Gönderen Konu: Azeri Türkleri mi?Azerbaycan Türklerimi?  (Okunma sayısı 62599 defa)

0 Üye ve 4 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Turk_aze

  • Yasakli
  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 233
Ynt: Azeri Türkleri mi?Azerbaycan Türklerimi?
« Yanıtla #30 : 21 Temmuz 2006 »
İlk olarak şunu söyleyeyim ki beğenmediğim bir fikir için bile saygıyı elden bırakmam.Azerbaycan sözünün anlamına gelince...Türkçe olduğunu kanıtlayan hiçbir delil yok ve şehir isimlerinin bir çoğu bile farscadır.mesela Zerdab...Bunun Türkçede ne anlamı var? Abşeron..Bunun Türkçede ne anlamı var?



1. Abşeron fars sözüdür ve anlamı Tuzlu Sular Çıkan Yer dir.farsça Abşuran olarak yazılır.

2. Zerdab fars sözüdür anlamı da Yeşil Su dur.farsça Zardab olarak yazılır.



Kelbecerde köy isimleri saymışsın.şamil esgerov kendi konuşma ve yazılarında bölgedeki köy isimlerinin çoğunun kürtçe olduğunu belirtiyor.1930 lu yıllara kadar bölgede kızıl kürdistan adında bir yönetim bölgesi varmış.bunu laçin doğumlu olan vekil mustafayev de açık şekilde ifade ediyor.

bölgede 1923 yılında kızıl kürdistan kurulmuş.1929 yılında stalin bu kızıl kürdistanı lağvetmiş ve kürtlerin büyük bir kısmını bölgeden sürgün etmiş.köy adları ondan sonra bizzat stalinin emriyle değiştirilmiş.

stalin de bunu babasının hayrına yapmamış.ilerde bölge nasıl olsa ermenilere kalacak diye kürtleri defterden silmiş.


şimdi bana nurçu nurçu diyerek anıran zat..benim köyümde en eskisi 1919 tarihli olmakla yüzlerce mezar var.köy isimlerimiz de Osmanlı zamanında da aynıydı bu gün de aynı.elimize obamıza 100 yıldan fazladır kürdü sokmadık,barındırmadık.

elimizden obamızdan vekil mustafayev,şamil esgerov gibi kürt kırmaları da çıkmamıştır.obamızdan bir tek insanın adı pkk sayfalarında geçmez.


Çevrimdışı Maday

  • Yasakli
  • Türkçü-Turancı
  • **
  • İleti: 53
Ynt: Azeri Türkleri mi?Azerbaycan Türklerimi?
« Yanıtla #31 : 21 Temmuz 2006 »
Turk_aze bey;
Anladığım kadarı ile siz Türkçüsünüz.

Türkçü olduğuna senidemi inadıra bildi ? yahu sizlere neler oluyor böyle ? uykudamısınız ? uyanın uyanın ! siz hiç farsçıyla karşılaşmadınızmı ? bu nurçunun,farsçının propagandadına nasıl böyle çar-çabucak inanırsınız ?
Azerbaycan forumlarında olsaydınız bu kadar erken teslim olmazdınız,Azerbaycan forumlarında her gün bir sürü bunun gibi Türk karşıtı,farsçı,nurçu yazı yazılıyor.ancaq ordakı Türkçüler farsçıları tanıdıklarından bu yalanlara inanmıyorlar...biraz daha dikkatli olun,lütfen.

Çevrimdışı Turk_aze

  • Yasakli
  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 233
Ynt: Azeri Türkleri mi?Azerbaycan Türklerimi?
« Yanıtla #32 : 21 Temmuz 2006 »
Maday ben senin gibi ata toprağımı ermeniye bırakıp gitmedim.Benim köyüm de kasabam da dedelerimin mezarı da hala BENİM.o yüzden senin gibi bir insan benim Türklüğümü sorgulayamaz.

Çevrimdışı Maday

  • Yasakli
  • Türkçü-Turancı
  • **
  • İleti: 53
Ynt: Azeri Türkleri mi?Azerbaycan Türklerimi?
« Yanıtla #33 : 21 Temmuz 2006 »
İlk olarak şunu söyleyeyim ki beğenmediğim bir fikir için bile saygıyı elden bırakmam.Azerbaycan sözünün anlamına gelince...Türkçe olduğunu kanıtlayan hiçbir delil yok

Azerbaycanın adının anlamı ile ilgili konum var.orayı okumuşsun,bir de teşekkür etmişsin.

Azerbaycanın adı eski Türkcede yükseklikde yerleşen dağlık ülke anlamına geliyor.
Azerbaycanın adının anlamı konusunu okuyun,dikkatle.

Çevrimdışı TeknikTürk

  • Yasakli
  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 215
Ynt: Azeri Türkleri mi?Azerbaycan Türklerimi?
« Yanıtla #34 : 21 Temmuz 2006 »
Maday boş yere sinirleniyorsun.Türk-azenin nurcu olduğunu nereden çıkardın?Yazılarını kaçırmadan okurum,hiç nurculuk alameti görmedim.Yanlış bilgileri olabilir,tam tersi seninde yanlış bilgilerin olabilirde bir soydaşına bu kadar sinirlenip kırmanın manası nedir?Etraf kürdo doluyken niye soydaşımızla uğraşıyorsun?
NOT: Umarım Azerbaycanın etnik durumu senin dediğin gibidir ve Türk aze yanlış biliyodur.Hiç gitmek nasip olmadı,sadece gidenlerden bide Türkiyedeki Azerilerden duyduklarım var.
Herşeyden önce biribirimize saygı duymaz ön yargılı olursak bu iş yürümez.Türk Türke saygı duymazken elin arbının almanının saygı duymasını beklemek hata olur.Lütfen olgun davranın,sadece yanlış bilgilerden kaynaklanan bir yanlış anlama söz konusu.Pireyi deve yapmayın.Arkadaşın Türk olması saygı duymanız için yeterli sebeptir.

Çevrimdışı Maday

  • Yasakli
  • Türkçü-Turancı
  • **
  • İleti: 53
Ynt: Azeri Türkleri mi?Azerbaycan Türklerimi?
« Yanıtla #35 : 21 Temmuz 2006 »
elimizden obamızdan vekil mustafayev,şamil esgerov gibi kürt kırmaları da çıkmamıştır.obamızdan bir tek insanın adı pkk sayfalarında geçmez.


yalanların yüze çıktı bu da yeni taktiğin...hehehe :D
şimdi çok güzel bir konuya geldik...senin artık çıxış yolun yoxdur qaqaşım.. :D
bizim bölgeden pkk-lı çıkmış diye bütün herkes kürdmüş demek ki.ne güzel demişsin be.ne güzeel.
şimdi,pkk-lıların %99-u herhalde, Türkiyelidirler.bunu inkar edemezsiniz,hiç kimse.(%90 olmasın,%80 olsun,yani çoğu Türkiyelidir sonuçta).şimdi senin nurçu "mantığ"na göre bütün Türkiyelileri de kürd ilan etme hakkımız vardır.çünki pkk-lılar Türkiyeden çıktılar,o zaman demek ki Türkiyeliler de hepsi kürd oluyor.ne diyorsunuz ? bir yerden mikrop çıkıyorsa o yerin hepsi mikropmu ?
bir şey daha söyleyeyim...
rusyada ennnnn ennn faşist siyasetçi,rusya meclisinde millet vekili olan Jirinovskidir.bu "adam" rusyada Türklere en çok nefret eden sisetçidir.bunu Türkistandan ve Azerbaycandan olan her Türk bilir.sora bilirsiniz.
şimdi,bu Jirinovski nerdendir sizce ? rusyadanmı ? bilemediniz,tam Türklüyün merkezinden ! Kazakstandan !

eeee,ne demek oluyor bu ? bütün Kazaklar rusdur ve Türk düşmanıdır.çünki bizim bu nurçunun "mantığ"na göre böyle düşünmeliyiz.bir yerden bir mikrop çıktımı o erin hepsi meyer mikropmuş.
o zaman dünyada hiç temiz yer yokmuş yahu
Türkiyede pkk-lılar olduğna göre bu otaqdakı her kes de pkk-lı olmuş oluyor bizim bu nurçunun "mantığ"na göre...
daha dikkatli olun soydaşlarım daha dikkatli !

her Türküm diyen Türk olamaz,her Türk rumuzu alan Türk olamaz.Türklük rumuzla,internetle olmuyor,çocuk deyilsiniz,her pkk-lının,nurçunun yazdığına inanacak kadar cahil deyilsiniz...

Çevrimdışı Turk_aze

  • Yasakli
  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 233
Ynt: Azeri Türkleri mi?Azerbaycan Türklerimi?
« Yanıtla #36 : 21 Temmuz 2006 »
Azerbaycan anlamının Türkçe bir anlamı olduğunu kanıtlayan tek bir kaynak getir,göster de görelim o zaman.Boş konuşmakla olmuyor bu işler.Sabahtan beri en azılı kürt köylerini Türk ilan ettin.Varmı böyle saçmalık?

Yarın bir gün Türk ilan edip bağrımıza bastığımız bu kırmalar bizi sırtımızdan vurmayacakmı?

Azerbaycan sözü bölgeyi yöneten iranlı ( fars ) valinin ( satrap ) adından gelir ve anlamı da ateş tarafından korunan demektir.Tarihi kaynaklarda geçen orjinal ad Atropatene dir ve bu Atropatene Büyük İskenderin ölümünden sonra bölgede ilk bağımsız devlet temelini kurmuştur.

Azerbaycan adına Türkçe bir kılıf bulmanın hiçbir anlamı yoktur çünkü aslı farsça Âzarâbâdagân olan bu kelimenin Türklükle hiçbir alakası yoktur.Ateş Topraklar ( Odlar Yurdu ) anlamına gelen Azerbaycan kelimesinin Türklükle nasıl alakası olabilir?

Burada mevzu bahis olan ateş zerdüştlüğün sembolüdür ve Türklükle hiçbir ilgisi yoktur.Bakü civarında halen zerdüşt ateşleri mevcuttur ve isteyen gidip bakabilir.


Eğer Türklük ve Türk tarihi Maday gibi ne odluğu belirsiz insanların eline kaldıysa çok yazık..


Maday senin gibi adamlar ata topraklarını ermeniye bırakıp kaçtılar.aranızdan çoğu anasını,bacısını bile ermeniye bırakıp kaçtı.bu gün hala kayıp olarak adlandırılan Azerbaycan vatandaşlarının çoğu laçin ve kelbecerden.bu kadar şerefsiz bir geçmişten sonra senin hala buralarda gezmen artık yüzsüzlükmüdür nedir bilemiyorum..





Çevrimdışı Maday

  • Yasakli
  • Türkçü-Turancı
  • **
  • İleti: 53
Ynt: Azeri Türkleri mi?Azerbaycan Türklerimi?
« Yanıtla #37 : 21 Temmuz 2006 »
Maday boş yere sinirleniyorsun.Türk-azenin nurcu olduğunu nereden çıkardın?Yazılarını kaçırmadan okurum,hiç nurculuk alameti görmedim.Yanlış bilgileri olabilir,tam tersi seninde yanlış bilgilerin olabilirde bir soydaşına bu kadar sinirlenip kırmanın manası nedir?Etraf kürdo doluyken niye soydaşımızla uğraşıyorsun?
NOT: Umarım Azerbaycanın etnik durumu senin dediğin gibidir ve Türk aze yanlış biliyodur.Hiç gitmek nasip olmadı,sadece gidenlerden bide Türkiyedeki Azerilerden duyduklarım var.
Herşeyden önce biribirimize saygı duymaz ön yargılı olursak bu iş yürümez.Türk Türke saygı duymazken elin arbının almanının saygı duymasını beklemek hata olur.Lütfen olgun davranın,sadece yanlış bilgilerden kaynaklanan bir yanlış anlama söz konusu.Pireyi deve yapmayın.Arkadaşın Türk olması saygı duymanız için yeterli sebeptir.


soydaşım,hala bu Türk düşmanını propagandasının etkisindesiniz.olayı daha iyi anlamak için mükayese edin,gerçeyi ve bu Türk düşmanının propagandasını mükayese ederek anlaya bilirisiniz.
Şimdi,eger bir Azerbaycan otağında,yahu,boş verin Azerbaycan otağını.burda birisi gelip te Giresununun,Kastamonunun %99-nun çinli veya arap ve ya çerkez olduğunu yazsa sizin ona tepkiniz ne olur ? aynı şekilde onu yazana saygılı olmayı düşüne bilirmisiniz ? bu kadar açıkca Türk düşmanı propagandayı görüpte onun hala sizin soydaşınız olduğunu düşünürmüsünüz ?
mükayese edin mükayese...

Çevrimdışı Turk_aze

  • Yasakli
  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 233
Ynt: Azeri Türkleri mi?Azerbaycan Türklerimi?
« Yanıtla #38 : 21 Temmuz 2006 »
Maday burada konu kürtler ve senin hemşerin olan bu kürtler pkk sayfalarından eksik olmuyor.Vekil Mustafayev diye birisi kalkmış İtalyada Laçin kürt cumhuriyetini ilan etmiş.şamil esgerov adlı bir it ki bu da senin hemşerin yıllarca kurdistane sor diye anırdı durdu.

şamil esgerov itinin oğlu da pkk nın BDT bölge sorumlusudur isteyenler hejar şamiloğlu esgerov isminden bakabilir.


daha ne konuşuyorsun Maday? köylerinizin isimlerinin bile Türkçe bir anlamı yok.Tirkeşevend Türkçe ne demek?

Burada Giresun veya Kastamonuda çinli veya arap olup olmadığını tartışmıyoruz burada senin gibi kırmaların Türk ırkı için ne kadar tehlike arz ettiğini söylüyoruz.

Yüzsüz adam olduğun belli gerçekten.Bu gün ermenistan bile karabağa ermenileri yerleştirirken laçin ve kelbeceri boş bırakıyor.şamil itinin oğlu o hejar p...i defalarca kelbecerden açıklama yaptı burası kızıl kürdistan diye.vekil mustafayev adlı it kızıl kürdistan için koçaryanı bile ziyaret etti.
[/glow]







Alıntı
Türkiye - Ermenistan İlişkileri Raporu (2004)

GİRİŞ

Türkiye-Ermenistan ilişkileri ve iki ülke arasındaki sınır kapısı meselesi, her nedense yukarıda ifade edilenler bir kenara bırakılarak, tek başına bir değermiş gibi sunulmaya çalışılmaktadır. Olayın çeşitli boyutları sürekli olarak bir kenara bırakılmakta, sadece “komşuluk”, “ticarî ilişki”, “Batı’nın istekleri” ve benzeri kavramlar ön plana çıkarılarak; Türkiye’nin bir an önce Ermenistan ile iyi ilişkiler kurması ve bu arada sınır kapılarını hemen açması gerektiği vurgulanmaktadır.

Bu rapor, Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin ve özellikle iki ülke arasındaki sınır kapıları meselesinin günümüzdeki durumunu iki ülke arasındaki ilişkilerin kısa tarihçesine paralel olarak ele almakta, ilişkilerdeki sorunların boyutlarına ve ikili ticaretin potansiyeline vurgu yaparak Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin geleceğine ilişkin stratejiler ortaya koymayı amaçlamaktadır.

TARİHSEL SÜREÇ (Yakın Tarih İtibarıyla)

1980’lerin ikinci yarısında SSCB içerisinde gelişen değişim süreci, SSCB’nin dağılması sonrasında ortaya çıkan cumhuriyetlerin kaderlerinin şekillenmesinde önemli bir rol oynamıştır. Ermenistan toplumunda uzun zamandan beri yerleştirilegelen Türkiye ve Türk düşmanlığı bilincinin yanı sıra; bu süreçte, Ermenistan’ın Azerbaycan’a yönelik toprak talepleri paralelinde gelişen bağımsızlık hareketi başarıya ulaşmış, aynı zamanda Azerbaycan’a yönelik işgal faaliyetleri, bu ülkenin hem iç hem de dış politikasının belirleyici etkeni olmuştur.

Kuşkusuz, Türkiye de, bu süreçten nasibini belli ölçüde almıştır. Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin ilk dönemlerine bakıldığında, Ermenistan’ın olumsuz tavırlarına rağmen Türkiye’nin ilişkileri geliştirmeye yönelik politikalar izlediği gözlemlenmektedir. Ermenistan Parlamentosu’nun 23 Ağustos 1990’da kabul ettiği Bağımsızlık Bildirgesi’nin 11. maddesinde, Türkiye’nin “Doğu Anadolu Bölgesi” için “Batı Ermenistan” ifadesine yer verilirken, sözde “Ermeni Soykırımı”nın uluslararası alanda tanınması çabaları vurgulanmıştır.  Ermenistan Anayasası’nın 13. maddesinin 2. paragrafında, Devlet Arması’nda Ağrı Dağı’nın da bulunduğu kayıtlıdır. Ermenistan, çeşitli dönemlerde ortaya attığı, Türkiye ile Ermenistan arasındaki sınırı belirleyen 1920 tarihli Gümrü ve 1921 tarihli Kars Antlaşmaları’nın yürürlükte olmadığı iddiasını halen savunmaktadır.

Ermenistan’ın, Azerbaycan’a yönelik işgalci politikasının yanı sıra, daha bağımsızlık mücadelesi sırasında Türkiye’ye karşı açıkça saldırgan bir tavır içerisine girmesine rağmen, Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Eylül 1991’de incelemelerde bulunmak üzere Kafkasya ve Türkistan (Orta Asya) ülkelerine heyetler yollarken, Ermenistan’ı da ihmal etmemiştir.

16 Aralık 1991 tarihinde, Ermenistan’ın bağımsızlığını tanıyan Türkiye, bağımsızlığının ardından ekonomik güçlüklerle karşılaşan Ermenistan’a insanî yardımda bulunmuştur. Türkiye, ayrıca, toprakları üzerinden Ermenistan’a insanî yardım malzemesi gönderilmesine imkan tanımıştır. Ermenistan, Karadeniz’e kıyısı olmamasına rağmen, Türkiye tarafından, 25 Haziran 1992’de kurulan Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü’ne kurucu üye olarak davet edilmiştir. Ancak, Ermenistan’ın ısrarla sürdürdüğü çatışmacı tutum nedeniyle, Türkiye’nin Ermenistan ile diplomatik ilişki kurması mümkün olamamıştır.


Bu dönemlerde zaman zaman sözde “soykırım” iddialarını bir kenara bırakmanın ve Türkiye ile ilişki geliştirmenin gerekliliğinden bahsedenler olmuşsa da Ermenistan genelde saldırgan siyasetini sürdürmeye devam etmiştir. Bardağı taşıran damla ise, Ermenistan’ın Türkiye’den en çok yardım aldığı dönemde (Örneğin, işgalin hemen öncesinde Türkiye yetkilileri, yoğun muhalefete rağmen Ermenistan’a 100 bin ton buğday yardımında bulunmuştur.) Azerbaycan’ın Kelbecer rayonunu (rayon - ilden küçük, ilçeden büyük yerel idari birim) işgal etmesi olmuştur.


Türkiye, Nisan 1993 başlarında Azerbaycan’a yönelik işgal girişimlerini sürdüren Ermenistan’ı saldırılarını durdurması konusunda uyararak, aksi taktirde ilişkilerde doğabilecek olumsuz gelişmelerden sorumlu olmayacağını açıklamıştır.



Kelbecer’in 3 Nisan 1993’te Ermenistan tarafından tamamen işgal edilmesinden sonra Türkiye, yine Ermenistan’a yönelik, işgalden vazgeçme çağrılarını sürdürmüş, bu arada ilişkileri de kademeli olarak sınırlandırmaya başlamıştır. Ermenistan’ın işgalci tavrını sürdürmesi üzerine Türkiye, Ermenistan ile olan sınırını kapatmış, 5 Nisan 1993’te dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal ile birlikte Türkistan Cumhuriyetleri gezisine katılan Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin, basına yaptığı açıklamada, Ermenistan’ın Azerbaycan’a son saldırılarından sonra, Türkiye üzerinden geçmekte olan tüm insanî yardım uçuşlarının da durdurulduğunu, hiçbir uçuşa izin verilmeyeceğini, buna rağmen geçmek isteyen uçakların gerektiğinde ateş açılarak indirileceğini bildirmiştir.  Bu arada, 6 Nisan 1993’te Ermenistan Savunma Bakan Vekili Vazgen Manukyan’ın, TASS ajansına yaptığı açıklamada, Erivan Yönetiminin, sınırların değişmezliği ilkesini kabul etmediğini, bu ilkenin iki dünya savaşı sonucunda oluşmuş olan Batı ve özellikle Avrupa sınırları için geçerli olduğunu, “eski Sovyet Cumhuriyetlerinin rastgele kalem darbeleriyle çizilmiş olan sınırlarının” ise aynı ilkeler çerçevesinde tanınamayacağını iddia etmesi; Türkiye yetkilileri tarafından, Ermenistan yönetiminin, halen “Büyük Ermenistan” hayalinin peşinde olduğunun göstergesi olarak kabul edilmiştir.


Bu süreçte, Cumhurbaşkanı Turgut Özal ve tüm önemli muhalefet partileri, dönemin hükümetini Ermenistan’ın yayılmacı politikaları karşısında pasif kalmakla suçlamış, buna karşın Başbakan Süleyman Demirel 13 Nisan 1993’te yaptığı açıklamada, Türkiye’nin soğukkanlı tutumunun dünya tarafından yanlış anlaşılmaması gerektiğini vurgulamıştır.  Özal’ın cenaze töreni için Ankara’da bulunan Azerbaycan ve Ermenistan Devlet Başkanları (Ebulfez Elçibey ve Levon Ter Petrosyan) 21 Nisan 1993’te ilk kez bir araya gelmiş, fakat görüşme sonrasında Ermenistan işgalden vazgeçmeye yönelik herhangi bir adım atmamıştır.



Sonraki süreçte Türkiye, defalarca Ermenistan ile ilişkileri normalleştirmek için girişimlerde bulunmuş, ama olumlu sonuç alamamıştır. Örneğin, 1995’te, Ermenistan’dan olumlu bir cevap gelir umuduyla, İstanbul-Erivan arasında uçak seferlerine imkan veren H-50 hava koridorunun açılmasına izin verilmiştir ve bu hava koridoru hâlâ açıktır.   Ermenistan’ın buna karşılık attığı adımlar Türkiye’ye yönelik daha sert tepkiler şeklinde olmuştur. Ermenistan hem uluslararası kuruluşlar ve yabancı devletler nezdinde Türkiye’yi suçlamaya devam etmiş hem de PKK terör örgütüne destek vermiştir. Örneğin, Türkiye’nin terörle mücadele ile uğraştığı bu dönem, Ermenistan’ın PKK’ya en yoğun askerî destek verdiği dönem olmuştur. Nitekim, Mayıs 1997’de Irak’ın Kuzeyinde PKK’nın füzeyle bir Türk helikopterini düşürmesinin ardından, 6 Haziran 1997’de Genelkurmay Başkanlığı’nda yapılan basın toplantısında Genelkurmay Başkanlığı Genel Sekreteri Erol Özkasnak tarafından yapılan açıklamada, Ermenistan’ın PKK’ya füze temin eden ve gerekli eğitimi veren devletlerden birisi olduğu kesin istihbarat kaynaklarına dayanılarak ifade edilmiştir.





Alıntı
İSTİHBARAT BİRİMLERİNİN RAPORU

PKK'nin yeni geçiş noktası Gürcistan oldu

**Militanlarının geçiş noktası olarak Gürcistan'ı da kullanmaya başlayan örgüt, Türkiye ve Avrupa'dan götürdüğü gençlerin Kazakistan'da üniversite eğitimi almasını sağlıyor.

ECEVİT KILIÇ

Terör örgütü PKK, Avrupa'dan İran, Suriye ve Kuzey Irak'a gelen militanların geçiş noktası olarak Ermenistan'dan sonra Gürcistan'ı da kullanmaya başladı. Ermenistan'daki kampları yeniden faaliyete geçiren örgüt, Türkiye ve Avrupa'dan götürdüğü gençlerin Kazakistan'daki Abay Alma-Ata Devlet Üniversitesi'nde eğitim görmelerini sağlıyor.

İstihbarat birimleri, PKK'nin diğer ülkelerdeki örgütlenmeleriyle ilglili ''PKK ve Avrupa'daki Faaliyetleri'' başlıklı bir rapor hazırladı. Örgütün Japonya, Kanada, Avusturalya'daki faaliyetlerinin de anlatıldığı raporun önemli bir kısmı Kafkas ülkelerine ayrıldı. Rapora göre, örgüt için Ermenistan büyük önem taşıyor. Örgütün, Gümrü, Spitag, Erivan, Laçin ve Kelbecer'de kampları var. Ermenistan'da PKK'ye en büyük desteği Taşnak Partisi veriyor. Mart 1930'dan bu yana çıkartılan Yeni Yol (Raye Taze) adlı gazete tamamen PKK'nin kontrolüne geçerken, Erivan'ın Sesi Radyosu'ndan da propaganda yapılıyor. Gürcistan'da faaliyet gösteren Kürtlerin Hakları ve Dini Vakfı, Kürt Gençleri Derneği, Kürt Kültür Derneği, Yezidi Kürt Kadınlar Derneği PKK'nin kontrolünde. Örgütün, Gürcistan sorumluluğunu uzun süre Uluslararası Kürt Kültür ve Enformasyon Bürosu başkan yardımcılığı görevini yürüten Abdurrahman Patiyav yapıyor.

PKK'nin, Kazakistan'daki faaliyetleri de Moskova merkezli olarak yürütülmekte. Kazakistan'da yaşayan yabancıların kurduğu dernekler Cumhurbaşkanı'nın başkanlık yaptığı ''Halklar Assamblesi'' ne bağlı. Bu derneklerden biri PKK'nin kontrolündeki Kürt Kültür Derneği. Dernek devletin temin ettiği bir büroda faaliyet gösteriyor. Rapora göre, PKK'nin Kazakistan'daki faaliyetlerinin yoğun olmasının nedenlerinden biri de Prof. Dr. Nadir Nadirov . Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev 'in danışmanlığını yapan Nadirov, Kürt Ulusal Kongresi üyesi.




Çevrimdışı Maday

  • Yasakli
  • Türkçü-Turancı
  • **
  • İleti: 53
Ynt: Azeri Türkleri mi?Azerbaycan Türklerimi?
« Yanıtla #39 : 21 Temmuz 2006 »
Azerbaycan anlamının Türkçe bir anlamı olduğunu kanıtlayan tek bir kaynak getir,göster de görelim o zaman.Boş konuşmakla olmuyor bu işler.Savahtan beri en azılı kürt köylerini Türk ilan ettiniz.Varmı bçöyle saçmalık?

Yarın bir gün Türk ilan edip bağrımıza bastığımız bu kırmalar bizi sırtımızdan vurmayacakmı?

Azerbaycan sözü bölgeyi yöneten iranlı ( fars ) valinin ( satrap ) adından gelir ve anlamı da ateş tarafından korunan demektir.Tarihi kaynaklarda geçen orjinal ad Atropatene dir ve bu Atropatene Büyük İskenderin ölümünden sonra bölgede ilk bağımsız devlet temelini kurmuştur.

Azerbaycan adına Türkçe bir kılıf bulmanın hiçbir anlamı yoktur çünkü aslı farsça Âzarâbâdagân olan bu kelimenin Türklükle hiçbir alakası yoktur.Ateş Topraklar ( Odlar Yurdu ) anlamına gelen Azerbaycan kelimesinin Türklükle nasıl alakası olabilir?

Burada mevzu bahis olan ateş zerdüştlüğün sembolüdür ve Türklükle hiçbir ilgisi yoktur.Bakü civarında halen zerdüşt ateşleri mevcuttur ve isteyen gidip bakabilir.


Eğer Türklük ve Türk tarihi Maday gibi ne odluğu belirsiz insanların eline kaldıysa çok yazık..

ne kadar boş konuştuğunun farkında bile deyilsin galiba.sen ne tarihten bir şey biliyorsun ne dilcilikten...sen benim açdığım o konuyu okumadan kalkıp burada masal anlatıyorsun.o konudakı yazıyı okumadıysan neden bana teşekkür yazdın ?
oku.

senin yalanların:
Azerbaycanı yönetmiş Atropat (ki sen onun adını bile doğru dürüst bilmiyorsun) fars olmamıştır bu bir.bunu hatta fars ırkçıları kesrevi,tağızade,yezdi bile söylememiştir,yani onlar bile bu kadar yalan söylemeye cesaret edemişler.ama sen Türk düşmanlığında pan-iranistleri geçmişsin bile.

Atropat eski kaynaklarda belirtildiği gibi eski Maday halkındandır.o bölgenin(yani Azerbaycanın güneyinin) ahalisi o zamana kadar Maday adlanıyordu ve ülke de aynı şekilde onların adıylaydı.
Azerbaycanın adının anlamı konusunda yazdıklarımı buradan tekrar yazmaya mecbur ediyorsu,git oku sonra gel.burada orada yazılanların özetini yazayım.
Azerbaycanın adı eski zamanlarda Adurbadagan,Atırbatakan olmuşdur.
Adur-Atur-Adır sözü Türk dilinde yükseklik,dağlık,tepelik sözündendir.bu söz bugünki Kazak ve Özbek Türkcelerinde var (başka Türkcelerde de vardır,ancaq bu ikisini %100 biliyorum link vereceyim).
Bat sözü ise mesken anlamındadır.Ordubat (Naxçıvanda) sözünde de bu Bat sözü var.Ordu hanın karargahı demektir.zamanla anlamı deyişmiş ve bügünki anlamını almıştır.ancak eski anlamı hanın olduğu yer demekdir.sonra aşkabat sözünde de bat sözü var.
Aşka kısımı ise eşik sözündendir.Eski eşik elinin yaşadığı yer demekdir.Eşik elinin adı sonrakı kaynaklarda Skolot olarak geçiyor (yunan kaynaklarında).Skolot sözü Eşik(esik) el-ut şeklindedir,ut eski Türkce ve diyer altay dillerinde çoğul ekidir.örneyin,Türküt adında da bu çoğul eki var.Skolot-eşik elleri demekdir.
Aşkabat eski Eşik ellerinin yaşadığı yer demekdir.
qan ise ülke demektir.bu söz de başka yer adlarında var.

Azerbaycanın tam olarak anlamı-Yükseklikde Yerleşen dağlık ülke demekdir.