kandaşlar;
"Derin Sayfalarla Milliyetçi Hareket" adlı bir kitap var.Yazarı Rıza Müftüoğlu.Özellikle seksen sonrası dönemde devamlı Türkeş'in yanında olan bir adam.Amerika seyahati de dahil ,hiç bir zaman Türkeş'in yanından ayrılmamış.O kitapta konuyla ilgili bizzat Türkeşin ağzından çok ilginç ve eminim taraftarlarına da çok ilginç gelecek ifadeler vardır.Kitabın hepsini okumaya Türkçü kandaşlarımın ihtiyacı elbette yoktur.Yine de ihtiyacı olanlar var belli.Hala uyanamamışlar için tavsiye edebiliriz.
Türkeş diyor ki;(yazım hataları bana ait değil)
"Nihal Atsız beyle 30'lu yıllardan beri beraberdik.Her zaman görüşür,konuşurduk.Ben kendisine ziyarete giderdim.
Konya'da 70'li yıllarda "oku" adında bir dergi yayımlanıyordu.Derginin bir sayısında Ziya Gökalp bey aleyhinde yazılar çıkmış.Nihal Atsız bey bu yazılara çok kızmış.Yazıyı kaleme alan vaize ,Ötügen dergisinde cevap verdi ve çok aykırı şeyler yazdı.
Nihal Atsız bey, bu cevabı yazısında Hz. Mevlana için, "Mevlana bir homoseksüeldi,sapıktı,Yunus Emre için beynelmilelci bir serseridir diyordu.
Sonra Kuran-ı Kerim için, -sümmehaşa- Kuran-ı Kerim Allah'ın kelamı değil,Muhammed'in kendi talimatı vs.böyle bir takım şeyler yazıyor.Ve kendisinin ırkçı,Türkçü,Turancı olduğunu söylüyor.
Konya'da bir parti çalışması dolayısıyla buunduğum sırada basın toplantısı yaptım,gazeteciler bana bu konuda şu soruyu yönelttiler:
-Nihal Atsız Bey, partinizin gizli başkanı olduğunu söylüyor.Partiyi,perde arkasından onun idare ettiği söyleniyor.Ötügen dergisinde kendisinin bu tarz yazıları var.Bunları nasıl karşılıyorsunuz.?
Ben gazetecilere şu cevabı verdim:
- Hayır,partinin genel başkanı benim.Nihal Atsız bey,partiyi perde arkasından idare etmiyor,öyle birşey yok.Bu gerçek değil.Ama kendisiyle eskiden beri tanışırız,dostluğumuz var.Fakat fikirleri bakımından aramızda farklı görüşler var.
Gazeteciler o basın toplantısında "oku" dergisine verdiği cevabı konu ettiler.Ben buna şu karşılıkta bulundum:
-O görüşleri kabul etmiyorum.Ben onlara katılmıyorum.Onun kendi görüşüdür,bizi bağlamaz.Ötügen dergisi,bizim partimizin yayın organı değildir.Onun şahsi fikirleridir.Biz ,ona katılmıyoruz ve benimsemiyoruz.
Ötügen dergisinde Atsız iki yazı yayınladı.Atsız o yazılarında beni eleştirdi.Irkçılığın,Türkçülüğün ve Turancılığın birbirinden ayrılmaz olduğunu söyledi.Tabi ırkçılığı her zaman ret ettiğim,karşı çıktığım,doğru bulmadığım için eleştiriyor.Ayrıca Ankara'daki genç ülkücüler arasında cereyan eden olayları da kast ederek yine beni eleştiriyordu.
Benim Türkçülükten ayrılıp,şeriatçılık ve dinciliğe kaydığımı söyleyip,suçlamalarda bulunuyordu.Atsız'ın yayınladığı bu yazılar,ülkücü gençler arasında tartışmalara yol açtı.Bunlar Türkü ve müslümancı diye gruplara ayrıldılar.Bu gençlere nasihat etmeye başladım.Onlara çeşitli konuşmalarımda şunları söyledim:
-Hepimiz müslümanız ama Türklük de,milliyetimizi ifade ediyor.Hepimiz Türküz ve müslümanız.
O tarihte Genç Ülkücüler Teşkilatı adı altında,Ankaar'da,liseli gençler arasında bir örgütlenme olmuştu.Bu gençler,basındaki eleştirilerden rahatsız oluyordu.Aralarında Ali BALSEVEN adındaki bir genç,karşıt gruptaki ülkücülerden Mustafa BARSAN ile Kurtuluş Parkında çatışmaya girişiyor,daha sonra bir bıçak darbesiyle ölüyordu.
Atsız bu olay üzerine dergisinde yine beni suçladı."Ali BALSEVEN,Türkçü olduğu için,Türkeş tarafından öldürtüldü." şeklinde yazdı.
Daha sonra Türk-kürt ayrımı yapmaya başladılar.Ben verdiğim konferanslarda Türk-kürt kardeşliğini işledim.Atsız ise benim bu fikirlerime karşılık şunları söylüyordu.
-Hayır ,kat'iyyen kürtler Türk değildir.Kürtler Farstır.Farslıların,medeniyetsiz,dağlı ve vahşi bir bölümüdür.
Atsız bey,müslümanlık,Arap'ın dinidir.Türklerin milli dini Şamanizm'dir diyordu.