır, ama Elif Şafak'ın gözünde Türkler suçludur.
Uydurulmuş ermeni soykırımı çok konuşulduğu dönemlerde bu roman devamlı gündeme getiriliyordu. "Baba ve p..." romanında Türklere hakaret ediyor diye mahkemeye verilmişti.
Elif Şafak'ın eserlerini Zaman gezetesi (Fethullahçılar) tercüme ettirdi, bu şekilde Elif Şafak'ı ünlü yaptılar. Özellikle Aşk romanını tercüme ettirerek popülerleştirdiler. Aşk romanını okumayanlar bir erkekle bir kadının aşkı olduğunu sanır. Okumadan önce ben de öyle olduğunu düşünüyordum.
Mevlȃna Şemsi Tebrizȋ'ye şiir yazmıştır sevilen bir kadına şiir yazar gibi. Orada bunlar anlatılır. Mevlȃna ak sakallarıyla dans eden, Farça şiir yazan biridir. Eski Türkçe tek yazdığı şiir şudur:
Kiçkinen oğlan hey bize gelgil!
Dağdanan dağnan hey geze gelgil!
Ay bigi sensin, gün bigi sensin!
Bî-meze gelme, bâ meze gelgil!
Günümüz Türkçesiyle:
Küçük oğlan hey bize gel!
Dağdan dağa geze geze gel!
Ay gibisin, gün gibisin!
Mezesiz gelme, mezeyle gel
Şimdi "İskender" romanına gelelim. Romanın kapak yazısı şöyle başlar "Şu hayatta insan en çok sevdiklerini acıtır…"
Romanda kürtlerin erkek çocuk istemelirini anlatır. Hediye kocaya kaçar. Sonra kocası onu ortada bırakır. Hediye de babasının evine döner. Babası Berzo namus davası yüzünden kızı Hediye'yi kendisine asmaya zorlar. Romanın ana karakteri (glaven geroy) İskender bir ana katilidir. Esma romanda ağabeyi (agası) için şöyle der "...İskender. O benim ağabeyim. O bir katil."
İskenderin annesi Pembe'dir. Romanda sıkça geçer. İskender'in ninesi hep kız doğurduğu için üzülen bir kadındır. İskenderin annesi Pembe'ye de bulaşmıştır bu hastalık (erkek evlat merakı). Pembe'nin ilk evladı İskender erkek olduğu için doğuştan kıymetlidir. İskenderin Yunus adında bir de kardeşi vardır. Yunus'un arkadaşları hep evsizdir, devlete düşman komünist, anarşisttir, saçlarını pembeye, yeşile boyarlar. İskender sünnet olacağını öğrenince ağaca çıkar, annesi Pembe de insin diye kandırır sünnet olmayacaksın sözü verir ama gene sünnet ettirir. Annesinden nefret etmeye başlar İskender kendisini kandırdığı için.
İskenderin gözünde kadınlar şöyledir "cilve yapan, naz eden, asla güvenilmemesi gereken, sahip olunan, ihanet ettiği düşünüldüğünde cezalandırılması gereken kancıklar"
Türk soylu öğretmenleri de aşağlamıştır romanda. Kürtçe konuşan öğrencilere bir ayağının üstünde durma cezası veren Türk öğretmen imajını çizmiştir.
4. yorum:
Elif Şafak, 2007-2008 yıllarında Fethullah Gülen'in Zaman gazetesinde köşe yazarlığı da yapıyordu. O zamanlar Amerikan destekli liberal politikalarla Türkiye'de bile Türklüğü yıkmak istedikleri en şidetli dönemdi.
Fethullah Gülen'cilere şu soruyu sormak lazım: Madem Osmanlı hayranısız niye Osmanlı'ya "soykırımcı" diye hakaret eden birinin köşe yazılarına gazetenizde izin veriyorsunuz. Yoksa Amerika istedi diye mi?
Medya onu abartarak masum saf Türk milletine "büyük yazar", "romancı" diye dayatıyor. O yazı yazarken bile imla hatası yapıyor. Herkes hata yapabilir, ama kendisine büyük yazar denmesine itiraz etmeyen biri imla hatası yapmaması gerek. Hele şu aşırı derece kaba bir hata: Türk gençlerin (Türk gençleriNİN).
Başka eserinde "aklımı kurcalayacak" yazmış. Güzel Türkçemizde "aklını kurcalamak" diye bir deyim yoktur, "kafasını kurcalamak" deyimi vardır. İsteyen Türk Dil Kurumu'nun 2009 yılında basılmış Türkçe Sözlük'ün 1031. sayfasında soldaki sütuna (kolonaya) bakabilir. Orada şöyle açıklanmıştır:
kafasını kurcalamak
zihnini meşgul etmek, düşündürmek
Türkiye'den sözlük getirme imkanı olmayanlar şu linke girip (
http://www.tdk.gov.tr/ ) arama motoruna "kafasını kurcalamak" yazabilir.
5. yorum:
Bu haber Ajans Bg'nin değil, Star gazetesinin. Ajans Bg, Bulgaristan Türkleriyle ilgilenir. Bu haber Ajans Bg'nin olsaydı böyle reklam yapar gibi haber yapmazdı. Madem Elif Şafak'ı bize tanıtmak istiyorlar biz de onu her yönüyle tanıyalım.
6. yorum:
Türkiye'nin ekmeğini yiyip de Türkleri aşağlamak çok ayıp.
7. yorum:
İnsanlar okuyorlar ama ne okuduğunu araştırıp sorgulamıyorlar, kimin, nasıl bir insanın eserlerini okuduklarını sorgulamıyorlar. Gerçi çok okudukları da şüpheli.
8. yorum:
Elif Şafak deyince aklıma komik bir olay geldi.
Kısa boylu bir bayan sınıf arkadaşım vardı (bu yüzden de çok kompleksliydi). Her yeni tanıştığı insana okumuş, akıllı, modern görünmeyi seviyordu. Medeni, entelektüel gözükmek için "kitap okuyorum" demeyi de seviyordu. Bir arkadaş ona "hangi kitapları okuyorsun" diye sorduğunda böyle çok komik ağzını kıvırarak "Elif Şafak" dedi.
O gittikten sonra arkadaş da şöyle dedi onun hakkında: Acaba "Elif Şafak hakkında ne biliyorsun" diye sorsan ne derdi deyip güldü geçti. Herhalde "çok entelektüel b yazar. Ben onun eserlerini öok seviyorum" derdi.
9. yorum:
Bakıyorum da Elif Şafak'ın eserleri Türk milletine pek güzel şeyler öğretmiyor. Pek ahlak öğretmiyor. Soyuna, diline, kültüne bağlılık öğretmiyor. Anlamıyorum, zaman gazetesi onu niye bu kadar popülerleştirmeye çalışıyor.
Namık Kemal gibi, Mehmet Emin Yurdakul gibi, Yakup Kadri Karaosmanoğlu gibi, Mehmet Akif Ersoy gibi, Ömer Seyfettin gibi vatansever yazarlar, şairler dururken niye Elif Şafak gibi dünyada popüler olmak için Türklüğü bile aşağlamaktan çekinmeyenlerin reklamını yapıyorlar?
Yusuf Akçura gibi, İsmail Bey Gaspralı gibi, Mehmet Ziya Gökalp gibi, Zeki Veledi Togan gibi, Sadri Maksudi gibi, Ahmet Ağaoğlu gibi (bugünkü Türk iş adamı Ali İbrahim Ağaoğlum ile bir alakası yok), Nejdet Sançar gibi, Hüseyin Nihal Atsız gibi Türkçü yazarları, büyük şahsiyetleri popülerleştirecekleri yerde Elif Şafak'ın reklamını yapıyorlar.
Tıpkı bir zamanlar sırf komünist diye Sabahattin Ali ile Nazım Hikmet'in reklamını yaptıkları gibi. Nazım Hikmet'in Türk olmadığını Bulgaristan'da bilmezler ya da bilerek gizlerler. Nazım Hikmet'le Sabahattin Ali de Atatürk'e hakaret eden şiirler yazmıştır, bakın neler yazmışlar:
28 Kânuni Sâni
Trabzondan bir motor açılıyor
Sahil-de ka-la-ba-lık
Motoru taşlıyorlar
Son perdeye başlıyorlar
Burjuva Kemal’in omuzuna binmiş
Kemal kumandanın kordonuna
Kumandan kâhyanın cebine inmiş
Kâhya adamlarının donuna
Uluyorlar
Hav-hav-hav-tu.
Nazım Hikmet
.....................
Sabahattin Ali'nin "Kel Ali’den hesap sorulmuş mudur?" beyti var elimde.
==================
Neyse! Bu büyük şahsiyetlerin eserlerini nerede bulacağız diyorsanız, işte size birkaç belgesel ve site, gerekirse daha da ekleyeceğim:
http://www.nihal-atsiz.com/yazi/turkculuk-uzerine-makaleler.html http://www.nihal-atsiz.com/yazi/h-nihal-atsizin-tum-makaleleri.html http://www.kulturelbellek.com/ziya-gokalp-kimdir/ http://www.nihal-atsiz.com/yazi/ulu-onder-ataturkten-turkcu-sozler.html http://www.huseyinnihalatsiz.com/Okumak yerine belgesel izlemeyi tercih edenlere de şunları önerebilirim:
https://www.youtube.com/watch?v=h6xLU7gbGfA https://www.youtube.com/watch?v=OeyxuFDawqE http://www.youtube.com/watch?v=DYbb6mfSkp0 https://www.youtube.com/watch?v=SDcUlut4Uyw http://www.youtube.com/watch?v=Qiny2dYamY0 https://www.youtube.com/watch?v=cbatKDlPhrQ 10. yorum:
Bir arkadaş şu yorumu yazmış "Şimdi "İskender" romanına gelelim. Romanın kapak yazısı şöyle başlar "Şu hayatta insan en çok sevdiklerini acıtır…"
Eğer gerçekten de Elif Şafak'ın "İskender" romanındaki kapak yazısı öyle başlıyorsa bu da Elif Şafak'ın Türkçeyi iyi bilmediğini gösterir. Güzel Türkçemizde "sevdiklerini üzer" ya da "sevdiklerini incitir" denir, "sevdiklerini acıtır" denmez.
Ajans Bg'deki linki:
http://ajansb.blogspot.com/2013/01/elif-safakn-romanlar-bulgaristanda.htmlStar gazetesindeki linki:
http://haber.stargazete.com/sanat/bulgaristanda-1-numara/haber-717751Biz Türkçüler de yorum yazalım da Türk gençlerini bilinçlendirelim!