Gönderen Konu: Bulgaristan'da Türk gazetesi  (Okunma sayısı 113459 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Atsızcı Türk

  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 302
Ynt: Bulgaristan'da Türk gazetesi
« Yanıtla #50 : 22 Ocak 2013 »
Atsizci Türk kandasim Bulgaristan´daki Türklerle ilgili eklemis oldugun haberlere söyle bir göz attigimizda orda da durumlarin pek iyi gitmedigini görüyoruz.
Ayrica Türkiye basininda "Türklerin Partisi" diye lanse edilen HÖH´ünde pek Türklükle alakasinin olmadigini yine eklemis oldugun bu baslik altinda görmüs olduk.
Bir Dr.Sadik Ahmet, bir Mustafa Abdülcelim Kirimoglu, bir Rauf Denktas, bir Rasid Dostum gibi Türklerin menfaatlerini koruyan suurlu liderler cikmadikca Bulgaristan Türkleri arasindan sanirim degisen pek bir sey olmayacak gibi.


KaraTekin Kandaşım,
Birçok kanıt sunabilirim, ancak bu dediklerimin ey büyük kanıtlarından biri de şu paylâştığım iletidir.

Türklerin partisi resmi sitesine 6 ayda sadece 2 Türkçe yazı koydu



Bulgaristan’da üyelerinin çoğu Türk olan Halk ve Özgürlükler Hareketi Partisi (HÖH) resmi internet sitesindeki Türkçe bölüme 6 ayda sadece 2 Türkçe duyuru yükledi.

Yaklaşık bir milyon Türkün yaşadığı ülkede okullarda Türkler için ana dil eğitiminin zorunlu mu seçmeli mi olsun tartışması sürerken müfredat kapsamındaki Türkçe Dilbilgisi ders kitapları 20 yıldır yenilenmedi.

Başkent Sofya'da bulunan Uluslararası Azınlık Araştırmaları ve Kültürel Arası İlişkiler Merkezi'nin (IMIR) araştırmasında, Türk çocuklarının anadil eğitimine ilgisinin azaldığı belirtiliyor.

AJANS BG

KAYNAK: http://ajansbg.blogspot.com/2012/12/turklerin-partisi-resmi-sitesine-6-ayda.html

Çevrimdışı Atsızcı Türk

  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 302
Ynt: Bulgaristan'da Türk gazetesi
« Yanıtla #51 : 22 Ocak 2013 »
http://ajansbg.blogspot.com/2013/01/ahmet-dogan-borisov-ile-erdogann-iyi.html   <--Şu habere daha sonra yazılan yorumlar (bunu paylâşmayı gerekli görüyorum, çünkü böylece Türkler dünyanın hangi coğrafyasında olursa olsun birbirlerinin fikiryapılarını daha iyi tanıyacaktır. Böylece daha sağlıklı diyalog kurmuş olacaktır). Lütfen siz de Türkçü fikirlerinizi paylâşın!

YORUMLAR:

5. yorum:
Ey HÖH'lüler,
Siz 12 yıl iktdar ortağı oldunuz. 1990'dan beri hep meclistesiniz, üstelik oylarınızın %99'u TÜRK kanı taşıyan Bulgaristan vatandaşlarından.

1992'den bu yana Türkçe okuyan öğrenci sayısı 100 binden 8 bine düştü, kılınız kıpırdamadı. Edirne Balkan Türkleri Federasyonu'nun basın açıklaması olmasaydı Balkan Savaşı'nda Türklerin bir kısmını katledip Kırcaali bölgesinden kovan General Vasil Delov'u Kırcaali'nin 'fahri hemşehrisi' ilân edecektiniz.

Siz HÖH'lüler düne kadar dut yemiş bülbül gibi sustunuz. Bugün Türkiye Cumhuriyeti'nin, Türk Büyükelçi ve Konsoloslarının, göçmen derneklerinin baskısıyla "haftada 4 saat Türkçe okunsun" diyorsunuz. Bu baskılar olmasa bunu bile yapmayacaksınız.

Şimdi de "Bulgaristan'ı Türk tehdidine karşı uyaran bilge kâhin" rolünü oynamaya mı kalktınız.

Siz HÖH'lülerin çoğu "kâhin" kelimesinin ne olduğunu da bilmezsiniz şimdi. Sözlüğü açın da bakın hahahahhahahaaha!

6. yorum:
Bulgaristan Türkleri sefalet içinde yaşarken HÖH, boş yere bu kadar okkalı maaş ödüyor bu tercumana. Yazık değil mi bu millete. Bu tercuman diyelim ki aceleden kaliteli tercüme edemedi koskoca raporu.

Üniversite eğitimi görmemiş de olsa normal Türkçe okumuş bir insan bu kadar da göze batacak hata yapar mı. Şuraya bakın, tam rezalet "bizim Kahramanımız-Kurtarıcımıza"

1. "bizim" adılına/zamirine vurgu yapmasına gerek yoktu bu cümlede "Sadece okumayı sevmediği için Tarihten hiç haberi olmayan bizim Kahramanımız-Kurtarıcımıza hatırlatmak istiyorum (gerçi bu deyim cümle içinde zaten aşırı derece bozuk, üstelik Bulgarca orijinaline de uymuyor "Искам само да припомня на „нашия герой спасител", тъй като не обича да чете и хабер си няма от история...")
2. Tercumanın Türkçeyi sonradan öğrendiği her halinden belli oluyor, yoksa güzel ana dilimiz Türkçede böyle bir ad tamlaması olamayacağını bilmeliydi (Kahramanımız-Kurtarıcımız).

Tercuman tamamen Bulgarcanın etkisiyle çevirmiş:

герой спасител
Kahramanımız-Kurtarıcımız

Bulgarcadaki gibi "kahraman" kelimesi öne gelmiş, "kurtarıcı" kelimesi de sona (ikisini de büyük harfle yazmasındaki hikmeti de anlamış değilim. Bir de kelimelerin arasına çizgi koymuşlar. Artık her neyin etkisi altında kalmışlarsa).

Böyle bir ad tamlamasında (slovosıçetanie) Bulgarcada öne geçen tamlanan kelime (opredelyaema duma) öne geçer, Türkçede ise sonra gelir. Birkaç örnek verelim:

майка героиня
kahraman ana

герой спасител
kurtarıcı kahraman

музей къща
ev müzesi

3. Böyle bir ad tamlamasında sadece sonuncu kelime kişi eki alır. Yani "kurtarıcıIMIZ kahramanımız" denmesi çok yalnıştır. Türk ırkının ana dili Türkçede "kahramanIMIY anamız", "kurtarıcıMIZ kahramanımız", "evİMİZ müzemiz", "altınIM yüzüğüm", "ağaçIM kaşığım" denmez.

Şöyle denir: kurtarıcı kahramanımız, kahraman anamız, ev müzemiz, altın yüzüğüm, ağaç kaşığım.

HÖH üyeleri arasında bu kadar Türkçe uzmanı varken niye böyle Türkçeyi bilmeyen birine para öderler. Bu sakın Bulgar özentiğinden geliyor olmasın. Bu çeviri yapan kişinin Bulgar kökenli olduğu belli.

Bu tercuman Türkçeyi doğru düzgün kullanamaz, ama abartılı, ağır, gereksiz kelmeler kullanmış. Herhalde bu kelimeler ile ifadeleri sözlükten yazmıştır ha ha ha ha hhaa:

rasyonel bir izahat (akılcı bir açıklama)
deruni (içten; özünlü; kişisel, şahsî) [daha deruni ve dikey olarak seni taciz ediyor]
kendi üzerine düşen ve Diktatörlük olasılığını?????? hahahahaaha
idrak edince (kavrayınca, algılayınca)
Demokrasinin bedelini bilemez (Demokrasinin değerini bilemez)
rutinin (sıradanlığın)
kalkınmasına dair stratejilerden (kalkınma stratejilerinden)
müteşekkir hissetmelisin (sen de teşekküt etmelisin. Bulgarca orijinalinde: и ти трябва да благодариш)
flasını sağlayabilirler (iflâs ettirebilir/iflâsa sürükleyebilir)
öyle bir komplo hazırlayabilirler ki, aynaya bakARAK kendini tanıyamazsın (öyle bir komplo hazırlayabilirler ki, aynaya bakTIĞINDA/bakINCA kendini tanıyamazsın)
hayatta kalabilme insiyakinin (hayatta kalabilme içgüdüsünün)
eşkal (şekil, biçim)
yeni hiçbir şey yok (yeni bir şey yok)
Balkanlar tarihinde (Balkan tarihinde)
muadil (eşit, denk, eş değer)

Cümlelerin ne kadar bozuk olduğunu, kelimelere yanlış ekler getirildiğini tartışmamıza zaten gerek yok.

7. yorum:
Eğer Bulgaristan, Boyko Borisov sayesinde Türkiye'nin hakimiyeti altına giriyorsa Ahmet Doğan buna sevinmeli.

8. yorum:
Erdoğan'la Borisov'un iyi ilişkileri sayesinde bunca cami yapıldı ya da bunca cami projesine imza atıldı. Eğer Başbakan Boyko Borisov, Erdoğan'ın etkisi altında kalmayıp da Türk düşmanı Bulgarlarların etkisi altında kalsaydı Bulgaristan'da Ajans Bg'nin açılmasına da izin verilmezdi.

Düşünün hiç kimseye hiçbir etkisi olmayan BNT'deki 10 dakikalık bozuk Türkçe tercümeli haberlerden rahatsız olan Türk düşmanları, Ajans Bg gibi bu kadar etkisi olan Türk gazetesine neler yapmaz acaba?!

Boyko iktidara geldiğinde düşmanca duygularla Kırcaali'deki ana dilinde (Türkçe) eğitim müfettişliğini kapattı. Aynı şekilde BNT'deki Türkçe haberleri de kapatacaktı.

9. yorum:
Ahmet Doğan babası Jivkov gibi konuşmuş Türklere ağır bedel ödettiler,hala bu satanistin peşinden gidenler var ya ona şaşıyorum.

Çevrimdışı motun yabgu

  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 1566
Ynt: Bulgaristan'da Türk gazetesi
« Yanıtla #52 : 22 Ocak 2013 »
Recep bozuk teyyip Kördogan ile dost olan´in Türk´ün Atatürk´ün Cumhuriyetin dostu olmasi esyanin tabiatina aykiridir. T.T.K.
ÜZE TENGRI TEMÜR CIDA OKLAR BIRLE BIR BULUT

  BASBUGUMUZ TANRIKUTTUR TANRIKUTTUR

                       TANRIKUT.

Çevrimdışı Atsızcı Türk

  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 302
Ynt: Bulgaristan'da Türk gazetesi
« Yanıtla #53 : 23 Ocak 2013 »
Recep bozuk teyyip Kördogan ile dost olan´in Türk´ün Atatürk´ün Cumhuriyetin dostu olmasi esyanin tabiatina aykiridir. T.T.K.
Türkiye'deki ideolojik farklılıklara, bugüne dek getirdiği kürtçü-Amerikancı uygulamalara bakarsak haklısın. Olaya biraz da Türkiye dışından bak! Bir de Türkiye dışındaki Türklerin bakış açısıyla bak: Recep Tayyip Erdoğan kimdir? Türkiye Cumhuriyeti'nin başbakanı. Türkiye nedir? Türk devletidir. Bilmem medyalardan takip ettin mi; Abdullah Gül Güney Azerbaycan'a gittiğinde İran Türkleri nasıl sevinmişti, Erdoğan Doğu Türkistan'a gittiğinde Uygur Türkleri nasıl sevinmişti, Türklerin en yoğun yaşadığı Kırcaali şehrine geldiğinde Bulgaristan Türkleri nasıl sevinmişti. Türkiye dışındaki Türkler, Türkiye'den gelen bir devlet adamının ziyaret etmesini şöyle algılar "Bak Türkiye bizi unutmamış, bizi düşünüyor. Biz Türklerin hep arkasında."

Bu yüzden de büyükelçiler, konsoloslar, AKP'li de olsa oralarda yaşayan Türklerin haklarını savunurlar. Ulu Bilge Hüseyin Nihâl Atsız atamız bir makalesinde "Türkiye dışında yaşayan Türkler, Türkiye'ye Kaabe gözüyle bakıyor." demiştir.

Savaş yokken Türkiye, o ülkelerle iyi anlaştığı sürece oralarda yaşayan Türklere zulmedilmez.

Sayın motun yabgu,
Bu gerçekleri görmek gerek!
Yukarıda zaten yazıyor: Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov, kendisini güvenceye almak için Erdoğan'dan yardım istiyor. Sevip sevmediği için değil. Erdoğan'ın yardımına ihtiyacı olduğu için BNT'deki 10 dakikalık Türkçe haberleri kaldırmaktan vazgeçti, onlarca cami yapımı ile projesine izin verdi, 1984-1989 yılları arası Türklere yapılan zulümleri kınayan bildirgeyi onaylattı millletvekillerine, Yambol'da uyduruk ermeni soykırımı kararını iptal ettirdi.

Bu gerçekleri görmeden yapılan her yorum saçmalıktan öte geçmez!

Kısaca Erdoğan'la Boyko Borisov'un iyi anlaşması Türklerin işine geliyor, yoksa Türklere daha ağır siyasî, iktisadî (ekonomik) kısıtlamalar getirilir.

Çevrimdışı motun yabgu

  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 1566
Ynt: Bulgaristan'da Türk gazetesi
« Yanıtla #54 : 23 Ocak 2013 »
Sayin Atsizci Türk irktasim . Dogru söylüyorsun! ABDullah Güllüyan Güney Azerbaycani ziyaret ettiginde irktaslarimiz cok sevinmisti. Ermenistani ziyaret ettiginde Ermenilerde cok sevinmisti . Karabag soykirimcisi Türk katili Ermeni cumhurbaskani Sarkisyan soydasinla birlikte mac bile izlemislerdi . Türkiyede oynanan rövans karsilasmasinda stadta Azerbaycan Türk bayraginin acilmasini yasaklatip , karsilasmaya Azerbaycan Türk bayragi ile gelen seyircilerin bayraklarini toplatip cöp tenekelerine istiflettirmisti . Bunlar az hizmetler degil (!) Hatta ABD nin emrivakisi ile Isvicrede Türkiye cumhuriyeti adina Ermenistanla prtokol imzalayip sinirlarin acilmasini tartismaya actiklarinda , bu seferde Azerbaycanli Türk kardeslerimiz Azerbaycandaki Türk bayraklarini yani bizim al yildizli al bayragimizi gönderden indirmislerdi . AKP nin cumhurbaskani Fetosun noteri olarak yaptigi bu hizmetleri elbette unutacak kadar nankör degiliz (!)

Recep bozuk Teyyip Kördogan´i ise yahudi üstün hizmet madalyasi ile taniyoruz. "AKPli olsalar bile büyükelciler konsoloslar orada yasayan Türklerin hakkini savunur " cümlene katilamayacagim icin üzgünüm . Türkiye Türkü´nün ismini anayasadan cikarmayi tartismaya acan Türklük yerine etnik sömürgeleri tatmin etmek icin " Türkiyeli " kavramini üst kimlik diye millete kabul ettirmeye calisan AKP ´nin yurt disinda ezilen Türklere sahip cikmasi ham hayalden baska birsey degildir . AKP nin izledigi günümüzde´de israrla sürdürdügü ,Cumhuriyet Atatürk ve Türk aleyhtarligi siyaseti ile alakali binlerce paylasim var . Okumani tavsiye ederim .

Türk´ün hakkini ancak Türk soyundan gelen savunur. Atsiz atamizin "Türkiye dışında yaşayan Türkler, Türkiye'ye Kaabe gözüyle bakıyor." sözü Türkiyeyi Türkler yönettigi sürece gecerlidir . Mevut iktidarimizda Türkiyeyi Türklermi yönetiyor ? Yoksa Ermeniler Gürcüler kürtlermi ? Ana muhalefet partimizin genel baskani bile Ermeni kürt melezi . Anayasal varligi mesruiyeti tartismaya acilan Türkiyemi AKP idaresinde yurt disindaki Türklerin hakkini savunacak ? Esenlikler T.T.K.
ÜZE TENGRI TEMÜR CIDA OKLAR BIRLE BIR BULUT

  BASBUGUMUZ TANRIKUTTUR TANRIKUTTUR

                       TANRIKUT.

Çevrimdışı Atsızcı Türk

  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 302
Ynt: Bulgaristan'da Türk gazetesi
« Yanıtla #55 : 23 Ocak 2013 »
Haklı bile olsan sonuçta konsolosları, büyükelçileri o ülkenin iktidar partisi atar. Onlar da her normal insan gibi görevini yapıyor, yani Bulgaristan Türklerinin haklarını savunmasına destek oluyorlar. Bunları da görerek sorgulamak gerek Türklüğe verdikleri zararları.
Belki haklı olabilirsin şu açıdan: BDP'li bile olsa başa geçtin mi bir ülke olarak görevini yerine getirmelisin. Yani istesen de istemesen de 1 milyona yakın soydaşına sahip çıkmalısın.
"Atsiz atamizin "Türkiye dışında yaşayan Türkler, Türkiye'ye Kaabe gözüyle bakıyor." sözü Türkiyeyi Türkler yönettigi sürece gecerlidir." Bu dediklerinde haklı da olsan mesela bir Batı Trakya (Yunanistan) ya da Bulgaristan Türkü zulme katliama uğraadığında Türkiye'yi Türk olduğu için sığınabileceği bir vatan olarak görüyor. Türkiye bütün Türklerin gönlünde böyle kalmıştır.
Mesela 60-70 yaşında pek okumamış bir Bulgaristan Türkü gündemi pek iyi takip edemez, Erdoğan'ın Gürcü kökenli olduğunu da bilmez. Onun için ülkenin adı TÜRKiye olması, başı sıkıştığında da Türk olduğu için kucak açması yeterli.

Azerbaycan bayrağının çöpe atılması, Bulgaristan Türklerine "gavur" ya da "bulgar" diye hakaret edilmesi elbette üzücüdür, Türkleri Türkiye'den biraz olsun soğutur, ama Türkiye gönüllerde her zaman Kaabe olarak kalmıştır. Bu tespit de zamanında boşa yapılmamıştır.
Gürcü Tayyip yönetiyor diye Türkiye'den soğacak halleri yok herhalde.

Çevrimdışı Atsızcı Türk

  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 302
Karabağ savaşında bilinmeyen gerçekler
« Yanıtla #56 : 25 Ocak 2013 »
Karabağ savaşında bilinmeyen gerçekler



Türk Dünyasının Şah Damarı Bakü’den ülkemize gelen Azerbaycan Milli Kahramanımız Sn.İbad HÜSEYİNOV, Değerli Cengiz Kardeşim ve beraberindeki Muhterem Misafirlerimiz, bu gün sizlerle birlikte olmaktan çok mutlu olduğumuzu ifade etmek isterim. Derneğimiz adına sizleri saygıyla selamlıyor, Hepiniz Hoş geldiniz, Sefalar getirdiniz, Şeref verdiniz.

Azerbaycan’ın Karabağ savaşı ile ilgili tüm konuların ele alınacağı bu Konferansta bizlerin de Azerbaycanlı kardeşlerimizin bu haklı oldukları davalarında seslerini duyurmakta bir nebze de olsun katkımız olması için bu gün bu konferansı yapmaktayız. Ayrıca Karabağ savaşı sadece Azerbaycan’ın değil, tüm Türk Dünyasının davasıdır.

Böyle bir konferans tertipliyor olmaktan ve Azerbaycanlı kardeşlerimizin yanında yer almaktan duyduğum memnuniyeti sizlerle paylaşmak isterim. Azerbaycan’daki kardeşlerimizi en iyi anlayanlar Balkan Türkleridir - yaşadıkları sürgünler, dramlar ve soykırımlarla. Bu nedenle biz Azerbaycan’ın Karabağ ve işgal altındaki vatan toprakları meselesinde en önde gelen destekçilerinden ve dünyanın neresinde olursa olsun bu haklı davanın takipçilerinden olacağız ve olmalıyız. Bu konuda nasıl bir fedakârlık yapmamız gerekiyorsa onu gözümüzü kıpmadan hazır olduğumuzu belirtmek isteriz.

Değerli dava arkadaşlarım,
Bundan birkaç ay önce bende Azerbaycan’a giderek bizzat ermeni işgalini ve kardeşlerimizin çektikleri çileleri ve sıkıntıları yerinde görme imkânım olduğu gibi sınır bölgelerini de gezdik ve gördük. Açık yüreklilikle şunu belirtmek isterim ki, orada olup bitenlerden dünyada insanlık utanç duymalıdır ve dünya medeniyeti sınıfta kalmıştır.

Katıldığımız konferans ve gezinin asıl amacı Azerbaycan halkının sıkıntılarını, haklı oldukları Dağlık Karabağ sorununu ilk önce Azerbaycan dışında yaşayan Türklere ve ardından tüm acı gerçekliği ile dünya gündemine taşımaktı. Öncelikle bizler Türk Dünyası olarak birbirimizi iyi anlamalıyız, birleşmeliyiz ve kenetlenebilmemiz için projeler üretmeliyiz. Böyle bir proje adına, Balkanlar’dan Altaylar’a; Türkmenistan’dan Sibirya’ya; Adriyatik’ten Çin Seddi’ne kadar, Türklerin yaşadığı her coğrafyadan gelen Türk Yazarları bir araya geldiler. "Dilde, Fikirde ve İşte Birlik" şiarını hayata geçirmek için bu toplantıya iştirak ettiler.

Sonuç olarak Ermeni işgalinin yarattığı sorunların Türk Dünyasına ne kadar pahalıya mal olduğunu yerinde inceledik ve gördük.

Bu işgal sonucu bir milyon yüz bin kişi göç etmek zorunda kalmış, 20 bine yakın insan katledilmiş, 50 bin insan sakat kalmıştır, 5 bin insandan bugün halen haber alınamamaktadır.

Ermeni işgalinin birde ekonomik ve sosyal boyutu vardır. Maddi boyutu bugünkü değeri ile Azerbaycan`a maliyeti 60 milyar dolardır. 21. yılına girdiğimiz bu trajedinin ekonomik, sosyal, insani boyutunu tahmin etmek herhalde zor olmasa gerek. İşte bu zor dönemlerde Azerbaycan hem bağımsızlığını korumaya çalışıyor, hem de toprakları işgal olmuş, mecburi göçe zorlanan insanlara bakmak, doyurmak, okutmak, sağlığını korumak için çaba sarf etmektedir.

Dolayısıyla Ermeni işgaline maruz kalan toprakların yeniden ülkenin kontrolüne geçmesini sağlanmalı ve 21 yıldır işgal edilmiş haklarının elde ederken tazminat hakkı da istenmelidir. Bu konuda da tüm Türk Dünyası bu haklı davasında Azerbaycan'ın yanında olmalıdır. Ermeni çetelerinin Azerbaycanlı kardeşlerimize musallat olması dünkü mesele değildir.

Birinci Dünya Savaşının sonlarında yani 15 Eylül 1918 tarihinde Azerbaycan’da Mehmet Emin Resulzade tarafından kurulan Milli Azerbaycan Cumhuriyeti’nin varlığını kabul edemeyen Kızıl ordu güdümündeki Ermeni çeteleri başta Bakü olmak üzere Karabağ bölgesini tedrici olarak işgal etmişlerdi. Bu işgal ve katliamlar karşısında sıkıntı yasayan kardeş Azerbaycan Cumhuriyeti yöneticileri Osmanlı yönetiminden acil yârdim talebinde bulunur. Osmanlı yönetimi aldığı kararla, Genel Kurmay Başkan Vekili Enver Paşa’nın kardeşi Nuri Paşa komutasındaki Türk İslam Ordusunun Azerbaycan’a gönderir.

Nuri Pasa komutasındaki Türk Ordusu 15 Eylül 1918 tarihinde kardeş Azerbaycan’a girer. İşgalci güçlerle yapılan çatışmalar sonrası, Agsu, Göyçay, Kürdemir ve Samahi gibi bölgeler kurtarılır. İki aylık süren çatışmalar ve ilerlemelerle Ağustos başında Türk-İslam ordusu Bakü’ye girmeyi başarır ve Bakü düşman işgalinden kurtarılır.

1990’lı yıllarda Azerbaycan topraklarını işgal ederken Ermenilerin kardeşlerimize yaptıkları mezalimi hepiniz iyi bilmektesiniz. Bugün ateşkese rağmen Ermenistan Silahlı Kuvvetleri’nin 1300 kez ateşkesi bozmuş ve sivil insanları, özellikle kadınları, çocukları, yaşlıları vurmuşlardır ve vurmaya devam etmektedirler..

İnsanlarımızın kendi avlusunda, bahçesinde, evlerinin önünde, tarlasında ve köylerinde de, neredeyse her yerde Rus keskin nişancıların hedef olması gibi, hiçbir kurala sığmayan vahşet eylemleri hakkında bilgiler alırken şaşkınlığımızı gizleyemedik.

Tanık olduğumuz manzaralardan sarsıldık, Azerbaycan gerçeklerinin bu kadar trajik olduğunu inanın düşünemedik bile. Maalesef bunlar hepsi gerçek.
İşte dünyada ikiyüzlü Avrupa, Rusya v.s. bunların hepsi de Ermenistan’da bir asker ölse pireden deve yapıyorlar. Sormak isterim nerede insan hakları, nerede Birleşmiş Milletler.
Maalesef dünyada hak güçlü olanın olmuş, çünkü bu gün küresel güçler KÜRESEL ADALETİ uygulamamakta ısrarcı ve düşünülmüyor bile.
Bu da Türkler dünya yönetiminden gittiklerinden beri hep böyle devam etmekteler. İşte bu gün şunu iyi anladık ki, Türk Dünyası artık birleşmeli, çünkü Birleşmiş bir Türk Birliği oluşturulana kadar bu olaylar, bu adaletsizlikler devam edecektir.

İşte bunun için Türkiye Cumhuriyeti ve Türk Cumhuriyetleri tekrar bir araya gelerek dünyada söz sahibi olmaları ne kadar gerektiğini tüm dünyada yaşayan Türkler bunu çok iyi görmeleri gerekir. Ancak böyle dünyaya adalet dağıtabilir, dünya ancak o zaman adaletli yönetime kavuşabilir.

Türkler Küresel Güç olduklarında Küresel adaleti de gerektiği gibi uygulayacaktır dünya ve insanlık bundan emin olsun...

Son olarak “İşgal altındaki Dağlık Karabağ sadece Azerbaycan’ın değil, tüm Türk Dünyasının sorunudur” Bu sorunun çözümü için bizler el ele, omuz omuza olmalı; bu uğurda Türk Dünyası olarak birbirimize kenetlenmeliyiz.

Başta büyük Türk Dünyası’na, bütün İslâm âlemine sesleniyoruz:

Azerbaycan halkının haklı davasında kenetlenelim...
Biz Balkan Türkleri ve de özellikle Bulgaristan Türkleri zalimin zulmünün ne olduğunu çok iyi biliriz. Yirminci yüzyılda bütün insanlığın karşısında alınlarımıza silah dayayarak adımızı değiştirdiler ve zorla Hıristiyan yapmaya çalıştılar. Böyle zulümler ancak ortaçağda görülmektedir.

Bu nedenle Azerbaycanlı kardeşlerimizin halini anlayabilenler bizleriz ve de onlara elimizden gelen desteği esirgememeliyiz. Hepimizin yapabileceği bir şeyler mutlaka vardır. Bulgaristan’da ve Balkanlarda kamuoyu oluşturabiliriz ve de bunu mutlaka yapmalıyız.
Bizler Balkan dernekleri olarak ilk defa böylesi nitelikli bir kongreyi organize ederek Balkanlardaki STK’lar ile Azerbaycan STK’larının bir araya gelerek bir ilke imza attık ve bu yolu açmış olduk.

Artık Türk Dünyasının birleşmesi konusunda bizim gibi STK’lara çok iş düşmektedir.

Yaşanan gelişmenin ve bir birimizi tanıma ve halklarımızı birleştirme konusunda sivil toplum örgütleri üzerinde de ne kadar olumlu etki yaptığını göstermiştir.
Ayrıca buradan 2 önerim olacak;

1. Bulgaristan’da 1950-60 yılları arasında komünizmi yaymak üzere Komünist Rusya tarafından Bulgaristan’a Azerbaycanlı öğretmenler gönderilmiş, fakat kısa sürede bunların Türkçülük yaptığının ve yaydığının farkına varınca apar topar rejim tarafından geri gönderilmişlerdir.
İşte bu gün Bulgaristan’da Türkçülüğe hizmet eden bu öğretmenlerimizden hala sağ olanları araştırıp bulalım ve Bulgaristan’da sağ olanlarla tekrar buluşturalım. Gerek Bulgaristan’da gerek Azerbaycan’da bir araya getirelim, böylece Azerbaycan Türkü ile Bulgaristan Türkü’nün kaynaşmasında büyük bir adım atılmış olacaktır.

2. İkinci önerim de 09.09.1982 yılında Asala teröristleri tarafından vurulan Burgaz da görevi başında şehit düşen Türkiye'nin Burgaz Başkonsolosluğu İdari Ataşesi Bora SÜELKAN’ı unutturmamalıyız. Bu şehidimizin adına Bulgaristan’ın Burgaz şehrinde bir anıt yaptırılması hususunda girişimlerde bulunulması gerektiğini düşünüyoruz.

Buradan tüm Türk Dünyası’nın analarına sesleniyorum;
“Çocuklarınızı yetiştirirken onları Dünyayı yönetebilecek bilgi, beceri, birikim ve ahlakla donatarak yetiştiriniz. Biz bu ağır işin altından kalkamasak da, sizin büyüttüğünüz gelecek kuşaklar bu ağır yükü bulunması gerektiği olan yüksekliklere rahatlıkla taşıyacaklardır.

Türk Birliğine Dünyanın ihtiyacı vardır; bunu herkes idrak etmeli, dünyada kim adaletin hâkim olmasını isterse, bu birliğe destek olup sahip çıkmalıdır.” Son olarak da işgal altındaki Dağlık Karabağ, sadece Azerbaycan Türklerinin sorunu değil, bu sorun tüm Türk Dünyası’nın hatta insanlığın sorunudur”

BULTÜRK olarak bu konferansa ev sahipliği yapmaktan ve Azerbaycan ile Balkan Türklerinin arasındaki işbirliğinin temel taşlarını atmaktan son derece mutlu ve bahtiyarız.

Bu organizasyonumuzda bize destek veren öncelikle B.Paşa Bld. Bşk. Sn. Atila AYDINER ve Yardımcısı hemşerimiz Sn. Ahmet TÜFEKÇİ Beyefendiye huzurunuzda teşekkür ediyor ve buraya gelen tüm katılımcılara Kurumumuz adına huzurlarınızda teşekkür eder, böylesine önemli çalışmalarının artarak devam etmesini de temenni ederiz.

Tekrar hoş geldiniz diyor ve saygılarımı sunuyorum.

Rafet ULUTÜRK
BULTÜRK
Genel Başkanı

YORUMLAR:

1. yorum:
Dava adamı boyle olunur
Türkçü gecinenlere duyurulur

2. yorum:
Rafet Bey sizinle gurur duyuyoruz...
Alptekin

3. yorum:
bize bulgaristanda Türkçe konuşmayı yasaklayan zihniyet.kendini pazarlamaya gelince Türkçe gramerini bile eksiksiz konuşbiliyor.teodora hanım
1.49 dk sonra sinan akçıl tarafından tacize uğruyor fakat halinden memnun görünüyo sesi çıkmıyor. o programı terketmesi gerekirken tokatı basması gerekirken kıvırtmaya egzotik ,mistik,tipitip yakılmaya devam ediyor.bunlar şarkımı söylüyor yoksa sevişiyorlarmı çözemedim.
teodora hanım çalga müziğiyle gençliği uçurumdan itiyorsunuz.
türkiyle aranızdaki fark
bulgaristan gençler diskoda barda varna burgaz plovdif te cebindeki paraları diskolara sizin gibi ahlaksızlara kaptırıyor nereye çekerse herşeye evet diyen tipler yetişmiyo rüzgar nerden eserse yaprak misali savrulan . bilinçsiz saf mı saf bir nesil yetişiyo
Türkiyede ise eğitimli ,bilgili,yolundan sapmayan,kararlı, savunma sistemi gelişmiş her konuda donanımlı çalışkam elinde para tutan gençlik yetişiyo
teodora kimse sana burda sanatçı gözüyle bakmaz başka gözle bakar
teodora veronika akardonıka gibi egzantik hanımlara hayran olmasını bilen bir gençlik var
ama HALK SANATÇILARINI FAHRİYE GUNEY gibi santaçılarımızı kimse tanımaz hakketiği değeri vermez
Nurten hocam gibi değerli hocalara dikkat bile çevrilmez
ama teodora hanım gelince beyaz şovda tercumanı ıle bırlıkte ağırlanır.TEODORA HANIM SOFYADA TÜRKÇE ŞARKI SÖYLUYORMUSUN MERAK EDİYORUM?
SON SORU REFLEK KAYBI DOKU DUYARSIZLIĞI GİBİ SİNİRSEL RAHATSIZLIĞIMI VAR?
duyarlı medyaya sağolsun klibi vermiş
başlık atmamış teodoraya taciz.1.49dk

KAYNAK: http://ajansbkose.blogspot.com/2013/01/karabag-savasnda-bilinmeyen-gercekler.html

Çevrimdışı Atsızcı Türk

  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 302
Bulgaristan basın özgürlüğünde liste sonu
« Yanıtla #57 : 01 Şubat 2013 »
Bulgaristan basın özgürlüğünde liste sonu



Sınır Tanımayan Gazeteciler adlı uluslararası sivil toplum örgütü, 2011-2012 yılı dünya basın özgürlüğü raporunu yayınladı. Raporda Bulgaristan'ın 70. sıradan 80'inciye indiği belirtildi.
 Avrupa Birliği üyesi ülkelerinin büyükelçilerince tartışma konusu haline geldi. Yakında atanan ABD Büyükelçisi Marsy Rees bile bir söyleşisinde "Baskıya maruz kalmamak için otosansür uyguluyorlar" dedi.
Araştırmada, Bulgaristan'ın ilerleme kaydetmediği, geriye doğru gittiği ortaya çıktı. 2009 yılında 68. sırada olan Bulgaristan, 2010'da 70. sıraya, 2011-2012 yıllarında da 80. sıraya düştü. Basın özgürlüğü, sorunu AB üyesi olmak isteyen Balkan ülkeleri için her zaman olduğu gibi yine sorun oluşturmaya devam ettiği kaydedildi.

Aydın Osman I AJANS BG

YORUMLAR:

1. yorum:
Komünizde basın özgürlüğü diye bir şey yoktu zaten.Komünizm yıkılınca yavaş yavaş bir canlanma oldu, ama verilere bakılırsa 2009'dan sonra gerileme yaşanmış. Zaten 2009'da Boyko Borisov'un partisi GERB iktidara geldi.

2. yorum:
Türklere karşı uygulanan sansür hâlâ kalkmadı Bulgar zihniyetinde. Meselâ Bulgaristan hükümeti Türklerle ilgili haber yapmayı yasaklamaz, ama buna rağmen Bulgarlar "bunlar bizden değil" diye Türklerle ilgili haber yapmaz.

Bunun sebebi çok basit: yıllardır Türk düşmanlığı Bulgar kültürünün bir parçası haline geldi. Onların gözünde Bulgaristan Türklerini görmezlikten gelmek, küçümsemek sıradan normal bir şey, ama suç bizde. Daha fazla bilinçleneceğimiz yerde bunlardan habersiz kendi halimizde ot gibi yaşamayı tercih ederiz.

Oysa artık internet çağında işler kolaylaştı. Ama biz bunu bile değerlendiremiyoruz, bundan bile yararlanamıyoruz.

3. yorum:
Bulgaristan'da Türkler 1984-1989 yılları arası şehit edilen kardeşlerini anar her yıl belirli tarihlerde, ama Bulgar medyası bunları görmezlikten gelip yansıtmaz, oysa devlet yasaklamaz bunları yayınlamayı.

Bulgarlar, Türkleri yok saymayı kendisine görev edinmişler, sonuçta Bulgar askerleri öldürdü Türkleri."

Hiçbir ulusal Bulgar medyasında katledilen 17 aylık Türkân bebeğin Mogilyane köyünde anıldığını göstermez, küçük Mestanlı şehrinde şehit edilen Türklerin anıldığı da görülmemiştir, 19 Mayısta Cebel'de katledilen Türkler her yıl anılır, ama Bulgar medyası bunu da yansıtmaz. Mleçino (Sütkesiği) köyünde de şehit edilen Türk soylu kardeşlerimiz anılır, fakat bunu da yansıtmazlar.

Sadece Türk düşmanı Skat televizyonu yansıtır bu haberleri. Bunu Bulgarları korkutmak amacıyla yapar.

Bulgarlara şöyle mesaj vermeye çalışır: bizi destekleyin, bakın Bulgaristan nasıl tehlikededir, elden gitmek üzeredir, Bulgaristan Türkleşiyor; sizi sadece biz kurtarabiliriz! Şu Türkler utanmadan Bulgar askerlerine katil demek istiyor bu şekilde hem Bulgaristan'ı hem Bulgar ırkını aşağlamaya çalışıyor. Bulgaristan Bulgar devletidir, Türkler anılamaz. Bulgaristan'da Türkçe konuşulamaz, çünkü Bulgaristan'ın hakimi Türkler değil, Bulgarlardır. Sadece hakim olan Bulgarların dili konuşulacaktır, Türk dili ölse de olur. Bulgarların hakimiyetini pekiştirmek gerek. Bunun için Türklere Türkçeyi bile unutturmak gerek, sadece Bulgarca konuşturmak gerek.

KAYNAK: http://ajansbg.blogspot.com/2013/01/bulgaristan-basn-ozgurlugunde-liste-sonu.html

Çevrimdışı Atsızcı Türk

  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 302
Ynt: Bulgaristan'da Türk gazetesi
« Yanıtla #58 : 07 Şubat 2013 »
Türkan Bebeğin İsmi Edirne'de Yaşatılacak



Bulgaristan'da totaliter rejim dönemindeki direnişin sembollerinden, 17 aylıkken annesinin kucağında şehit edilen Türkan Bebeğin adı, eski Göçmen Evleri semtindeki bir parka verildi...
Bulgaristan'da totaliter rejim dönemindeki direnişin sembollerinden, 17 aylıkken annesinin kucağında şehit edilen Türkan Bebek'in adı, eski Göçmen Evleri semtindeki bir parka verildi. Trakya Balkan Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Dr. Esma Gündoğan imzası ile verilen talep dilekçesini görüşüp onaylayan belediye meclisi, Göçmen Evleri önünde bulunan Park'a 'Türkan Bebek Parkı' adını verdi.

TÜRKAN BEBEĞİN ŞEHİT EDİLİŞ ÖYKÜSÜ

Bulgaristan'da komünist totaliter rejim tarafından 1984 Aralık ayında Türkler'e karşı girişilen asimilasyona hayır demek için halk meydanları doldurdu. 26 - 27 Aralık 1984 tarihleri arasında Kırcaali'nin Kızılağaç belediyesine bağlı Kayaloba, Yurtçular ve civar köylerden yaklaşık 10 bin kadın, erkek ve çocuk, soykırımı protesto etmek amacıyla Mogilyane köyüne toplandı ve ilk direnişler bu bölgede başladı. Askerler ve milisler, toplananları dağıtmak için müdahale edince halkın tepkisiyle karşılaştı.
Bu ilk olaylarda milislerin ateş açması sonucu üç kişi hayatını kaybetti. Hayatlarını kaybedenler arasında Kitna köyünden Musa Yakup ve Kayaloba köyünden Ayşe Hasan ile 17 aylık Türkan Bebek de vardır. Direnen köylülerin çoğu tutuklandı ve işkenceleye maruz kalıp Belene kampına sürgün edildi. Asimilasyona direnenler arasında annesinin kucağında şehit düşen 17 aylık Türkan Feyzullah direnişin simgesi haline geldi.
Türkan Bebek ve o gün orada şehit düşenlerin anısına anıt çeşme yapıldı. Her yıl 26 Aralık'ta binlerce kişi soykırım sürecinin kurbanlarını anmak için Türkan Çeşme'ye akın ediyor. Bu dönemde Edirne, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra dünyada gerçekleşen en büyük zorunlu göçe şahit oldu. Edirne Valiliği ve o dönemde yeni seçilen Belediye Başkanı Hamdi Sedefçi, belediyenin tüm imkanlarını seferber ederek Bulgaristan Türklerinin zor ve acı dolu günlerinde yanında oldu.


İLGİLİ HABER:

BAF, zorla isim değiştirme sırasında öldürülenlerin isimlerinin sokaklara verilmesini istiyor
http://ajansbg.blogspot.com/2012/12/baf-zorla-isim-degistirme-srasnda.html

KAYNAK: http://ajansbg.blogspot.com/2013/02/turkan-bebegin-ismi-edirnede-yasatlacak.html

Çevrimdışı Atsızcı Türk

  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 302
Ynt: Bulgaristan'da Türk gazetesi
« Yanıtla #59 : 07 Şubat 2013 »
İşte komünist zihniyetle yetişmiş, Türklüğüyle gurur duyacak gücü kendinde bulamayan HÖH'lü (DPS'li) yöneticiler, Bulgar özentileri.

Edirne yaptı, Kırcaali 23 yıldır yapamıyor...



Edirne Belediye Meclisi, Bulgaristan'da totaliter komünist rejim dönemindeki direnişin sembollerinden, 17 aylıkken annesinin kucağında şehit edilen Türkan Bebek'in adını eski Göçmen Evleri semtindeki bir parka verdi.  Trakya Balkan Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Dr. Esma Gündoğdu'nun girişimi sonucu Göçmen Evleri'ndeki çocuk parkı artık minik şehidimizin adını taşıyacak.

EDİRNE YAPTI, KIRCAALİ NE YAPIYOR?
 
27.12.2012 tarihinde sivil toplum kuruluşu Bulgaristan Adalet Federasyonu, (BAF) Kırcaali'ye bağlı Kirkovo ve Mestanlı İlçe Belediye ve Meclis Başkanlarına resmi mektupla başvurarak, zorla isim değiştirme sırasında komünist rejimin askerleri tarafından öldürülen Türklerin anısına sözkonusu ilçelerde şhitlerin adlarının sokaklara verilmesini istedi. Ancak o tarihten bu yana  sivil toplum kuruluşunun talebi cevapsız bırakıldı. 23 yıldır da kimse şehitlerimizin adlarını sokaklara veya parklara vermedi.

AJANS BG

YORUMLAR:

1. yorum:
EVALAH EDIRNE BELEDYE MECLISINE BIZI UNUTMADIKLARI BIR GERCEK BIZIM DPS KENDI DERDINLEN URASIYOR BU TURKLERIN ANA DILINDE EYTIM GORMESINI BILE BIR SELER YAPAMADILAR HER ZAMAN SIMDI BOLINMENIN ZAMANI DEYIL HEP BIRLIK OLALIM HANI NERDE OBIRLIK O BIRLIK KALDI 1984-1989 YILARINDA O ZAMANDA VARDI 5-10 SATIK HAYINLER SIMDI GALIBA 5-10 BIN OLMUSLAR IS ALAH OZUMUZE DONERIZ

2. yorum:
DPS' lilerden Turk halki icin,Milletimiz adina birseyler yapmalarini beklemeyin! Onlar Bulgara calisiyor. ve kendi halkina nasil hainlik ve zulmu yapapilecekleri dsunuyor-sizler onlara birkac paraya satilip oylarinizi verenlerin ve onlara destek verenlerin sayesinde.
T

KAYNAK: http://ajansbg.blogspot.com/2013/02/edirne-yapt-krcaali-23-yldr-yapamyor.html