Tanrı kelimesi-Allah kelimesini birebir karşılamıyor yada bazı noktalarda yetersiz kalıyor.
Hangi dilbilgisi kuralını esas alarak böyle bir iddiada bulunduğunuzu açıklar mısınız? Cumhuriyet ve Atatürk düşmanı, ümmet çapulcusu sapık Necip Fazıl'ın kırık, dökük ve güdük fikir uzantısı ve ağzıyla konuşmanın Türkçü düşüncedeki yerini ve konumunu da merak etmekteyiz.
Neymiş yetersiz olan? Yetersiz olan Türkçe Tanrı kavramı mı yoksa sizin Türkçe bilginiz mi?
Çünkü, arapça kökenli olup, her hangi bir kelimeden türetilmemiştir.
Ezbere ve ümmet çapulcularının ağzıyla konuştuğunu nasıl da itiraf ediyorsun?
Bilmiyorsan araştır. Bilmiyor olmak ayıp değil. Ayıp olan ezbere ve İslamı Türklüğe karşı silah olarak kullanan alçakların maksatlı sözlerini hiç bir süzgece tabii tutmadan kullanarak Türkçeyi aşağılamaktır. Bu konunun bir kaç ileti öncesini okumuş olsaydınız alıntı yaptığım:
Arapça “Allah” Türkçe “Tanrı”
1- Türkçe Tanrı sözcüğünün Arapça Allah sözcüğüyle değil yine Arapça olan İlah sözcüğüyle aynı anlamda olduğu Arapça Allah’a İlah demenin yanlış olduğu savı.
Bu sav doğrudan doğruya İslam’ın kutsal kitabı Kur’an’a terstir. Çünkü "Kur’an’da Allah yerine İlah sözcüğü sayısız defa kullanılmıştır". Örneğin; Nas–3, Ankebut–46, Hacc–34.
Aynı şekilde günde beş defa tekrarlanan ve İslam’ın ortak ifadesi olarak kabul edilen Ezan ’da da “eşhedü enla ilahe illallah” cümlesi de “Tanıklık ederim ki Allah’tan başka İlah yoktur” anlamındadır.
2- Kur’an’da putlara İlah denildiği, Allah’a İlah denilmediği, İlah’la Tanrı’nın aynı anlamda olduğu ve Türkçe ’de de putlara Tanrı denilmesi gerektiği savı.
Bu sav da düpedüz Kur’an’ın ruhuna ve dilbilimsel yapısına taban tabana zıttır. Çünkü Kur’an sık sık putlara İlah denilmemesini öğütlemekte ve hatta kesin bir dille yasaklamaktadır. "Kur’an putlara ilah denilmesini yasaklarken sadece Allah’a İlah denileceğini söylemektedir". Kur’an’da putlara İlah değil “sanem” denilmektedir.
Bu satırlardan haberdar olarak yazdıklarına bir nebze olsun dikkat edecektin. Ama okumak, araştırmak, incelemek yerine duyulana, söylenene, iddia edilene; doğruluğu, niyeti ve amacı sorgulanmaksızın itibar edildiğinden böyle mahcup olunacak durumlara düşülüyor.
Gramer bakımından arapça, bütün dillerden geniştir.
Her sözünle bir kez daha batıyorsun. Bunun söylenti dışında bir delili var mı? Ben söyleyeyim: YOK!
Bunlar Arapçı kültür emperyalizminin mevali olarak nitelendirdikleri Arap olmayan Müslüman milletleri eziklemek için İslamı Emevileştirmiş sapıkların uydurduğu sıçmıklarından öteye ne bir kıymeti ne de bir gerçeği vardır!
Burada hiç bir dili ki hele Türkçe'yi asla küçümsemek anlamı çıkarılamaz, çıkarılmasını cahilliğe yorarız ancak...
Bal gibi de küçümsemişsin! Ya da başka bir ifadeyle öyle bir bilgi kirliliğine muhatap edilmişsin ki; düşünme, araştırma ve sorgulama yetin zayıflatıldığı ve hatta tamamen yok edildiği için kendi kendini küçümsediğinin bile farkında değilsin!
Ayrıca, dilimizde tanrılar, ma'bûdlar, ilâhlar, rablar denilir. Çünkü bunlar hem gerçek, hem de gerçek olmayan ilâhlar için kullanılır. Halbuki "Allahlar" denilmemiştir. Çünkü Allah birdir ve tekdir, lakin Tanrı ile birebir Allah kasdı var ise ki yetersiz de olsa geçerlidir, ama bir çok inanışa göre de bir çok tanrılar vardır, Allahlar yoktur. [/b]
Bu saydıkların diğer dillerden çeviri yapan aymazların bilerek veya bilmeyerek yaptığı hataların sonucudur. Oysaki batı dillerinde ve Arapçada Tanrı diye bir kelime yoktur. Ancak ne var ki Hristiyanlara ait bir inanış Türkçeye çevrilirken Tanrı kelimesiyle çevrildiği için yerleşen yanlış algı nedeniyle Tanrı kelimesi adeta Hristiyanlığa ve hatta putperestliğe ait bir tabir gibi görülmeye başlanmıştır.
Eğer bir yerde ilah tabiri kullanılıyorsa bu doğrudan doğruya Allah'ı kastetmektedir. Çünkü Allah lafzı Al-ilah kelimesinden iştikak etmiştir. Bunu başta Arap dilciler olmak üzere bütün etimolojik kaynaklar bu şekilde açıklamaktadır.
Osmanlı döneminde Tanrı kelimesi çokça kullanılmakta ve hatta Kur'an tercümelerinde bile Allah yerine Tanrı yazılmaktaydı. Mevlit metinlerinde, Yunus Emre'nin şiirlerinde, halk edebiyatında, manilerde, masallarda özbeöz Türkçe olan Tanrı, hiç bir gocuntuya kapılmadan, kullanılmaktaydı. Osmanlı dönemi alimlerinden ilk şeyh-ül İslam Molla Fenari'nin eserlerinde de Tanrı kelimesi sıkça kullanılmıştır. O zamanlar Tanrı demekte bir beis yokken ve İslam dışı herhangi bir çağrışım yapmazken öyle bir zaman geldi ki- günümüzde- Türkçe Tanrı demek İslamcı softa ve siyasal dincilerce puta taparlık gibi gösterildi ve toplumun büyük kesimi, bilgisizlikleri nedeniyle, bu kara propagandanın etkisinde kalarak dil bilinçlerini bulandırdılar.
Tanrı kavramı dilimizden, inancımızdan ve en önemlisi de duygu ve düşünce dünyamızdan sökülüp atılmaya çalışılıyor! Acaba niye?
Bunu düşünmek bile bazı şeyleri anlamanın başlangıcını teşkil eder.
turania_25 kandaşım!
Size özellikle bu başlığı iyice özümseyerek bir kez daha okumanızı öneririm.
Ham sofu, kaba yobaz ve vicdanı kara din bezirgânlarının inadına:
TANRI TÜRK’Ü KORUSUN!
KÖK TENĞRİ TÜRK'E KUT VERSİN!
Diyerek bu iletiyi tamamlamış olalım.
TTK. (Tanrı Türk'ü Korusun!!!)