Gönderen Konu: MİSYONERLİK: HAÇLI BATI'NIN, TÜRKLÜĞE KARŞI, BİN YILLIK SİLAHI!!!  (Okunma sayısı 227763 defa)

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Çağrıbey

  • [GÖKBÖRÜ ANKARA]
  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 2202
  • Ne mutlu Türk doğup, Türk gibi yaşayana!
MARAŞ’TA MİSYONERLİK FAALİYETLERİ :
(XIX. Yüzyılın İkinci Yarısı ve XX.Yüzyılın Başlarında)

Giriş :
"Misyon” kelimesi Latince “Mittere”den gelir. Anlamı “göndermek”tir. Fransızca’ya “Misyon” olarak geçmiş, “ bir kimseye, bir şey yapmak için verilen özel görev” anlamını kazanmıştır. Misyon kelimesinden gelen “Misyonerlik” ise; "bir dini teşkilat kurarak, din propagandası yapmak, insanları o dinin mensubu haline getirmektir".1
Genel olarak misyonerlik; “Başka dinden olanları kendi dinine kazandırmak için kurulan dernekler,” özel de ise; “Hıristiyan olmayan ülkelerde Hıristiyanlığı yayma amacını güden kurumlar2 olarak tanımlanmıştır. Bu yolda görev alan rahip, papaz ve din adamlarına da misyoner denir. Kısacası misyonerlik; Hıristiyanlığı yaymaya yönelik örgütlü çalışma birimidir3.
Misyonerlik faaliyetlerinin başlangıçtaki yegâne amacı, Hıristiyan olmayanları, Hz. İsa’nın Havarileri’ne; “Gidiniz! Gerçeği (Kutsal Kitabı) onlara anlatınız” buyruğuna istinâden, Hıristiyanlığa davet ederek bu dini geniş kitlelere yaymak ve İncil’i öğretmekten ibaretti.
Fakat, daha sonraki dönemlerde, özellikle XIX. yüzyılın başlarından itibaren misyonerler, politik güç merkezi olan bazı ülkelerin emperyalist amaçları doğrultusunda az gelişmiş ülkelerde kendi çıkarlarını koruyacak taraftarlar oluşturmak, kültürel olarak etki yapmak ve ekonomik çıkarlar elde etmek amacıyla kullanmışlardır. Bir başka ifadeyle, misyonerliğin esas amacı dini propaganda iken, XIX. yüzyıldan itibaren kültürel, siyasi ve ekonomik çıkar elde etmeye yönelmiştir.
Osmanlı topraklarında misyonerlik faaliyetlerinin sistemli ve yoğun olarak gerçekleştiği dönem kuşkusuz XIX. yüzyılın ortalarına doğru başlayan dönemdir. Başta İngiltere, Fransa ve daha sonra da Amerika gibi ülkeler Osmanlı topraklarına sistemli ve yoğun bir şekilde “ileri karakolları” gözüyle baktıkları çok sayıda misyoner göndermişlerdir4.
Amerikalı misyonerler içerisinde, önde gelen misyonerlerden biri olan Tillman C.Trowbridge, 1857 yılında, Anadolu’da yaptığı gezinin notlarında, tipik misyoner görüşünü, özetle şöyle dile getiriyordu: “Türklerin, gerek insan olarak kendileri, gerekse tüm toplumsal kurumları ilkeldir. Bunun bir nedeni ırksal ise, bir nedeni de dinseldir (İslâm). Türkler Hıristiyanlaştırılmadıkça ve tüm kurumları batılılaştırılmadıkça kurtuluş yoktur. Kurtuluşun yolu ise Osmanlı İmparatorluğundaki Hıristiyan halkları bir bir Protestanlaştırmak (evangelization) ve özgürleştirmektir.5 Bu düşünceleri sadece Trowbridge’ye ait fikirler olarak görmemek lazımdır. Misyonerlerin büyük çoğunluğunun düşüncelerini yansıtması açısından önemlidir.
Öte yandan, 1880 tarihli Barlett Raporu, ABD’deki Protestan misyoner örgütlerinin en kıdemlisi ve de en büyüklerinden birisi olan ABCFM (American Board of Commissioners for Foreign Missions) ya da BOARD’ın Osmanlı topraklarındaki faaliyet ve hedeflerini şöyle özetler; “Misyoner faaliyetleri açısından Türkiye, Asya’nın anahtarıdır6.
Osmanlı İmparatorluğu coğrafyasının misyonerlik faaliyetleri bakımından önemi; üç büyük dinin kutsal mekanlarının bulunduğu Anadolu ve Ortadoğu’nun, bu devletin egemenlik sahası dahilinde yer almasından kaynaklanmaktadır. Nitekim bu bölge Hıristiyanlık literatüründe “İncil Ülkesi” manasına gelen “Bible land” olarak isimlendirilmektedir7.
1897’de Türkiye’de toplam 624 adet misyoner okulu ve bu okullarda toplam 27400 civarında öğrenci bulunuyordu8. Bu sayıya Osmanlı Devletindeki gayr-i müslimlerin açmış olduğu okullar dahil olmalıdır. Yine 1897 itibariyle Osmanlı İmparatorluğu’nda; Fransa 127, İngiltere 60, Almanya 22, İtalya 22, Avusturya 11, Rusya 7 ve A.B.D. 131 okula sahiptiler9

1 Uygur Kocabaşoğlu, Kendi Belgeleriyle Anadolu’daki Amerika, Misyoner Okulları, İstanbul, 1989, s. 14.
2 Meydan Larousse, “Misyonerlik”, C. 8., s. 843.
3 A. Mehmet Kocaoğlu, “Misyonerlik Faaliyetlerinden Pontus Rum Devletine Uzanan Süreç”, Gresun Tarihi Sempozyumu, 24-25 Mayıs 1996, Bildiriler, İstanbul, 1977, s. 236.
4 Adnan Mahiroğulları, “XIX. Yüzyılda Sivas ve Yöresinde Misyonerlik Faaliyetleri”, Türk Yurdu, Aralık 1999-Ocak 2000, C. 19-20, S. 148-149, Ankara 2000, s. 526.
5 Kocabaşoğlu, A. g.e., s. 74.
6 H. Tahsin Fendoğlu, “Amerika Birleşik Devletleri’nin Misyonerleri ve Osmanlı Devleti”, Türkler, C. 14, Ankara 2002, s. 190. Ayrıca bkz. Musa Şaşmaz, Kürt Musa Bey Olayı, İstanbul, 2004, s. 23-24.
7 Ömer Turan, “19. Yüzyıl Osmanlı Tarihinin Kaynaklarından İngiliz ve Amerikan Protestan Misyonerlik Cemiyetleri Arşivleri”, XIII. Türk Tarih Kongresi, 4-8 Ekim 1999, Kongreye Sunulan Bildiriler, C.3- III.Kısım, T.T.K, Ankara, 2002, s. 1547.
8 Bilal Şimşir, “Ermeni Propagandasının Amerika Boyutu Üzerine”, Tarih Boyunca Türklerin Ermenilerle İlişkileri Sempozyumu, (8-12 Ekim 1984), Ankara, 1985, s. 98. 1885 yılı verileri için bakınız, Şaşmaz, a.g.e., s. 45-46.
9 George E. White, Bir Amerikan Misyonerinin Merzifon Amerikan Koleji Hatraları, Terc. Cem Tarık Yüksel, İstanbul, 1995, s. 35-36.

Çevrimdışı Çağrıbey

  • [GÖKBÖRÜ ANKARA]
  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 2202
  • Ne mutlu Türk doğup, Türk gibi yaşayana!
MARAŞ’TA MİSYONERLİK FAALİYETLERİ :
(XIX. Yüzyılın İkinci Yarısı ve XX.Yüzyılın Başlarında)

A- MİSYONERLERİN MARAŞ’TAKİ FAALİYETLERİ :

1- Misyonerler Açısından Maraş’ın Yeri ve Önemi:

Maraş, Osmanlı ülkesinde çok stratejik bir konuma sahip olup, Ortadoğu’ya açılan güzergâh üzerinde tarihi bir şehirdi. Bu şehirde XIX. yüzyılın ikinci yarısından itibaren, ekseriyetini Ermenilerin oluşturduğu bir çok azınlık yaşamaktaydı. Bu etnik çeşitlilik misyonerlerin özellikle ilgi ve alakasını çekmiştir.
Bilindiği üzere Hıristiyan dünyası, çoğu zaman birbirleriyle menfaat çatışmasına girmelerine rağmen, Osmanlı Devleti’nin ortadan kaldırılması hususunda ittifak ediyorlardı. Bu emellerine ulaşabilmek için, hayata geçirmeyi düşündükleri vasıtalardan biri de misyonerlik ve misyoner faaliyetleri idi. Bu düşünceden hareketle, özellikle XIX. yüzyılın ikinci yarısından10 itibaren muhtelif Avrupa devletlerinden gelen misyonerler, Osmanlı topraklarının hemen her tarafında, özellikle de azınlıkların yoğun oldukları bölgelerde teşkilâtlanmışlardır. Açtıkları okullar, kurdukları hastaneler ve yetimhaneler ile faaliyetlerini yürütmeye başlamışlardır.
Bu çerçevede misyoner faaliyetleri içerisinde Maraş’ın ehemmiyeti, diğer bazı Anadolu şehirlerinde olduğu ve yukarıda zikredildiği gibi misyonerlik için, demografik açıdan uygun bir dokuya sahip olmasından kaynaklanıyordu. Bu nedenle de Maraş’a bir misyoner istasyonu tesis etmekte geç kalınılmamıştı (1855)11. Misyonerlerin hedefleri açısından bu adım o kadar önemliydi ki kendi deyimleriyle artık Maraş “işgal edilmiş” kabul edilebilirdi...

10 İlknur Polat Haydaroğlu, Osmanlı İmparatoluğu’nda Yabanc Okullar, Ankara-1993, s. 15.
11 Kocabaşoğlu, A.g.e.,, s. 92-93.

Çevrimdışı Çağrıbey

  • [GÖKBÖRÜ ANKARA]
  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 2202
  • Ne mutlu Türk doğup, Türk gibi yaşayana!
MARAŞ’TA MİSYONERLİK FAALİYETLERİ :
(XIX. Yüzyılın İkinci Yarısı ve XX.Yüzyılın Başlarında)

A- MİSYONERLERİN MARAŞ’TAKİ FAALİYETLERİ :

2- Misyonerlerin Maraş’a İlgi Duymalarının Sebepleri:

Anadolu'yu muhtelif misyon bölgelerine ayıran Amerikalı misyonerler, Anadolu'daki faaliyetin esas olarak Ermenileri kapsayacağı kesinlik kazanınca, daha önce Batı Türkiye misyonu olan misyonun adını Ermeni misyonuna dönüştürmüşler, 1856 yılında da Ermeni misyonunu Kuzey ve Güney olmak üzere ikiye ayırmışlardı. İşte, Maraş, Güney Ermenistan misyonu içerisinde yer alıyordu. Maraş’tan başka bu misyon dairesinde Antep ve Antakya da bulunuyordu12. Öte yandan Batı Anadolu misyon grubunun, Güneydeki bu Ermeni misyon grubuyla irtibat halinde olduğunu belirten Necmettin Tozlu, bunların ileri karakollarının Kilikya, önemli çalışma bölgelerinin ise, Adana, Tarsus, Maraş ve Antep gibi merkezler olduğunu belirtir13.
1860 yılından sonra, Ermenilere yönelik misyonerlik faaliyetlerinin üç misyon çerçevesinde yürütülmesi kararlaştırılmıştır. Bunlar; Batı Türkiye Misyonu, Doğu Türkiye Misyonu ve Merkezî Türkiye Misyonu’dur. Maraş, Antep, Halep, Adana ve Antakya; Merkezî Türkiye Misyonu’nun 1870 yılındaki istasyonlarıydı. Bu istasyonların pâ-yi tahtı (merkezi) ise Antep kentiydi14.
XIX. yüzyılın ortalarından itibaren Amerikan misyoner faaliyetlerinin "Merkezî Türkiye Misyonu" dairesinde yer alan kentlerde, oldukça hızlı bir gelişme gösterdiği bilinmektedir. Üç misyon içerisinde, Protestan Cemaati en yüksek olan bu misyonun, adı geçen merkezlerde, ilkokuldan yüksekokula kadar eğitim kurumları açarak ciddî bir eğitim faaliyeti içine girdikleri anlaşılmaktadır15. Zira, misyonerlerin hedeflerine ulaşabilmeleri için kullanmayı düşündükleri araçlardan biri din, diğeri de eğitimdi16. Nitekim misyonerlerin bu kanallardan hareketle amaçlarına ulaşmaya çalıştıkları görülmektedir.
İnceleme dönemimiz içerisinde Maraş’ta %25-30 nispetinde gayr-i Müslim nüfus yaşıyordu. Örneğin, aşağıda Grafik I’de de görüleceği üzere; 1320/1904-1905 tarihli Halep Vilâyeti Salnâmesine göre Maraş’ta %27 gayr-i Müslim yaşarken, bu nüfusun %26’sı Hıristiyanlardan teşekkül etmiş olup, büyük çoğunluğu da Ermeni idi17.

12 Kocabaşoğlu, A.g.e.,, s. 94-95.
13 Necmettin Tozlu, Kültü ve Eğitim Tarihimizde Yabancı Okullar, Ankara, 1991, s. 37.
14 Kocabaşoğlu, A.g.e., s. 95. Ayrıca bkz. Necdet Sevinç, Ajan Okulları, 2. Baskı, İstanbul, (t.y), s. 32.
15 Kocabaşoğlu, A.g.e., 96-97
16 Sevinç, A.g.e., s. 29.
17 1320 Tarihli Haleb Vilâyeti Salnâmesi, s. 370

Çevrimdışı Çağrıbey

  • [GÖKBÖRÜ ANKARA]
  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 2202
  • Ne mutlu Türk doğup, Türk gibi yaşayana!
MARAŞ’TA MİSYONERLİK FAALİYETLERİ :
(XIX. Yüzyılın İkinci Yarısı ve XX.Yüzyılın Başlarında)

A- MİSYONERLERİN MARAŞ’TAKİ FAALİYETLERİ :

Grafik 1. 1904-1905 Yıllarında Maraş Kazası’nda Nüfusun Dinî Açıdan Dağılımı

                   (1)Müslümanlar   (2)Hıristiyanlar   (3)Museviler   Toplam Sayıları
                          43728                  16352               212           60292
Yüzdeleri              %73                     %26                %1           %100

Çevrimdışı Çağrıbey

  • [GÖKBÖRÜ ANKARA]
  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 2202
  • Ne mutlu Türk doğup, Türk gibi yaşayana!
MARAŞ’TA MİSYONERLİK FAALİYETLERİ :
(XIX. Yüzyılın İkinci Yarısı ve XX.Yüzyılın Başlarında)

A- MİSYONERLERİN MARAŞ’TAKİ FAALİYETLERİ :

3- Misyonerlerin Maraş’taki Faaliyetleri:

Yukarıdaki açıklamalardan da anlaşıldığı gibi Maraş’taki bu Hıristiyan-Ermeni nüfusun misyonerlerin cazibesini çektiği görülmektedir. Bu nüfusun, kaynaklarda “Mekâtib-i Gayr-i Müslim” olarak adlandırılan okullar kurarak, Maraş’ta, öteden beri, eğitim-öğretim faaliyeti içerisinde bulundukları bilinmektedir. Hatta, I. Dünya Savaşı öncesinde Maraş, en fazla Ermeni okulunun (19) bulunduğu kentler arasında zikredilmektedir18. Bünyesinde bir çok gayr-i müslim nüfusu barındıran bir kentte, azınlıkların okul kurması kaçınılmaz bir durumdu. Bununla beraber, Fransa ve Amerika’ya mensup olduğu görülen yabancılar (Ecnebi) da muhtelif derecelerde okullar kurmuşlardır (Bkz. Tablo 1.). Bu okullar kaynaklarda "Mekâtib-i Ecnebiyye" olarak geçmektedir.

Tablo 1. 1317/1901 Yılında Maraş’ta Faaliyet Gösteren “Mekâtib-İ Ecnebiyye19



Yabancıların kurdukları bu okulların o dönemlerde yoğunluk kazanan misyoner faaliyetleriyle ilgili olduğu anlaşılmaktadır20. Öte yandan, 1892 yılında Maraş’ta ecnebilerin sayısı toplam 15 iken21, 1896-97 yıllarında bu rakamın 98122, 1908 yılında ise 1441’e23 yükselmesi bu meseleyi teyit eden bir başka husustur.

18 Sevinç, A.g.e., s. 130.
19 1317 Tarhli Maarif Salnâmesi, s. 1130-1132. Ayrıca bkz. 1319 Tarihli Maarif Salnâmesi, s. 544.
20 Şemseddin Sâmi, Kâmusü’l-Â’lam, C. 6., İstanbul, 1316., s. 4262.
21 1308 Tarihli Haleb Vilayeti Salnâmesi, s. 214.
22 1310 Tarihli Haleb Vilayeti Salnâmesi, s. 238. Her ne kadar, diğer salnâmelerde yabancı nüfus düşük de gösterilse, biz o devrin şartlarında, bu nüfusun yüksek olabileceği kanaatiyle “Ecnebi”nüfus açısından, 1310 Tarhli Salnâme verilerini almayı daha uygun gördük.
23 1324 Tarihli Halep Vilayeti Salnâmesi, s. 474.


Çevrimdışı Çağrıbey

  • [GÖKBÖRÜ ANKARA]
  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 2202
  • Ne mutlu Türk doğup, Türk gibi yaşayana!
Konuya, ilerleyen zamanlarda, kaldığı yerden, devam edilecektir.

Ne mutlu Türk doğup, Türk gibi yaşayana!
Saygılarımla..
Çağrıbey

Çevrimdışı Çağrıbey

  • [GÖKBÖRÜ ANKARA]
  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 2202
  • Ne mutlu Türk doğup, Türk gibi yaşayana!
Ecnebi nüfusunda bu artış gözlenirken, 1908 yılına gelindiğinde (Bkz. Grafik 3.) Hıristiyan-Ermeni nüfusunda da 1904-1905 yılı verilerine göre belirgin bir artışın (%5) olması dikkat çekicidir. Bu durum Grafik I ve Grafik 3’deki veriler karşılaştırıldığında daha net bir şekilde görülmektedir.

Grafik 3. 1908 Yılında Maraş Kazası’nda Nüfusun Dînî Açıdan Dağılımı:

(1) Müslüman   (2) Hıristiyan    (3) Yahudi    Toplam
46636                      21174           213          68023
%68                          %31            %1           %100

1904-1908 yılları arasında Hıristiyan-Ermeni nüfusunda gözlemlenen bu hareketliliğin ve artışın (4823 kişi); Maraş da dahil olmak üzere, Çukurova bölgesinde kurulması planlanan Ermenistan Devleti düşüncesinden kaynaklandığı kanaatindeyiz. Nitekim bu tarihlerde, Şark Meselesi çerçevesinde, Ermeni olaylarının özellikle tahrik ve teşvik edilerek artış gösterdiği bilinmektedir.
Fransızların açtığı okullara Katolik, Amerika ve İngiltere’nin açtığı okullara ise Protestan okulları denmekteydi24. Katolik Misyonerlerin faaliyetleri bu mezhebin tarikatları olan Cizvit, Fransisken, Kapusen ve Lazarist örgütleri tarafından yürütülmüştür. Osmanlı Devleti’nde Fransa’nın himayesinde faaliyete başlayan bu tarikatlar:
1- Fransa’nın nüfuzunu kuvvetlendirmek,
2- Katolik ve Ortodoksluğu birleştirmek,
3- Osmanlı ülkesindeki Ortodoks Rum ve Ermenileri Katolik yapmak,
4- Müslümanları Hıristiyanlaştırmak, gibi gayelerle hareket etmekteydiler25.

24 Akyüz, Yahya, Türk Eğitim Tarihi, Ankara, 1982, s. 121.
25 Süleyman Kocabaş, Misyonerlik ve Misyonerler, İstanbul, 2002, s. 77-78.

Çevrimdışı Çağrıbey

  • [GÖKBÖRÜ ANKARA]
  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 2202
  • Ne mutlu Türk doğup, Türk gibi yaşayana!
Bilindiği üzere öteden beri, Türkiye’deki Katoliklerin himayesini Fransızlar deruhte etmişlerdi. Hatta Fransızların bu hususu, kısmen muahedelerle tescil ettikleri bilinmektedir26. Nitekim 1604, 1673 ve 1740 tarihli Kapitülasyon fermanlarına ticari imtiyazlar çerçevesinde himayeye dair maddeler konmuştu27.
1317/1901 tarihli Maarif Salnâmesi'ne göre; Fransa’nın Maraş’ta, biri Fransız, diğerleri Fransız Katolik isimlerinde altı tane okul açtığı görülmektedir. Bu okullarda kız ve erkek olmak üzere toplam 350 öğrenci öğrenim görüyordu (Bkz. Tablo 1).
1319/1903-190428 ve 1321/1905-190629 tarihli Maarif Salnâmeleri'nde ise, Fransa’nın Terasanta isimli bir okula daha sahip olduğu görülmektedir. İdadî dereceli olan bu okulda, 1903-1904 yılında 60 erkek, 50 kız olmak üzere 110 öğrenci vardı. 1905-1906 yılında da 55 erkek, 47 kız öğrenci olduğu kaydedilmektedir.
Fransa’nın Maraş’ta kurduğu bu okullar ruhsatsız olup, ne zaman açıldığı hususunda her hangi bir bilgiye rastlamadık. Ancak, bu okulların, Cizvit, Kapusen ve Lazarist vs. denen dinî örgütler, misyonerler ve kişiler tarafından açıldığı anlaşılmaktadır30. Hepsine birden Latin Okulları da denen31 sözde bu eğitim kurumlarından, 1324/1908 tarihi32 itibariyle Maraş’ta üç tane bulunuyordu. İkisi iptidaî, biri de rüşdî olan bu okullarda kız-erkek olmak üzere toplam 200 öğrenci eğitiliyordu33.
1317/1901 tarihli Maarif Salnâmesi'nde "mekâtib-i ecnebiyye” olarak sınıflandırılan okullar için “mensup olduğu cemaat” yerine “mensup olduğu millet” tabiri kullanılmaktadır. Fransa ve Amerika milletine mensup olduğu belirtilen “mekâtib-i ecnebiyye”’nin Fransız, Fransız Katolik ve Amerika mektepleri şeklinde isimlendirildiği görülmektedir.
İbtidaî, rüşdî, idadî ve alî dereceli olan bu okullarda; 246’sı erkek, 224’ü kız olmak üzere, toplam 470 öğrenci mevcuttu. Bu öğrencilerden 255’i ibtidaîlerde, 45’i rüşdîyede, 164’ü idadîlerde ve 6’sı da alîde öğrenim görüyordu.
Mekâtib-i ecnebiyye”ye ait diğer okulların açılış tarihlerinin meçhul olduğu ve ruhsatlarının bulunmadığı görülmektedir. Maraş’ta, 1899 yılında, Amerika’ya ait iki idadî, birde alî dereceli okul olduğu kaydedilmektedir. 1863 ve 1882 tarihlerinde açıldığı görülen İdadîlerin, sırasıyla 5 Teşrin-i Evvel (Ekim) 1893 ve 6 Ağustos 1893 tarihinde ruhsat almışlardır. Ancak, ruhsatı bulunmayan alî dereceli okulun kuruluş tarihi için “kadimdir” ibaresi yer almakta olup, çok önceleri kurulduğu anlaşılmaktadır. Âlî’de sadece altı erkek öğrenci mevcutken, idâdîlerde erkek ve kız olmak üzere toplam 114 öğrenci öğrenim görüyordu.

26 Sevinç, A.g.e., s. 35-36.
27 Haydaroğlu, A.g.e., s.13-14.
28 1319 Tarhli Maarif Salnâmesi, s. 544.
29 1321 Tarihli Maarif Salnâmesi, s. 467.
30 Akyüz, A.g.e., s. 121.
31 Akyüz, A.g.e., s. 121.
32 1324 Tarihli Haleb Vilâyeti Salnâmesi, s. 460.
33 Ayhan Doğan, XIX. Yüzyılın İkinci Yarısında Maraş, (Yayımlanmamış Doktora Tezi), Konya, 1999. s. 248.

Çevrimdışı Çağrıbey

  • [GÖKBÖRÜ ANKARA]
  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 2202
  • Ne mutlu Türk doğup, Türk gibi yaşayana!
Faaliyetleri hakkında bilgi sahibi olduğumuz, Maraş’taki bazı misyoner müesseseleri ise şunlardır:

a) Maraş İlahiyât Okulu:
Misyonerlerin hedeflerine ulaşabilmek için kullandıkları araçlardan bir diğerinin de din olduğunu daha evvel belirtmiştik. Nitekim, Maraş ve havâlisine 1845’lerde gelen Amerikan misyonerleri ilk olarak kilise açmakla meşgul olmuşlardır. Daha sonra da açılan kiliseler yoluyla bölgedeki azınlıkları organize faaliyeti içine girmişlerdir. Diğer Amerikan misyoner okullarında olduğu gibi, burada da esas felsefe, Protestanlaştırma temeline dayalıdır. Maraş İlâhiyat Okulu'nun ise bu işe en müsait eğitim kurumlarından biri olduğu düşünülüyordu. Zira, ilâhiyat okulları, Amerikan misyoner eğitiminin “dinsel” kanadını oluşturuyordu34. Bunun için okul, çok tecrübeli ve önemli bir misyoner olan Mr. Trowbridge’in idaresine verilmişti(1868).
Maraş İlâhiyat Okulu’na, daha sonraları pozitif araştırmalara dayalı ilmî bir bölüm daha ilâve edilmişse de, 1875’de bu bölümün kapatıldığı belirtilmektedir35.
Resmî adı Tarsus Amerikan Koleji olan Saint Paul Enstitüsü'nün, 1914-15 yıllarındaki kataloğunda; “insanları Maraş İlahiyat Okulu’na gitmeye yönlendirmek” şeklinde özel bir amacının bulunması da, Maraş İlahiyat Okulu’nun, Saint Paul Enstitüsü'nün bir ünitesi olduğunu göstermektedir. Ayrıca bu okulun, I. Dünya Harbi esnasında bile faal halde olduğu anlaşılmaktadır36. Amerikan misyoner eğitiminin, “dinsel” kanadını, ilahiyat okullarının oluşturduğunu söylemiştik. Mezkur anlayışın “laik” kanadını ise kolejler taçlandırıyordu.

34 Kocabaşoğlu, A.g.e., s. 172.
35 Tozlu, A.g.e., s. 110-111.
36 Tozlu, A.g.e., s. 99.

Çevrimdışı Çağrıbey

  • [GÖKBÖRÜ ANKARA]
  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 2202
  • Ne mutlu Türk doğup, Türk gibi yaşayana!
b) Merkezî Türkiye Maraş Kız Koleji:

1880 yılına gelindiğinde ise, Maraş’ta bir Kız Koleji’nin açıldığı görülmektedir. Resmî adı, "Merkezî Türkiye Maraş Kız Koleji" olan bu okul, 1880 yılında misyoner idaresi tarafından açılmıştır37.Maraş’taki kız okulunun menşeinin biraz daha eskiye dayandığı anlaşılmaktadır. Nitekim 1860’lı yıllarda Amerikalı misyonerlerin gözetiminde Maraş’ta bir kız okulunun açıldığı bilinmektedir. Maraş’tan başka aynı tarihlerde Merzifon, Antep, Bitlis, Erzincan, Harput ve Mardin’e de kız okulları açılmıştır. Kızların eğitimini artırmak, bayan öğretmenlerin yetişmesine katkıda bulunmak, en azından yerli misyoner yardımcılarına ve yerli öğretmenlere “okumuş eşler” yetiştirmek gibi, genel ve özel amaçları olan bu okulların, o yöre hanımlarına faydalı oldukları düşünülmüştür. Mesela 1862 yılında Maraş’ta bulunan kız okulunda okuyan öğrenciler, okul saatleri dışında, ders başına alınan çok cüz’î bir ücret karşılığında 200 kadar yetişkin kadına okuma-yazma eğitimi vermişlerdir38.
Uygur Kocabaşoğlu, bu okulun, Adana, Antep, Maraş, Haçin vb. kentlerdeki orta dereceli okullardan gelen kız öğrencilere daha ileri düzeyde eğitim imkânı sağlamak ve bu arada adı geçen bölgelerdeki okulların öğretmen ihtiyacını karşılamak amacıyla tesis edildiğini belirtirken39, Necmettin Tozlu, kolejin amacının, Güneydoğu Anadolu’da Hıristiyanlığı yayabilecek ve azınlıkları aydınlatabilecek yerel kız liderler yetiştirmek olduğunu ifade eder ve Kocabaşoğlu’nun aksine adı geçen okulun bir yüksekokul olmadığını, bu okuldan mezun olanların, eğitimlerini İstanbul Kız Koleji’nde tamamladıklarını belirtmektedir40.
Amerikan kadın misyonerleri ve yerli Protestanların desteği ile kurulan bu okul, Amerikalıların egemen olduğu bir mütevelli heyeti ve bölgedeki misyonerlerle yerli halkın eşit ağırlıkta oluşturduğu bir kurul tarafından yönetiliyordu. Öğrenim süresi iki yılı hazırlık sınıfı olmak üzere, altı yıl olan41 bu okula, Adana, Antep ve Saimbeyli’den öğrenci gelmekteydi42. Bu okuldan mezun olan öğrenciler ülkenin her yerinde öğretmenlik yapabilecekti43.
Amerikan misyoner okulları esas itibariyle, Ermenilerin ve özellikle Protestan Ermenilerin devam ettikleri okullardı. Bununla birlikte öteki Hıristiyan cemaatlere mensup çocuklarla, Museviler ve 1880’li yılların sonlarına doğru da Müslüman ailelerin çocuklar bu okullara gönderilmeye başlanmıştır. Meselâ, 1886 yılında Maraş’ta, tanınmış bir Müslüman ailenin iki kızı, 1890 yılında ise önemli bir devlet memurunun kızı Merkezî Maraş Kız Koleji’nde öğrenim görüyordu. 1891-92 ders yılında bu okulun 61 öğrencisinden 58’i Ermeni, biri Rus, biri Amerikalı, biri de Müslümandı.44. 1893-94 öğretim yılında ise ikisi Müslüman-Türk kızı olmak üzere, okulda 29 öğrenci bulunuyordu. Aynı yıl, ikisi Amerikalı olmak üzere, bu okulda dört öğretmenin görev yaptığı belirtilmektedir45.

37 Tozlu, A.g.e., s. 111., Uyğur Kocabaşoğluna göre bu okul, 1882’de kurulmuştur. Kocabaşoğlu, A.g.e., s. 199.
38 Kocabaşoğlu, A.g.e., s. 85-86.
39 Kocabaşoğlu, A.g.e., s. 199.
40 Tozlu, A.g.e., s. 111.
41 Kocabaşoğlu, A.g.e., s. 199.
42 Tozlu, A.g.e., s. 111.
43 Kocabaşoğlu, A.g.e., s. 111.
44 Kocabaşoğlu, A.g.e., s. 171.
45 Kocabaşoğlu, A.g.e., s. 200.