Gönderen Konu: Türkiye'de ki Çerkezler  (Okunma sayısı 191084 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Yüzbaşı Sançar

  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 246
Ynt: Türkiye'de ki Çerkezler
« Yanıtla #100 : 13 Aralık 2011 »
Dünden Bugüne Çerkes İhaneti -14

Devam edelim; “”Bilhassa Çerkesler, makam-ı hilafete merbutiyet-i maneviyeleri (hilafet makamına manevî bağlılıkları) bâkî olduğu halde Bâb-ı âli’nin Kemalistlerle birleştiğini ve bunca fedakârlığa rağmen Çerkesliği tamamen ihmal ettiğini saklamaya lüzum görmedikten sonra Çerkeslik muhakkak ve tabiî bir kararla kendisine halâs (kurtuluş) ve necat (selamet) vaat eden ve bunu menatik-i işgaliyesinde (işgal bölgesinde) fiilen ispat eden Yunan ordusuna iltihak etmeyi (katılmayı) menafi-i hayatiye ve milliyesi iktizasından addetmiştir (hayatî ve millî menfaatlerinin gereği olarak kabul etmiştir). [Nitekim daha evvel Arnavut ve Arap akvam-ı necibesinin de Türklerden iftirak.

(ayrılma) ve infikakle (çözülmekle) ecnebî halaskârlara (yabancı kurtarıcılara) aynı saik ve endişe ile iltihak ve temayül ettiklerine şüphe yoktur.]””

Bâb-ı âli Kemalistlerle birleşip Çerkesleri ihmal etmiş, Çerkesler de bunun üzerine kendilerine kurtuluş ve huzur vaat eden Yunan ordusuna iltihak etmeyi uygun bulmuşlar. Yaptıkları ihaneti de Arnavut ve Araplardan örnek aldıklarını da övünerek söylüyorlar.Ah,ah, 1923’te hepsini toptan sınır dışı edecektik ki akılları başlarına gelecekti …

Kaynak: www.tanridag.com - Dünden Bugüne Çerkes İhaneti
Yüzbaşı Sançar Uçmağa varalı on üç yüz yıldan çok oldu. Onun düştüğü meçhul yerde, ay ışıklı yaz gecelerinde hâlâ ıztıraplı kahkahalar ve şeref ilahileri işitilir. Bu ilahiler rüzgârın çıkardığı sestir. Onu herkes işitir. Fakat o ıztıraplı kahkahaları herkes duyamaz. Onun yankılarını uzak, yakın ellerden, ancak içinde Tanrı Dağı’nın odu yanan gönüller sezer. Bu ıztıraplı kahkahalar Yüzbaşı Sançar’ın soyu, onun düştüğü yerde zafer töreni yapıncaya kadar yıllarca, belki yüzyıllarca sürüp gidecek…

Çevrimdışı Yüzbaşı Sançar

  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 246
Ynt: Türkiye'de ki Çerkezler
« Yanıtla #101 : 13 Aralık 2011 »
Dünden Bugüne Çerkes İhaneti -15

“””Yunan hükümet-i fehimesi Anadolu’ya ayak bastığı tarihten itibaren daire-i işgal askeriyesine dahil olan menatıkada (bölgelerde) meskûn Çerkes ahalisine Kemalistlerin mezalim ve tazyiki (zulüm ve baskısı) üzerine arz-ı dehalet (sığınma talebi) edenlere, harben esir aldığı milletdaşlarımıza istisnai ve teveccühkârane hüsn-ü kabul ve muamele ve ibraz-ı itimad (itimat gösterme) ve sahabet eylemesi (sahip çıkması) hasseten bir lisan-ı minnet ve şükranla yad ve tezkâre sezadır (hatırlanmaya layıktır).”””

Yunanlılar savaş sırasında esir aldıkları Osmanlı ordusu askerleri içerisindeki Çerkeslere istisnai muamele ederek çok iyi bakmışlar,Türk esirlere yaptıkları eziyeti Çerkeslere yapmamışlar,Çerkesler de bunu şükranla hatırlayacaklarmış.

Bunu Türkçüler yazıp söylediğinde bize şovenist derler, işte kendileri Türklerle omuz-omuza savaşmadıklarını bağıra-bağıra söylüyorlar.Uyan Türk milleti!

Bu ülkeyi Kürdüyle, Çerkesiyle, Lâzıyla birlikte kurtarmadın.Bu ülkeyi kurtarırken sen Türk, tek başınaydın. Kürd isyan etmekten başka bir iş yapmadı, Çerkes işte yukarıda da okuduğun gibi Yunanlıyla kol kolaydı.Lâz diye bildiğin de Giresunlu, Türk oğlu Türk Topal Osman Ağa’nın civanlarından başkası değildi.

Kaynak: www.tanridag.com - Dünden Bugüne Çerkes İhaneti
Yüzbaşı Sançar Uçmağa varalı on üç yüz yıldan çok oldu. Onun düştüğü meçhul yerde, ay ışıklı yaz gecelerinde hâlâ ıztıraplı kahkahalar ve şeref ilahileri işitilir. Bu ilahiler rüzgârın çıkardığı sestir. Onu herkes işitir. Fakat o ıztıraplı kahkahaları herkes duyamaz. Onun yankılarını uzak, yakın ellerden, ancak içinde Tanrı Dağı’nın odu yanan gönüller sezer. Bu ıztıraplı kahkahalar Yüzbaşı Sançar’ın soyu, onun düştüğü yerde zafer töreni yapıncaya kadar yıllarca, belki yüzyıllarca sürüp gidecek…

Çevrimdışı Yüzbaşı Sançar

  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 246
Ynt: Türkiye'de ki Çerkezler
« Yanıtla #102 : 13 Aralık 2011 »
Devam edeceğim.
Tanrı Türkü ve Türk yurtlarını korusun.
Yüzbaşı Sançar Uçmağa varalı on üç yüz yıldan çok oldu. Onun düştüğü meçhul yerde, ay ışıklı yaz gecelerinde hâlâ ıztıraplı kahkahalar ve şeref ilahileri işitilir. Bu ilahiler rüzgârın çıkardığı sestir. Onu herkes işitir. Fakat o ıztıraplı kahkahaları herkes duyamaz. Onun yankılarını uzak, yakın ellerden, ancak içinde Tanrı Dağı’nın odu yanan gönüller sezer. Bu ıztıraplı kahkahalar Yüzbaşı Sançar’ın soyu, onun düştüğü yerde zafer töreni yapıncaya kadar yıllarca, belki yüzyıllarca sürüp gidecek…

Çevrimdışı Yüzbaşı Sançar

  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 246
Ynt: Türkiye'de ki Çerkezler
« Yanıtla #103 : 16 Aralık 2011 »
Dünden Bugüne Çerkes İhaneti -16

Beyannamenin son satırlarında ise İtilaf devletleri ve Yunanistan’a 4 maddelik isteklerini sıralıyorlar.Bu maddelerin tamamı Batı Anadolu’da Yunan himayesinde bir Çerkes devletinin kurulmasını, Anadolu’da her vechile kendisiyle hem hal ve menafi-i mütekabile (karşılıklı menfaatler) ile haiz bulunduğu Rum unsuruyla hukuk-u mütesaviye (eşit haklar) dairesinde tevhid-i mukadderata (kader birliğine) yani Anadolu’ya geldiklerinden beri hiç kavga etmedikleri hep dost geçindikleri ve kader birliği ettikleri Urum kardeşleriyle eşit haklara sahip olmak istediklerini,Çerkes milletinin Türklerin milli mücadeleleri sebebiyle maruz kaldığı zarar ve ziyanın Barış Antlaşması sırasında Türklerden tanzim edilmesini,Barış Konferansı sırasında eğer Türkler Çerkeslere verdikleri zararı kabul etmezlerse Şark-ı Karîb Çerkesleri Te’min- i Hukuk Cemiyeti üyelerinin konferansa gelerek Türklerin yaptıklarını anlatabileceklerini teker-teker sıralayarak ırkdaşlarına “ne olur öcümüzü Türklerin yanına bırakmayın” mesajını da vermektedirler.

Bu cemiyetin başlıca üyeleri Lozan Antlaşması gereği 150 kişi ile sınırlı tutulan vatan hainleri listesinin 4’te 3’ünü oluşturan diğer Çerkesler gibi sınır dışı edilmişlerdir. Bozkurt Atatürk’ün sınır dışı ettiği bu köpeklerden kaç tanesinin Kürd İsmet’in affına mazhar olarak tekrardan ülkeye döndüklerini ise şimdilik bilemiyoruz.

Kaynak: www.tanridag.com - Dünden Bugüne Çerkes İhaneti
Yüzbaşı Sançar Uçmağa varalı on üç yüz yıldan çok oldu. Onun düştüğü meçhul yerde, ay ışıklı yaz gecelerinde hâlâ ıztıraplı kahkahalar ve şeref ilahileri işitilir. Bu ilahiler rüzgârın çıkardığı sestir. Onu herkes işitir. Fakat o ıztıraplı kahkahaları herkes duyamaz. Onun yankılarını uzak, yakın ellerden, ancak içinde Tanrı Dağı’nın odu yanan gönüller sezer. Bu ıztıraplı kahkahalar Yüzbaşı Sançar’ın soyu, onun düştüğü yerde zafer töreni yapıncaya kadar yıllarca, belki yüzyıllarca sürüp gidecek…

Çevrimdışı Yüzbaşı Sançar

  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 246
Ynt: Türkiye'de ki Çerkezler
« Yanıtla #104 : 16 Aralık 2011 »
Dünden Bugüne Çerkes İhaneti -17

Dünden Bugüne Çerkes İhaneti demiştik, dünkü ihanetlerinden bir parçayı size anlattık.Gelelim bugüne…

Bilindiği üzere 2 Ağustos 2002 tarihinde 15 günde 15 yasa kampanyası çerçevesinde gayrı-Türklerin kendi dillerinde eğitim, basın ve yayın yapmaları gibi faaliyetleri serbest bırakılmıştı.Ertesi gün Turan.Tc de yayınladığımız bir makalede 3 Ağustos günü için ““Türk Tarihinin Gayrı-Türkler eliyle yazılmaya başlandığı ilk gün”” demiştik. Ne kadar haklı olduğumuz şimdi gün gibi meydana çıktı. O günlerde Türkçüler ile yaptığımız sohbetlerde bu işin arkasında Çerkeslerin olduğunu, meclisteki Çerkeslerin tamamının bu kanunun geçmesi için çalıştıklarını, önce Kürdleri sahneye sürerek tepki yoklaması yapacaklarını, büyük çapta bir tepki oluşmazsa Kürdlerden 6 ay veya en geç 1 yıl sonra Çerkesce eğitimin,Çerkes radyo-televizyonunun faaliyete geçeceğini konuşmuştuk. Çerkesler bizim beklediğimizden de önce yaygaraya başladılar. 36 tane Çerkes vakıf ve derneği bir araya gelip federasyon oluşturmuşlar.

Bu 36 kuruluştan 30’a yakınının yönetim kurulu başkanı emekli subaylardan oluşuyor. Çerkesler; üç gün süreyle Vatan Gazetesinde yalan-yanlış sözlerle, doğrudan Türklerin bilinç altına yönelik bir saldırıya geçtiler.

Kaynak: www.tanridag.com - Dünden Bugüne Çerkes İhaneti
Yüzbaşı Sançar Uçmağa varalı on üç yüz yıldan çok oldu. Onun düştüğü meçhul yerde, ay ışıklı yaz gecelerinde hâlâ ıztıraplı kahkahalar ve şeref ilahileri işitilir. Bu ilahiler rüzgârın çıkardığı sestir. Onu herkes işitir. Fakat o ıztıraplı kahkahaları herkes duyamaz. Onun yankılarını uzak, yakın ellerden, ancak içinde Tanrı Dağı’nın odu yanan gönüller sezer. Bu ıztıraplı kahkahalar Yüzbaşı Sançar’ın soyu, onun düştüğü yerde zafer töreni yapıncaya kadar yıllarca, belki yüzyıllarca sürüp gidecek…

Çevrimdışı Yüzbaşı Sançar

  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 246
Ynt: Türkiye'de ki Çerkezler
« Yanıtla #105 : 16 Aralık 2011 »
Dünden Bugüne Çerkes İhaneti -18

28 Aralık gün ki gazetenin baş sayfasında Türkan Şoray adlı artist vardı. Gizli Çerkes planının bir parçası olarak piyasada Türk Sinemasının Sultanı diye şişirilen ve bugüne kadar bir kez bile Çerkesliğine vurgu yapmayan bu kadın, şartlar uygunlaşınca ben Çerkesim, Çerkes olmakla gurur duyuyorum diye ortaya çıktı. Türklerin bilinç altına yönelik bir saldırı dedik, çünkü yıllardır uyutulan Türkler bu yaygaraların etkisiyle birden uyanırsa “ bak her gün sinemada, televizyonda karşına çıkan, senin gönlünde taht kuran insanlar aslında Çerkeslerdi, siz Türkler kabiliyetsiz olduğunuzdan Türklerin adına sanatı bile biz Çerkesler yapıyoruz” propagandasını şuur altına işlemeyi amaçlıyordu. Türkan Şoray Çerkesce bilmiyormuş, ( barbar Türkler dilini unutturmuşlar ) fakat ne zaman Çerkes müziği duysa içi içine sığmıyormuş, kan çekiyormuş. Türkan Şoray’a tavsiyemiz mahkemeye başvurarak, Türklüğe vurgu yapan Türkan adını değiştirerek Çerkesce bir ad alsın.

Gazetenin 23. sayfasında “Başlarken” adlı satırlarda da yalanın bini bir para, göyya Ruslar Çerkesleri Kırım Savaşında Osmanlıların yanında yer aldıkları için sürmüş. YUUH! Osmanlı asırlar boyu neredeyse her yıl Ruslarla savaşırken, Çerkeslere mi güveniyordu? Kırım Savaşı Kafkasya’da mı yapıldı?

Kaynak: www.tanridag.com - Dünden Bugüne Çerkes İhaneti
Yüzbaşı Sançar Uçmağa varalı on üç yüz yıldan çok oldu. Onun düştüğü meçhul yerde, ay ışıklı yaz gecelerinde hâlâ ıztıraplı kahkahalar ve şeref ilahileri işitilir. Bu ilahiler rüzgârın çıkardığı sestir. Onu herkes işitir. Fakat o ıztıraplı kahkahaları herkes duyamaz. Onun yankılarını uzak, yakın ellerden, ancak içinde Tanrı Dağı’nın odu yanan gönüller sezer. Bu ıztıraplı kahkahalar Yüzbaşı Sançar’ın soyu, onun düştüğü yerde zafer töreni yapıncaya kadar yıllarca, belki yüzyıllarca sürüp gidecek…

Çevrimdışı Yüzbaşı Sançar

  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 246
Ynt: Türkiye'de ki Çerkezler
« Yanıtla #106 : 16 Aralık 2011 »
Dünden Bugüne Çerkes İhaneti -19

Ruslar’ın Kafkasya seferi Kırım’ın Rusların eline geçmesinden çok daha sonra olmuşken bu nasıl yalan söylemektir? Birinci Dünya Savaşındaki Güney Kafkas Cephesi (Doğu Anadolu, Nahçivan, Azerbaycan) dışında hangi Osmanlı-Rus savaşı Doğu’da yapılmıştır? Yüzbaşı Selahattin'in Romanında; Sovyet Generali Frunze'nin, Sovyet elçisi Aralov'un, o döneme ilişkin birçok yerli ve yabancı yazarın seyahat notlarında ve anılarında son atına ve son kurşununa kadar savaşmaktan çekinmeyenler Türkler ile, savaşmakta isteksiz davranan Çerkesler çok iyi bir şekilde gözler önüne serilmiştir.

Aynı sayfada Türkan Şoray’ın röportajının altında şerefsiz Ethem’in yeğeni olan Güner Kuban isimli kadın akordiyonu eline alıyor ve başlıyor söylemeye : “”Bandırma’ya komşu Emre köyü atalarımın mülküydü.”” Hadi oradan, benim atalarımın kan vererek can vererek aldığı toprak nereden senin atalarının mülkü oluyor?

“”Yunanistan’dan geldiğimizde devleti yönetenlerin (Türklerin) el koymuş oldukları dedem ve babamdan kalan malların ancak ufak bir bölümünü elde etmemiz yıllar sürmüştü. Emre köye yakın bir arsa, dedem Ali Pişave’ye ait olduğu için (Türklerden) kurtarabilmiştik.”” Şerefsiz Ethem’in yeğenine toprak verilmesini bürokrasideki Çerkesler sağlamadılarsa kim sağlayabilir? “”Bu arazi üzerinde Çerkeslerin göç ettikleri zaman yaptıkları evlere benzer ufak bir okul yaparak, orada Çerkesce öğrenmek isteyenlere imkan sağlamayı hep hayal etmiştim.

Şimdi bu rüyam gerçekleşebilir. Dedemden kalan bu araziyi Kafkas derneklerine bağışlamak istiyoruz.””

Güner Kuban biraz daha atıp tutsa Şerefsiz Ethem’in aslında Çerkesce eğitim için baş kaldırdığını söyleyecek.

“”Bu arsayı Ethem’i iki ateş arasında bırakarak Yunanistan’a geçmesine zorlandıktan sonra horlanan, sürülen ve hakarete maruz kalan Çerkes halkına armağan etmek beni ve yeğenlerimi manen çok tatmin edecektir.Çerkes Ethem bir halk kahramanıdır.Üzerinde yaşamakta olduğumuz planette baskı ve sömürüye karşı çıkmak kadar saygın bir şey yoktur.“”

Kaynak: www.tanridag.com - Dünden Bugüne Çerkes İhaneti
Yüzbaşı Sançar Uçmağa varalı on üç yüz yıldan çok oldu. Onun düştüğü meçhul yerde, ay ışıklı yaz gecelerinde hâlâ ıztıraplı kahkahalar ve şeref ilahileri işitilir. Bu ilahiler rüzgârın çıkardığı sestir. Onu herkes işitir. Fakat o ıztıraplı kahkahaları herkes duyamaz. Onun yankılarını uzak, yakın ellerden, ancak içinde Tanrı Dağı’nın odu yanan gönüller sezer. Bu ıztıraplı kahkahalar Yüzbaşı Sançar’ın soyu, onun düştüğü yerde zafer töreni yapıncaya kadar yıllarca, belki yüzyıllarca sürüp gidecek…

Çevrimdışı Yüzbaşı Sançar

  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 246
Ynt: Türkiye'de ki Çerkezler
« Yanıtla #107 : 16 Aralık 2011 »
Dünden Bugüne Çerkes İhaneti -20

Türk toprakları üzerinde yayımlanan bir gazetede açık bir şekilde Türklere saldırılmasına kimler nasıl izin veriyor anlamak mümkün değil. Bozkurt Atatürk şerefsiz Ethem’i iki ateş arasında bırakarak Yunanlıların safına geçmesine sebep olmuş,yalana bak yalana. Şerefsiz Amcan düzenli orduya katılmaya karşı çıktığı için Yunanlıların safına geçti.Yunanlılar galip gelseydi amcan tarihe Batı Anadolu Çerkes Devleti’nin ilk Başkanı olarak geçecekti. Türkler galip geldiği için bedeline de katlanman gerekecek. Çerkesler; güya horlanmış ve hakarete maruz kalmış. Ülke yönetiminin her kademesinde mükemmel bir şekilde kadrolaşmanın adı ne zamandır horlanmak ve hakarete maruz kalmak oldu? Şerefsiz Ethem hain Çerkesler için halk kahramanı olabilir fakat Türkler için o daima şerefsiz hain Ethem olarak kalacaktır. Yine aynı şekilde Osmanlı döneminde de ülke bürokrasisinde ve “”Ethem’in mezarını Türkiye’ye getirmek istemedik.Ethem’in mezarını kıymetinin bilinmediği Türkiye’yi neden isteyelim ki?””

O şerefsiz hainin mezarını biz de topraklarımızda istemiyoruz. Şerefsizin yeğeni Türkiye’yi neden isteyelim diye de soruyor, defolup gidin o halde yeter bu kadar zaman kalmanız bile fazla , Kafkasya’ya gidin,Ürdün’e gidin,Yunanistan’a gidin, nereye istiyorsanız oraya gidin,yeter ki başımızdan defolup gidin. Madem Türkiye’yi istemiyorsun ne diye Yunanistan’daki ırkdaşlarının şefkat dolu kollarını bırakıp Bodrum’a yerleşiyorsun?

Kaynak: www.tanridag.com - Dünden Bugüne Çerkes İhaneti
Yüzbaşı Sançar Uçmağa varalı on üç yüz yıldan çok oldu. Onun düştüğü meçhul yerde, ay ışıklı yaz gecelerinde hâlâ ıztıraplı kahkahalar ve şeref ilahileri işitilir. Bu ilahiler rüzgârın çıkardığı sestir. Onu herkes işitir. Fakat o ıztıraplı kahkahaları herkes duyamaz. Onun yankılarını uzak, yakın ellerden, ancak içinde Tanrı Dağı’nın odu yanan gönüller sezer. Bu ıztıraplı kahkahalar Yüzbaşı Sançar’ın soyu, onun düştüğü yerde zafer töreni yapıncaya kadar yıllarca, belki yüzyıllarca sürüp gidecek…

Çevrimdışı Yüzbaşı Sançar

  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 246
Ynt: Türkiye'de ki Çerkezler
« Yanıtla #108 : 16 Aralık 2011 »
Dünden Bugüne Çerkes İhaneti -21

29 Aralık’ta; şartlar uygunlaştığı için “ben Çerkes’im”, “Çerkes olmakla gurur duyuyorum”, “Çerkes gelenekleri bizim evde hâlâ yaşatılıyor” diyen ikinci ünlü şahsiyet de piyasaya çıktı.Aktör Ediz Hun ve eşi de Çerkes’miş. Onun da bugüne kadar Çerkesliğe vurgu yapan tek bir sözü işitilmemişti. 2 Ağustos kararları Meclis’ten geçerken 5000 dolarlık ceylan derisi koltukta bir saniye oturmadan harıl-harıl çalışan Ediz Hun : “”Türkiye sahip olduğu mozaiğin farkında değil.Farklı dilleri ve lehçeleri yaşatmak için elimizden geleni yapmalıyız.Çünkü başka ülkelerde bu zenginlik yok”” diyor. Biz de kendisine NE MOZAİĞİ ULAN !!! Diyoruz.

Ediz Hun ve ailesinin Türkiye’ye gelişi 1800’lerin başında büyük teyzesinin Saraya cariye olarak girmesiyle başlıyormuş. Ediz Hun’un ve yazı dizisini hazırlayan gazetecinin ısrarla kullandıkları bir yalan da Çerkeslerde aile kavramının güçlü olduğu iddiası. Aile kavramınız güçlü olduğu için mi kızlarınızı “Saraya da girer inşallah” deyip esir tüccarlarına sattınız...

Ediz Hun Çerkeslerin birbirlerine çok bağlı olduklarını söylüyor ki haklıdır, bu kadar teşkilatlı bu kadar sistemli bir kadrolaşma ancak sıkı sıkıya bağlılıkla mümkün olabilir. Türkan Şoray’a verdiğimiz tavsiyeyi Ediz Hun’a da veriyoruz. Türklüğe vurgu yapan Hun soyadını bırakarak ne anlama geldiğini bilmediğimiz Kotki soyadını alsın…

kendilerini gizleyerek kimseye sezdirmeden gizli faaliyet yürütmenin, devletin her köşesinde kadrolaşmanın yolu çocuklarına Türkçe ad vermekten başlıyor.Yahudilerde olduğu gibi Çerkeslerde de çocukların hem Türkçe hem de sadece ailesinin kullandığı Çerkesce bir adı olduğuna şüphe yoktur.

29 Aralık tarihinde yayınlanan röportajda konuşan Günsel Avcı isimli kadın (bunun ismi de Türkçe) “Birbirimizi anlamamız için bize 29 harf yetmez” dedikten sonra, “”Türkiye’de resmi olarak tek bir alfabe kullanılıyor.Bu yüzden Kiril alfabesinde eğitim yapmamıza izin verilmeyebilir.”” Diyor. Çerkesler devletin her köşesini el altında tutmaya devam ederse yarın nasıl olsa bir yolunu bulup farklı alfabelerin kullanılması için de bir kanun çıkartmayı başarırlar. Ruslar bunları sürdüğü için kin duymaları gerekirken daha bir de Rus’un alfabesiyle eğitim yapmaktan bahsediyorlar.

Kaynak: www.tanridag.com - Dünden Bugüne Çerkes İhaneti
Yüzbaşı Sançar Uçmağa varalı on üç yüz yıldan çok oldu. Onun düştüğü meçhul yerde, ay ışıklı yaz gecelerinde hâlâ ıztıraplı kahkahalar ve şeref ilahileri işitilir. Bu ilahiler rüzgârın çıkardığı sestir. Onu herkes işitir. Fakat o ıztıraplı kahkahaları herkes duyamaz. Onun yankılarını uzak, yakın ellerden, ancak içinde Tanrı Dağı’nın odu yanan gönüller sezer. Bu ıztıraplı kahkahalar Yüzbaşı Sançar’ın soyu, onun düştüğü yerde zafer töreni yapıncaya kadar yıllarca, belki yüzyıllarca sürüp gidecek…

Çevrimdışı Yüzbaşı Sançar

  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 246
Ynt: Türkiye'de ki Çerkezler
« Yanıtla #109 : 16 Aralık 2011 »
Dünden Bugüne Çerkes İhaneti -22

Gazetenin 20. sayfasında yer alan bu röportajın altında Çerkeslerin Türkiye’de nerelerde yaşadığını gösteren bir harita yayınlanıyor. Kendilerine buradan teşekkür ediyoruz, yarın Türk ırkı ayağa kalktığında hangi köyleri haritadan sileceğimizi pek güzel izah etmişler…

Haritanın sağında Meclis çatısı altındaki Çerkesler diye bir bölüm var. İbretlik bir vesika…

TBMM Genel Sekreteri Rauf Bozkurt’un (bak bu da Türkçe) Çerkes olduğunu , Deniz Baykal’ın (hem adı hem soyadı Türkçe) , Önder Sav’ın (bu da Türkçe), Mehmet Ağar’ın hanımının da Çerkes olduğunu öğreniyoruz. Yazı dizisini hazırlayan gazeteci Mehmet Ağar’ın emniyetteki Çerkes kadrolaşmasına enişte kıyağı çekip hizmet ettiğini söylemeyi unutmuş, onu da biz söyleyelim. Bunun hemen altında ise 1950’lere kadar Çerkeslerin devleti hiçe sayarak kendi mahkemelerini kendilerinin yaptığının itirafını okuyoruz.

Hazır yeri gelmişken Çerkeslerdeki kişi adları konusuna da bir el atalım. Yukarıda Sönmez Can demiştik,sonra Türkan Şoray sonra Ediz Hun. Çerkes olduğunu bildiğimiz daha bir çok kişinin ad veya soyadlarında Türklüğe vurgu yapıldığını, isimlerin Türkçe olduğunu fark etmiş olmalısınız. Yukarıda bahsettiğimiz beyannamede İttihat-Terakki’nin Çerkesleri zorla Türkleştirmeye çalıştığı yalanı söylenmişti. Kimse Çerkeslere Türkçe ad al diye baskı yapmadı. Sönmez Can’ın adı pekalâ Abdullah Bağ gibi bir ad olabilirdi. Türkan Şoray’ın babası pekalâ kızına Ayşe-Fatma gibi bir ad verebilirdi. Peki neden bu kişilerin isimleri Türkçe veya Türklüğe vurgu yapacak şekilde verilmiş. Kür Şad isminde Yahudiler nasıl olabiliyorsa bu da aynı şekilde oluyor. “Şartlar olgunlaşınca” deyip duruyoruz ya,


Kaynak: www.tanridag.com - Dünden Bugüne Çerkes İhaneti
Yüzbaşı Sançar Uçmağa varalı on üç yüz yıldan çok oldu. Onun düştüğü meçhul yerde, ay ışıklı yaz gecelerinde hâlâ ıztıraplı kahkahalar ve şeref ilahileri işitilir. Bu ilahiler rüzgârın çıkardığı sestir. Onu herkes işitir. Fakat o ıztıraplı kahkahaları herkes duyamaz. Onun yankılarını uzak, yakın ellerden, ancak içinde Tanrı Dağı’nın odu yanan gönüller sezer. Bu ıztıraplı kahkahalar Yüzbaşı Sançar’ın soyu, onun düştüğü yerde zafer töreni yapıncaya kadar yıllarca, belki yüzyıllarca sürüp gidecek…