Modaya ayak uydurup, bir Nazım Hikmet Şiiri de ben, paylaşayım.
Trabzondan bir motor açılıyor.
Sa-hil-de-ka-la-ba-lık!
Motoru taşıyorlar.
Son perdeye başlıyorlar!
Burjuva Kemal'in omuzuna binmiş
Kemal kumandanın kordonuna
Kumandan kahyanın cebine inmiş
Kahya adamlarının donuna
Uluyorlar
Hav... hav... hak... tü
Nazım Hikmetov Borjenski̇
2. Abdülhamit, tahttan düşürüldüğünde kendisini sevenlerin, isterseniz gemiyle Almanya'ya gidelim önerisini, vatanımın zindanı ve hatta toprağının altı, ecnebinin cennetinden evladır!
Diyerek reddetmiştir.
Ben Atatürk'ün karşısında kim olursa olsun, onun karşında, Atatürk'ün tarafında olurum ve bu can bu tende olduğu müddetçe de olmaya devam edeceğim.
Öyle birilerinin sığındığı gibi, Atatürkçü filan da değilim.
Aynı Atatürk gibi, Türk Milliyetçisiyim.
Ne eksik, ne fazla!
En sevdiğim yazar; Ben yabancı kaynaklı hiçbir fikri benimsemeye tenezzül etmeyecek kadar milli şuur ve gurura malik bir Türk'üm! Siyasi ve içtimai mezhebim Türkçülüktür!
Diyen Atsız Beğ olmasına rağmen O'nun bile, Atatürk'e karşı tek bir kelimesi olsun, karşı çıkarım.
Bu millet, bu ülke; herkessiz, herşeysiz olur ama, Atatürk'süz asla olamaz!
Bazı şeyler sözle olmuyor!
İçinde özü barındırmayan şekillin hiç bir kıymeti yoktur!
Atatürk'e en çok zararı, bazı Atatürkçü geçinen, şekilcilerin verdiği kanısındayım.
Ve bu gün, Atatürk'e hayasızca saldıran siyasal İslâmcı kuduzlar, saldırma gerekçe ve malzemelerinin bir çoğunu, kendi kan ve vicdanlarındaki kirliliğe ilaveten, Atatürk istismarcısı bir takım kişilerin eylem ve söylemlerinden de, alıyorlar.
Beni sen yarattın ey Lenin!
Diyerek elde ettiği lüks ve konfor içerisinde, Moskova'dan vatan sevmek, aşkların en güzel olsa gerek!
Şimdi Nazım Hikmeti dillerine pelesenk yapıp, Atatürkçü geçinenlere soruyorum:
Atatürk mü, Nazım Hikmetov Borjenski̇ mi?
Bu çelişkiye bir son vermek gerekir diye düşünüyorum.
Kök Teñğri Türk'e Kut ve Utku Versin!