Dinsiz Türkçüler: Bunlarda dinsizliği kendilerine siper yaparak Türkçülük yaparlar. Bunların Türkçülükle alakası yoktur. Gece gündüz Amerikan-İsrail askerlerine dua ederler, sırf müslüman öldürüyorlar diye. Her hangi bir dine inananlarıda "Yobaz" ilan ederler.
Bu tabir ağır bir saçmalıktır. Tüm İbrahimi dinleri reddeden Atsız Ata'ya kulak verelim. Atsız Ata diyor ki:
"Yobazlık milletlerarası hastalıktır. Kızılı olduğu gibi yeşili de olur. Fikirlere ve içtihadlara saygı duymak ve onlarla tartışmak seviyesinde olmadıkları için daima yırtınırlar, küfür ve iftira ederler, ilim ve mantık alanı içinde konuşmaktan aciz oldukları için karşımıza daima ayet ve hadisle çıkarlar. Soy soy insanların bir tek Adem’le Havva’dan türediklerine, Adem’in 1050 yıl yaşadığına, Havva’nın her yıl biri erkek biri kız olmak üzere ikiz evlat doğurduğuna ve bu kardeşleri birbiriyle evlendirdiklerine inanırlar. Bir Sümer masalından çıkan tufan ve Nuh’un gemisi onlarca tarihi bir hakikattır. Hangi teknik üniversiteden mezun olduğu belli olmayan Nuh’un yaptığı o pazarcı kayığına her cins hayvandan birer çiftin girip sığması ve 40 tufan gününde birbirini yemeden uslu uslu oturması da gerçektir vesaire… (Yobazlık Bir Fikir Müstehasesidir - ÖTÜKEN, 1970, Sayı: 11 ) "
Hiç kimsenin dini inancına karışma ya da küçümseme amacıyla yazmadığımı belirttikten sonra(ki Atsız Ata'nın da amacının bu olmadığı biliyoruz, zira satırlar ona aittir), dinsiz bir Türkçü olarak Yalnizkurt arkadaş sayesinde çakma bir Türkçü olduğumu da öğrendimi ifade edeyim. Meğer Atsız Ata da benim gibi bir lâdini olarak çakma Türkçü imiş. Yalnız bundan ziyade beni asıl şaşırtan ve ürküten şey alt alta yazılan destek mesajlarıdır.
Bir dine mensup olmak ya da olmamak, Tanrı'nın varlığına iman etmek ya da etmemek kişinin şahsını ilgilendiren bir durum olup asla ve kat'a Türkçülük fikriyatına aykırı bir durum değildir. Kendimi bir bilinemezci(agnostik) olarak tanımladıktan sonra gönül rahatlığıyla belirtebilirim ki, benim Türkçü fikriyatıma set çekebilecek herhangi birini tanımıyorum. Beş vakit namazını kılan bir Türkçü yoldaşım ile kolkola girebilmek benim için bir onurdur, lakin dinsizliği Türkçülük karşıtlığı olarak lanse etmek aymazlıktan da öte bir şaşırmışlık ve sapmışlık halidir.
Bir Türkçü olarak benim kendime edindiğim ilk düstûr cahillikle savaştır. Okumadan ilim sahibi olunmaz, zira kimse de cahilliği vahiy ile yenmemiştir. Başbuğ'un da dediği gibi:
- Biz, ilhamlarımızı gökten ve gaipten değil, doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz.
Kitap okumak aynaya bakmaktır. Aynaya bakmadan neye benzediğini bilemez kişi ve aynaya bakıp neye benzediğini çözemeyen de ne konuşacağını, lafının nereye gideceğini hesap edemez. Müslümanları öldürüyor diye Amerikan ya da İsrail askerine dua eden kişi kelimenin tek anlamıyla aptaldır ama onun aptallığı beni ırgalamaz. Tıpkı dinsizlere çakma Türkçü diyerek Başbuğ'u ve Atsız Ata'yı bir anda Türkçülük fikriyatından aforoz edenlerin sözlerinin sadece kendini bağladığı ve kendi aptallığı olduğu gibi. Yobazlık nasıl bir fikir müstehasesiyse, cahillik de geri kalmışlığın müstehasesidir.
Belki yukarıda bahsedilen dinsizlik başka bir şey anlatıyor olabilir fakat arkadaşın kendisin de belirttiği gibi Türkçü bilge olmalıdır ve sözünün nereye gittiğini bilmelidir. Tahammülsüzlük bir kaybetme biçimidir ve Türkçü'yü Türkçülük'ten afaroz etmek mağlubiyetin anahtarıdır. Hiç kimseyi kendimizle aynı düşünce düzlemine sokmak gibi bir çabamız olamayacağı gibi, bunu başarabilmek de imkansızdır. Yanlışlar dile getirilerek düzeltilebilir, tartışma konusu ve hatta araştırma konusu bile olabilir fakat tektipleştirme tutkusu bir komünist hastalığıdır. Kuzey Kore'ye bakılarak ne anlatmak istediğim açıkca anlaşılabilir.
Yukarıda yazdıklarım sadece kendisini samimi olarak Türkçü adledenler için geçerlidir. Solcu-dinci-dinsiz-mezhepçi olup Türkçülük fikriyatındanmış gibi görünerek Türkçülüğe zarar verenlerin, samimi duygu ve düşüncelerini dile getirenleri sindirmesine izin vermek ya da bu üç kağıtçılar yüzünden Türk evlatlarına doğruyu göstermekten vazgeçip onları aforoz etmeye çalışmak aymazlıktır, aptallıktır, geri kalmışlığın müstehasesidir.
Bu da böylece uzun zaman sonra gecenin bir köründe bana tekrar yazı yazdıran bir şeydir.
Esen olsun.